?>

Yıllar ne çabuk geçiyor

Mürsel Öztürk

1 yıl önce

Köşe yazısı yazmaya başlayalı 5 yılı geçmiş. Bu benim 250’nci yazım. Aslında mesleğimi yürütürken; gerek şirketlerde gerekse diğer kuru­luşlardaki görevlerimde epey yazı yazdım. Ama Tahsin Bey benden haftalık yazı yazmamı iste­yince biraz düşünme zamanı istemiştim. Çünkü her hafta konu bulmak ve onu tecrübelerimle ilintileyerek kâğıda dökmek bana biraz zor geli­yordu.

Biraz tedirgin olarak Eylül 2018’de olumlu kararımı bildirdim. Ağırlıklı olarak inşaat ve diğer tek­nik konularda yazmaya başladım. Zaman geçtikçe gördüm ki eği­time ve özellikle de teknik eğitime eğilmeliyim. İnşaat sektöründeki bazı istatistiki bilgileri okuyucula­rımla paylaşmalıyım. Çünkü toplu­mumuzdaki ilgi anlayışı batılı toplumlara benzemiyor. Aslında “Batılı” sözü de biraz eskidi. Şimdi Uzak Doğu, Ba­tı’dan daha bilinçli. Japonya, Çin, Güney Kore bunun somut örneklerinden sadece birkaçı.

Bu geri kalmışlığımızda yönetim tarzının da önemli etkisi var. Şimdilerde iktidar; geri kaldığımızı ve teknik ko­nulara daha ön sıralarda yer vermemiz gerektiğini anla­mış gibi görünüyor. TOGG, İHA ve SİHA’lar bunun birer örneği. Bu ilgi, bu yaklaşım; tempoyu düşürmeden devam eder mi? Ben kişisel olarak fazla ümitli deği­lim. Ancak sivil kuruluşların, özel sektör yatırımcıları­nın heyecanını da yakından izliyorum. O kesim daha fazla umut veriyor.

Dünyadaki gelişmeler, Corona, Orta Doğu’daki savaş, birçok ülkedeki iktidarların davranışları, petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarının etkileri gün­demi aniden değiştirebiliyor. Somut bir güncel örnek vermek gerekirse; otomotiv sektöründeki dalgalanmaya bakabiliriz. Önce üretimin Corona dönemindeki azalması, sonra bu etmenin kalk­masıyla artan üretim ve artan fiyat­lar. Şimdi bakıyorsunuz, fazla üretimin piyasaya tam girmesiyle düşen fiyatlar. Oto satıcıları dertli mi dertli. Ülkemiz insanları anlık duruma göre pozisyon almayı sevi­yor. Bu da ciddi bir planlama yapmayı engelliyor. Yakın geçmişte açıklanan orta vadeli programa da bu nedenle fazla bir önem atfe­dilmiyor. Ama zaman acıma­sızdır, sizi beklemez. Akar gider.

Dünyada yeni gruplar olu­şuyor. Ulaşım ve iletişim baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Biz suyun yuvarladığı taş gibi olursak, gelişmemiz ihti­mallere kalır. Cumhuriyeti­mizin 100. yıl kutlamalarına başladığımız bu günlerde, tüm gücümüzle daha çok çalışmaya ih­tiyacımız var.

Tüm ülke ve tüm insanlığa barış ve mutluluk içinde güzel günler diliyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI