Barselona Sözleşmesi olarak adlandırılan Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi’nin 22. Taraflar Konferansı (COP 22)Türkiye’nin ev sahipliğinde Antalya’da gerçekleştirildi. Konferansta yer alan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sıfır Atık ve Atık İşleri Dairesi Başkanı Sadiye Bilgiç Karabulut, Sıfır Attık Projesi’nin 2017 yılında başladığını ve başarılı bir şekilde devam ettiğini bildirdi.
Projenin ilk başladığı yıllarda geri kazanım oranının yüzde 13’lerde olduğunu hatırlatan Karabulut, "Bugün ise bu rakam yüzde 22.4’e ulaştı. Hedefimiz ise 2023 yılına kadar bu oranı yüzde 35’lere çıkarmak" diye konuştu.
Konferansın da ana teması Akdeniz olduğu için deniz kirliliğinin en önemli nedenlerinden birinin plastik atıkların olduğunun altını çizen Karabulut, “Bu konuda bir stant kurduk. Plastik atıklar aynı zamanda önemli bir ham madde kaynağıdır. Yeniden plastik ürünlerin üretiminde, otomotiv sanayinde, tekstil ürünlerinde plastikler ham madde olarak kullanılıyor. Ülkemizde bu yıl 1.1 milyon ton plastik atık toplanarak geri dönüştürüldü” dedi.
"354 bin ton plastiğin oluşumu önlendi"
Dünyada plastik üretiminin 1950’li yıllardan sonra çok hızlı şekilde arttığına dikkat çeken Sadiye Bilgiç Karabulut, “Bugün 335 milyon ton seviyelerine ulaştı plastik üretimi. Bunların oluşturduğu atıkları da yönetebiliyor olmamız gerekir ki buradan bir değer elde edebilelim. Diğer yandan plastik poşetlerin ücretlendirilmesi başladı ülkemizde 2019 yılında. O günden bu yana önemli kazanımlar elde edildi. 2 yıl içinde plastik poşet kullanım oranı yüzde 75 azaldı. 354 bin ton plastiğin oluşumu engellenmiş oldu” diye konuştu.
"11 pet şişe bir ayakkabı"
Geri dönüşümde pet şişelerin önemli bir yeri olduğuna değinen Karabulut, “Pet şişeler hem tekstil ürününe dönüşüyor hem de 11 adedinden bir ayakkabı üretmek mümkün. Ayrıca plastik polietilen atıklarından granül elde edilerek hammadde olarak kullanılıyor. Sanayide ve plastik ürünler elde ediliyor" dedi.
"Maske ve eldiven atığının yönetimi"
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın pandeminin ilk başladığı aylardan beri maske ve eldiven atıklarının ayrı toplanmasıyla ilgili bir genelge yayınlandığını hatırlatan Karabulut, "Özellikle kamusal alanlarda ayrı toplama kutuları var. Bu atıklar tıbbi atıklar olarak adlandırılmıyor. Ancak enfekte yapma riskleri bulunduğu için belirli süre bekledikten sonra diğer atıklar gibi yönetilmesi gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
