Olay, Konyaaltı varyant falezler altında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Akdeniz Üniversitesi Sanat Tarihi birinci sınıf öğrencisi Can Gürsoy, ev arkadaşı Reşit Kocabıyık (19) ile varyant falezlere geldi. Bir süre denizi izleyen iki arkadaştan Can Gürsoy, dalgalara aldırmadan denize girdi. Açılmaya başlayan Gürsoy, bir anda dalgalar arasında batıp çıkmaya başladı. Yardım çığlığı üzerine sahilde sohbet eden Antalya Barosu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinden 16 yaşındaki Muhlis Tekin, dalgalara aldırmadan hiç tanımadığı üniversite öğrencisinin yardımına koştu. Kısa sürede Gürsoy’a ulaşan lise öğrencisi kolunun altına aldığı Can Gürsoy’u kıyıya doğru çekmeye başladı. Bu sırada Muhlis’in yardımına arkadaşları Mazlum Erdoğan da koştu. Muhlis’in arkadaşları da hemen durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi.
KALBİ ÇALIŞTIRILDI
Güçlükle kıyıya çıkartılan ve çok miktarda su yutan Can Gürsoy’un nefes almadığı belirlendi. 112 sağlık ekipleri bu esnada Konyaaltı Caddesi üzerindeki normal bir vakaya giden ekibini, durumu ağır olduğu için sahile yönlendirdi. İki dakika gibi kısa bir sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, 15 dakikalık kalp mesajının ardından genç üniversite öğrencinin kalbini çalıştırmayı başardı. Muhlis Tekin, kalp masajı sırasında da denizden çıkardığı Can Gürsoy’un yanından ayrılmadı.
LİSELİ YİNE BIRAKMADI
Nefes almaya başlayan üniversite öğrencisi Can Gürsoy, kumsaldan polis, sağlık ekipleri ve liseli gençlerin taşıdığı sedye ile ambulansla ulaştırıldı. Muhlis Tekin’in ambulansa götürülürken dahi kurtardığı Can Gürsoy’u yalnız bırakmadığı gözlendi. Hayati tehlikesi devam eden Gürsoy, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.
“ÖLÜMDEN BAŞKA BİR ŞEY YOK”
Korkmadan hayatını tehlikeye atan lise öğrencisi Muhlis Tekin, "Denize girerken içimde ürperti oldu. Ağabeyi kurtarırken dalga beni içine aldı. Sonra yine de devam ettim. Ağabeyi çıkartmayı başardım. Boğulabilirdim ama ölümden başka bir şey yok. Ağabeyin hayatını kurtardığım için çok mutluyum" dedi.
Lise öğrencisi Mazlum Erdoğan ise, “İki ağabey yüzüyordu. Falezlerin altına doğru geldiler. Sonra bayağı bir açıldılar. Suya batıp çıkmaya başladı. Biz de kurtarmak için denize atladık” diye konuştu.
