Türkiye Bilimsel Ve Teknolojik Araştırma Kurumunda (TÜBİTAK) ’’Ülkemizin 2023 Hedefleri Doğrultusunda Yeni TÜBİTAK’ın Yakın Dönemdeki Destek Programlarının Tanıtım Toplantısı’’ düzenlendi. Toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türk biliminin amiral gemisinin TÜBİTAK olduğunu söyleyerek, ’’TÜBİTAK’ın ürettiği bilim ve teknoloji sadece bugünümüz için değil, geleceğimiz için de belirleyici ve yol gösterici olacaktır. Dolayısıyla TÜBİTAK, ülkemizin geleceği açısından son derece hayati bir işlevi ve misyonu yerine getirmektedir. Bu misyonun gelişmesi, büyümesi ve somut sonuçlara ulaşması için hepimiz elimizden geleni yapmak durumundayız. Çünkü geleceğin temel parametresi, bilim ve teknolojidir’’ ifadelerini kullandı.
’’TÜBİTAK, BİLİM POLİTİKAMIZIN MERKEZİ VE BEYNİDİR’’
’’Bilimden kopuk bir teknoloji, teknolojiden kopuk bir sanayi düşünülemez’’ diyen Özlü, konuşmasına şöyle devam etti:
’’Bugün bilim ve teknoloji adına yaptığımız her şey geleceğimizin nasıl olacağını doğrudan etkileyecektir. Bu anlamda bizim bütün gayretimiz bilim merkezi, teknoloji üssü, ileri sanayi ülkesi Türkiye hedefine ulaşmaktır. Bu hedefe giden yolda TÜBİTAK’a ve elbette üniversitelerimize büyük görevler düşmektedir. Ülkemize bilim ve teknoloji alanında sıçrama yaptıracak olan bütün kurumlarımızın uyum içinde hareket etmesini istiyoruz. Ürettiğimiz politikaları sürdürülebilir kılmak, ortaya çıkardığımız bilimsel bilgiyi ticarileştirmek zorundayız. Bu çerçevede memnuniyetle ifade etmek isterim ki bilim ve teknoloji politikaları ile sanayi politikalarını aynı düzlemde ele almaktayız. Yeni TÜBİTAK olarak tarif ettiğimiz yapılanma temel olarak daha esnek, daha aktif, daha çözüm odaklı, daha kapsayıcı ve daha üretken bir bilim politikasıdır. TÜBİTAK, bilim politikamızın merkezi ve beynidir.’’
Bakan Özlü, sadece 2017 yılında özel sektöre yönelik destek programları kapsamında 2 bin 306 projeye toplam 494 milyon lira hibe desteği sağladıklarının altını çizerek, ’’TÜBİTAK özel sektöre yönelik yürütülen destek programları kapsamında 1995-2002 yılları arasında bin 159 proje için toplam 490 milyon TL destek sağlamıştır. 2003-2017 arasında sağlanan destek miktarı ise yaklaşık 14 kat artarak, 13 bin 187 proje için 6,7 milyar liraya yükselmiştir. Aynı dönemde TÜBİTAK aracılığıyla 10,8 milyar TL’lik Ar-Ge hacmi oluşturduk. Sadece 2017 yılında, yani 1 yıl içinde özel sektöre yönelik destek programları kapsamında 2 bin 306 projeye toplam 494 milyon lira hibe desteği sağladık. Tekno Girişim Sermaye Desteği Programı ile genç ve yenilikçi girişimci adaylarının hayallerini gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bugüne kadar 2 bin 335 tekno girişim firmasını destekledik. Akademik projelere aktardığımız destek miktarını ise 2002 yılına oranla 44 katına çıkararak 858 milyon liraya yükselttik’’ açıklamalarında bulundu.
TÜBİTAK bünyesinde 2018 yılı ve ötesine ilişkin gerçekleştirilen ve planlanan adımlar ve yeni dönem stratejiler ile ilgili bilgi veren Özlü, ’’Destek programlarımızı 7 başlık altında topladık. Bunlar Mükemmeliyet Merkezleri Destek Programı, Sanayi Yenilik Ağları Destek Programı, Sanayi Doktora Programı Destek Programı, Uluslararası Ar-Ge ve Yenilik İşbirlikleri Destek Programı, Girişim Sermayesi Ekosisteminin Teşvik Edilmesi Destek Programı, Teknoloji Tabanlı Girişimlerin Desteklenmesine Yönelik Destek Programı, Burs Programları Aracılığıyla Disiplinler Arası Yetkinlik Oluşumuna Katkı Programlarıdır. Tüm bu destek programlarında esas olarak üniversite ile bilim arasındaki bağları güçlendirmeyi, bunlar arasındaki uyumu pekiştirmeyi hedefliyoruz’’ şeklinde konuştu. TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal de TÜBİTAK’ın yakın dönemdeki destek programları ile ilgili bir sunum yaptı.
(Seda Kahramantürk - İbrahim Berat Yılmaz/İHA)