Bu yıl 22’nci kez düzenlenen Siemens Türkiye Opera Yarışması’nda ilk üçe girenler belli oldu. Ecem Arıcasoy birinci, Kamil Enes Pektaş ikinci ve Zeynep Seray Özcan da üçüncülükle yarışmayı tamamladı. Yarışmanın ilk 2’sine adını yazdıran isimler dünyanın en saygın opera akademilerinden Bologna International Opera Academy’de Masterclass eğitimi ve para ödülünü almaya hak kazandı. Üçüncü finalist ise para ödülünün sahibi oldu.
Türkiye’deki genç opera sanatçılarını keşfetmek ve eğitim hayatlarına yurtdışı tecrübesini de katmak amacıyla 1998 yılından bu yana düzenlenen Siemens Türkiye Opera Yarışması, pandemi nedeniyle verilen aranın ardından yeniden sanatseverlerle buluştu. Yarışmanın finali 28 Eylül Çarşamba akşamı İstanbul’da gerçekleşti. Yarışmada, Ecem Arıcasoy birinci, Kamil Enes Pektaş ikinci ve Zeynep Seray Özcan ise üçüncü olurken, törende ödüllerini alan sanatçılar sergiledikleri performanslarla davetlilerden alkış topladı.
Yarışmanın jüri koltuğunda bu yıl birbirinden değerli isimler yer aldı. Başvuruların sona ermesinin ardından başlayan değerlendirme; Siemens Arts Program Sanat Direktörü Prof. Dr. Stephan Frucht’un jüri başkanlığında, Opera Sanatçısı, 1998 Siemens Türkiye Opera Yarışması birincisi ve 2022 Siemens Türkiye Opera Yarışması Jüri Koordinatörü Burak Bilgili, Andante Klasik Müzik Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Klasik Müzik Araştırmacısı ve Bariton Ses Sanatçısı Serhan Bali, Bologna International Opera Academy (BIOA) Kurucusu ve Orkestra Şefi Prof. Dr. Nicoletta Conti ile Deutsche Grammophon Başkanı Dr. Clemens Trautmann tarafından yapıldı.
“Ülkemizin genç opera sanatçılarının keşfine katkı sağlıyoruz”
Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Dr. Hüseyin Gelis, yarışma ile ilgili olarak şöyle konuştu: “1998 yılından beri düzenlediğimiz Siemens Türkiye Opera Yarışmamızı, pandemiyle mücadele kapsamında verilen zorunlu aranın ardından yeniden ve ilk kez hibrit olarak hayata geçirmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yıl 22’ncisini düzenlediğimiz yarışma, şimdiye dek 100’den fazla genç sanatçımıza dünyanın farklı ülkelerinde sahnelerin kapılarını aralarken, aynı zamanda ülkemizin sesinin yurt dışında duyurulmasında da önemli bir rol üstlendi.”
Konuşmasında Siemens Türkiye’nin sanata bakış açısını da aktaran Gelis, “166 yılı aşkın süredir Türkiye’nin dijital dönüşümü için çalışıyoruz. Kendimizi sadece inovasyonu merkeze alan bir teknoloji şirketi olarak görmüyor, farklı alanlarda da farklı yeteneklerin ve üreticiliğin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Topluma karşı sorumlu marka misyonumuzla KSS projelerine desteklerimizi sürdürüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarımızın odağında, eğitimle birlikte, ülkemizin kültürel hayatına katkı da önemli başlıklarımızdan birini teşkil ediyor. Bu yaklaşımımızın ve sürdürülebilirlik vizyonumuzun en güçlü yansımalarından biri olan Siemens Türkiye Opera Yarışması ile hem ülkemizin kültür-sanat alanında dünyaya açılmasına hem de gençlerimizin sanat kariyerlerindeki keşiflerinin sağlanmasına vesile olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz” diye konuştu.
Siemens Türkiye Opera Yarışması Jüri Başkanı, Siemens Arts Program Sanat Direktörü Prof. Dr. Stephan Frucht ise “Siemens Türkiye Opera Yarışması, alanının en prestijli etkinliklerden bir tanesi. Siemens Arts Programı ile 20 yılı aşkın süredir, fırsat bekleyen genç yetenekleri sahnelerle buluşturuyoruz. Bugün belki de yeni bir Maria Callas’ı Avrupa’nın büyük opera metropollerinden başka bir yerde keşfedeceğiz. Bu nedenle, bölgesel fırsatları uluslararası fırsatlara dönüştürmek istiyoruz. Bu açıdan şirket olarak, bilim ve teknolojinin yanı sıra sanatta da her zaman insanların hayatını kolaylaştırma misyonuyla hareket ediyoruz” dedi.
Ödüller arasında yurtdışında eğitim alma gibi pek çok konuda imkân bulunuyor
18-30 yaş arası tüm ses kategorilerinden (mezzo soprano, soprano, tenor, bas, bariton) opera sanatçıların yoğun katılım gösterdiği yarışmanın birincisi Bologna International Opera Academy Masterclass 2023’te eğitim imkanıyla birlikte 3 bin euro para ödülünün sahibi oldu. İkinci isim de aynı eğitim programıyla birlikte bin euro para ödülünün sahibi olurken, üçüncü isim ise 2 bin euroluk para ödülünü almaya hak kazandı.
Türkiye’deki genç opera sanatçılarını keşfetmek ve eğitim hayatlarına yurtdışı tecrübesini de katmak amacıyla 1998 yılından bu yana düzenlenen Siemens Türkiye Opera Yarışması, pandemi nedeniyle verilen aranın ardından yeniden sanatseverlerle buluştu. Yarışmanın finali 28 Eylül Çarşamba akşamı İstanbul’da gerçekleşti. Yarışmada, Ecem Arıcasoy birinci, Kamil Enes Pektaş ikinci ve Zeynep Seray Özcan ise üçüncü olurken, törende ödüllerini alan sanatçılar sergiledikleri performanslarla davetlilerden alkış topladı.
Yarışmanın jüri koltuğunda bu yıl birbirinden değerli isimler yer aldı. Başvuruların sona ermesinin ardından başlayan değerlendirme; Siemens Arts Program Sanat Direktörü Prof. Dr. Stephan Frucht’un jüri başkanlığında, Opera Sanatçısı, 1998 Siemens Türkiye Opera Yarışması birincisi ve 2022 Siemens Türkiye Opera Yarışması Jüri Koordinatörü Burak Bilgili, Andante Klasik Müzik Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Klasik Müzik Araştırmacısı ve Bariton Ses Sanatçısı Serhan Bali, Bologna International Opera Academy (BIOA) Kurucusu ve Orkestra Şefi Prof. Dr. Nicoletta Conti ile Deutsche Grammophon Başkanı Dr. Clemens Trautmann tarafından yapıldı.
“Ülkemizin genç opera sanatçılarının keşfine katkı sağlıyoruz”
Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Dr. Hüseyin Gelis, yarışma ile ilgili olarak şöyle konuştu: “1998 yılından beri düzenlediğimiz Siemens Türkiye Opera Yarışmamızı, pandemiyle mücadele kapsamında verilen zorunlu aranın ardından yeniden ve ilk kez hibrit olarak hayata geçirmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yıl 22’ncisini düzenlediğimiz yarışma, şimdiye dek 100’den fazla genç sanatçımıza dünyanın farklı ülkelerinde sahnelerin kapılarını aralarken, aynı zamanda ülkemizin sesinin yurt dışında duyurulmasında da önemli bir rol üstlendi.”
Konuşmasında Siemens Türkiye’nin sanata bakış açısını da aktaran Gelis, “166 yılı aşkın süredir Türkiye’nin dijital dönüşümü için çalışıyoruz. Kendimizi sadece inovasyonu merkeze alan bir teknoloji şirketi olarak görmüyor, farklı alanlarda da farklı yeteneklerin ve üreticiliğin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Topluma karşı sorumlu marka misyonumuzla KSS projelerine desteklerimizi sürdürüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarımızın odağında, eğitimle birlikte, ülkemizin kültürel hayatına katkı da önemli başlıklarımızdan birini teşkil ediyor. Bu yaklaşımımızın ve sürdürülebilirlik vizyonumuzun en güçlü yansımalarından biri olan Siemens Türkiye Opera Yarışması ile hem ülkemizin kültür-sanat alanında dünyaya açılmasına hem de gençlerimizin sanat kariyerlerindeki keşiflerinin sağlanmasına vesile olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz” diye konuştu.
Siemens Türkiye Opera Yarışması Jüri Başkanı, Siemens Arts Program Sanat Direktörü Prof. Dr. Stephan Frucht ise “Siemens Türkiye Opera Yarışması, alanının en prestijli etkinliklerden bir tanesi. Siemens Arts Programı ile 20 yılı aşkın süredir, fırsat bekleyen genç yetenekleri sahnelerle buluşturuyoruz. Bugün belki de yeni bir Maria Callas’ı Avrupa’nın büyük opera metropollerinden başka bir yerde keşfedeceğiz. Bu nedenle, bölgesel fırsatları uluslararası fırsatlara dönüştürmek istiyoruz. Bu açıdan şirket olarak, bilim ve teknolojinin yanı sıra sanatta da her zaman insanların hayatını kolaylaştırma misyonuyla hareket ediyoruz” dedi.
Ödüller arasında yurtdışında eğitim alma gibi pek çok konuda imkân bulunuyor
18-30 yaş arası tüm ses kategorilerinden (mezzo soprano, soprano, tenor, bas, bariton) opera sanatçıların yoğun katılım gösterdiği yarışmanın birincisi Bologna International Opera Academy Masterclass 2023’te eğitim imkanıyla birlikte 3 bin euro para ödülünün sahibi oldu. İkinci isim de aynı eğitim programıyla birlikte bin euro para ödülünün sahibi olurken, üçüncü isim ise 2 bin euroluk para ödülünü almaya hak kazandı.