Bakan Soylu, 3 bin 695 Suriyeli mültecinin barındığı Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki geçici barınma merkezini ziyaret etti. Bakan Soylu, mültecilerle bir araya geldiği ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, 245 bin 300 Suriye vatandaşının 2 yılda ülkelerine geri döndüğünü belirtti. Sosyolojik açıdan en önemli göç olaylarından birisi ile karşı karşıya olunduğunu ifade eden Bakan Soylu, "Bu millet tarihi başarının altına imza atmıştır. Bugün de yine aynı mesele, İdlib ve çevresinde oluşturulmaya çalışılıyor. Devletimiz bu konudaki tavrını hem toplantılarde hem dünyaya seslenmelerinde hem de değerlendirmelerinde açıkça ortaya koymaktadır. Bizim derdimiz insaniyettir. Bundan vazgeçmeyeceğiz. Burada oradan başlayacak bir göç dalgasının da sorumluluğu bize ait değildir. Açık ve net. Gerekli tedbirlerimizi aldığımızı söylemek isteriz. İnanıyoruz ki artık bu dünyayı da, Türkiye’yi de, orada yaşayan insanları da zora sokan bu davranış modellerinden vazgeçilsin isteriz. Umudumuz odur ki vazgeçilecektir" dedi.
“GEÇMİŞİMİZİ UNUTMADIK, ASİL BİR MİLLETİZ”
Dünyada güç göstermek isteyen ülkelerin arenasının mazlum insanların memleketleri olmaması gerektiğini ifade eden Bakan Soylu, "Burada güç sadece silah ve para ile sağlanabilecek bir hadise değildir. Gücü veren Allah’tır. Sabırla üzerimize düşeni gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Başarılı bir göç yönetimi ortaya koyduk. Bunu istismar etmek isteyenler oldu. Ve biz kurtuluş mücadelesinde hangi milletlerin kollarındaki bilezikleri satarak gönderdiklerini biliyoruz. Geçmişimizi unutmadık, asil bir milletiz. Yardım edenleri unutmayız" diye konuştu.
“BU SÜREÇ ELBETTE ARZU ETTİĞİMİZ ÖLÇÜDE NETİCELENECEKTİR”
Bakan Soylu, gittikleri bütün uluslararası toplantılarda sözde büyük ülkelerin temsilcilerinin Suriye meselesi konuşulduğu zaman başlarının öne eğik olduğunu vurgulayarak, "İşin tiyatrosundalar. Bunu herkes biliyor. Bizim tüm Avrupa neredeyse 5’te 1’imiz kadar tüm Avrupa topraklarına yayılmış olan Suriyeli göçmenler konusunda aldıkları tavırlar ortadadır. Bizim sadece kendi sınırlarımızda değil, sınır ötesinde ortaya koyduğumuz irade de ortadadır. Bu süreç elbette arzu ettiğimiz ölçüde neticelenecektir. Orada huzur ortamı olduğu itibaren nasıl Fırat Kalkanı bölgesinde geri dönüş söz konusu olmuşsa, aynı şekilde oradaki her huzura kavuşulan bölgede geri dönüş olacaktır" dedi.
(İHA)