Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası arama kurtarma çalışmalarına katılmak için Hatay’a giden AKUT Kocaeli ekibi, 27 kişiyi ve 1 kediyi enkazdan canlı çıkarmayı başardı. Ekibiyle birlikte deprem bölgesinde tanık olduklarını anlatan AKUT Kocaeli Ekip Lideri Abdurrahman Eke, "Bir canlı vatandaşımızı çıkardıktan sonra orada 4 kişilik bir ailenin birbirine sarılmış halde cansız olarak çıkarılması beni çok etkiledi. Tabii ki orada bunu belli etmemeye çalıştım ama buraya geldikten sonra bunun ne kadar ciddi bir travma olduğunu daha iyi anladım" dedi.
Depremin hemen ardından Hatay’a giden AKUT Kocaeli ekibi, 34 kişiyle alanda bulundu. Türkiye genelinde AKUT 30 ekiple 227 kişiyi enkazdan sağ çıkarırken, Kocaeli ekibi ise 27 kişiyi yıkıntıların arasından kurtardı. Enkaz altında 1 kediye de canlı ulaşan ekipler, 17 cenazeyi de çıkardı. Bölgedeki arama kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından Kocaeli’ye dönen ekip, yaşadıkları tecrübeleri ve gördükleri manzaraları anlattı. "Bu deprem, tüm ekiplerimizin aynı anda operasyona çıktığı belki de AKUT tarihindeki ilk operasyondu"
Türkiye’nin çok büyük bir afet yaşadığını söyleyen AKUT Kocaeli Ekip Lideri Abdurrahman Eke, "Belki de yeryüzünde, karada yaşanmış en büyük doğal afeti yaşadık. Benim için ayrı bir önem taşıyordu çünkü benim ailemde Hatay’da. Çocukluğumun, gençliğimin, üniversite yıllarımın bile geçtiği şehir Hatay. Deprem günü saat 04.20 sıralarında telefonum çaldı. Acil durum yönetimi sorumlumuz aradı, ‘Kahramanmaraş 7.8 deprem, hemen çıkın’ şeklindeydi deprem mesajı. Aklıma hemen ailem geldi çünkü Hatay’da deprem kuşağında ve zaten bu depremde en çok etkilenen illerden biriydi. Telefon geldikten hemen sonra derneğe geçtim, saat 04.30 civarı buradaydım. Ortalama 05.30 - 06.00 arası bütün malzemeleri araçlara yükledik. Yaklaşık iki araçlık malzememizle beraber 30 kadar gönüllümüz Yeşilköy’den intikal etmek için alana geçti. Türkiye genelinde AKUT’un 30 tane arama kurtarma ekibi var. Bu deprem, tüm ekiplerimizin aynı anda operasyona çıktığı belki de AKUT tarihindeki ilk operasyondu. Gittiğimiz zaman manzaranın bu kadar fena olacağını tahmin etmemiştik. Toplam 30 ekibimiz 227 vatandaşımızı bulundukları zor şartlardan sağlıklı şartlara canlı olarak çıkarttı. 10 tane hayvan dostumuzu canlı olarak çıkardık. 200 tane de vatandaşımızın cenazesini enkaz altından çıkardık" diye konuştu. "Buraya geldikten sonra bunun ne kadar ciddi bir travma olduğunu daha iyi anladım"
Karşılaştıkları her enkaz manzarasının yürek yakıcı olduğunu ancak duygularına hakim olarak çalışmak zorunda olduklarını belirten Eke, "Ben ve arkadaşlarım, diğer ekiplerdeki bütün arkadaşlarım enkazda yapması gerekeni yaptı ve duygularına hakim olarak oradan pek çok vatandaşımızı canlı olarak çıkarmayı başardı. Beni en çok etkileyen olay; bir canlı vatandaşımızı çıkardıktan sonra orada 4 kişilik bir ailenin birbirine sarılmış halde cansız olarak çıkarılması beni çok etkiledi. Tabii ki orada bunu belli etmemeye çalıştım ama buraya geldikten sonra bunun ne kadar ciddi bir travma olduğunu daha iyi anladım. Biz hem afet öncesinde hem afet sonrasında psikososyal eğitimleri alıyoruz. Sağ olsun gönüllülerimiz, içimizde bulunan psikiyatrist ve psikolog arkadaşlar da operasyona giden bütün ekip üyelerine seans düzenlediler" dedi. "Olabilecek İstanbul depremine karşı nasıl müdahale etmemiz gerektiği konusunda bir çalışmamız var"
Abdurrahman Eke, muhtemel İstanbul depremine hazırlandıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim muhtemel bir Marmara depremine karşı eylem planımız vardı. Zaten AFAD’ımızın, yani devletimizin resmi arama kurtarma biriminin yapmış olduğu rutin eğitimler ve tatbikatlar var. AKUT olarak biz hem Birleşmiş Milletler’in uluslararası arama kurtarma birliğine (INSARAG) hem de AFAD’a akredite olmuş bir ekibiz. Dolayısıyla risk azaltma planlarıyla 81 ilde bu eğitimler, bu çalışmalar sürekli AFAD tarafından ortaklaşa olarak paydaşlarla yapılıyor. Bizim de AKUT olarak olabilecek bir İstanbul depremine karşı nasıl müdahale etmemiz gerektiği konusunda bir çalışmamız var. Kocaeli, Bursa, Tekirdağ, Çanakkale gibi yakın ekipler, olabilecek İstanbul depremine karşı ilk müdahale edecek ekipler çerçevesinde İstanbul’a müdahale edebilecek bir çalışmamız, eylem planımız, malzememiz, eğitimlerimiz ve hazırlığımızın hepsi tamamlanmış durumda. Fakat Kahramanmaraş depremi bize şunu gösterdi; gerçekten çok büyük bir coğrafi alanda meydana gelirse arama kurtarma ekiplerini, malzemelerini gerek AKUT olarak gerekse diğer STK’lar olarak çok ciddi sayıda artırmamız gerekiyor. Gönüllülüğe çok önem vermemiz gerekiyor" "Gerçekten o an canlı ihbarların çok geldiği bir andı"
Deprem bölgesindeki çalışmaları sırasında sosyal medyadan çok sayıda ihbar aldıklarını da vurgulayan Eke, "Hem sosyal medya üzerinden ana kamptaki arkadaşlarımıza hem de sahada çalışan arama kurtarma ekipleri olarak bizlere çok ciddi ihbarlar geldi. Sosyal medya konusunda gerçekten halkımızın çok dikkat etmesi gerekiyor. Orada çok ciddi bir örnek yaşadık. Antakya’dan bir doğum ihbarı geldi, enkazın altında bir kadın var ve doğum gerçekleşmek üzere diye. Karayoluyla gitmemiz mümkün değildi ama hızlı müdahale etmemiz gerekiyordu. Hemen orada jandarma ve AFAD ile irtibata geçtik. Biz ihbarı doğruladık, jandarma ihbarı doğruldu. Çünkü bir askeri helikopterin gelip kalkması ciddi bir teyitten geçiyor. Dolayısıyla 3 arama kurtarmacı ve 3 doktor arkadaşımızla beraber bölgeye gittik. Bölgeye gittiğimizde belli bir noktada helikopter bizi indirdi. Belli bir noktadan sonra araçla gitmek mümkün değildi. Sağ olsun vatandaşların da yardımıyla malzemeleri oraya götürdük ama enkaz altında olan kadının eşi maalesef bize, ‘Eşim hayatını kaybetti, ben sadece cenazesini çıkarmak için böyle bir ihbarda bulundum’ diye söylemişti. Gerçekten o an canlı ihbarların çok geldiği bir andı. Çünkü biliyorsunuz ilk 72 saat, altın saatler bizim için çok önemli. Dolayısıyla hem zaman olarak hem de insan ve iş gücü olarak orada 7-8 saat kaybettik. Belki bunu başka bir enkazda canlı çıkarmaya yönelik harcayabilirdik. O yüzden sosyal medyadan yapılan ihbarlara vatandaşlarımızın dikkat etmesi gerekiyor. Doğruluğundan emin olmadıkları hiçbir ihbarı yapmazlarsa hem bizim hem de diğer arama kurtarma ekiplerinin işlerini kolaylaştırırlar diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.