İstanbul
AA Ayrımcılık Hattı Editörü Zeynep Bayramoğlu, 2022 yılı dünya ayrımcılık gündemini, sorunlu alanları ve gelecek projeksiyonlarını AA Analiz için 3 soruda kaleme aldı.
Dünyada hangi başlıklar gündeme geldi?
2022, dünyada sağ akımların yükselişe geçmesiyle farklı toplumsal kesimlerin ayrımcılığa maruz kaldığı bir sene olarak geçti. 5 Kasım'da Fransa'da Müslümanların özgürlüklerini kısıtlayan uygulamalara en büyük desteği veren aşırı sağ parti Ulusal Birlik’in başına Avrupa Parlamentosu üyesi Jordan Bardella seçildi. Partideki isim değişikliğine rağmen partinin Müslüman karşıtı politikalarının değişmeyeceği ifade edildi.
Avrupa Adalet Divanının, çalışanların "dini, felsefi ve ruhani simgeler" kullanmasını yasaklamanın ayrımcılık olmadığı yönündeki 14 Ekim tarihli kararı sonrası, AB ülkelerinde işverenlerin keyfi başörtüsü yasakları başlatabileceği endişesi oluştu.
Katar’da 21 Kasım’da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası’nda da tüm ayrımcılık türlerine karşı sıfır tolerans ilkesine rağmen hem saha içi ve dışında hem de sosyal medyada pek çok nefret söylemi kullanıldı. Turnuva boyunca özellikle Orta Doğulu ve siyahi futbolcular, ırkçı yorumların hedefi oldu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 24 Şubat’ta Ukrayna’ya "özel askeri operasyon" ilan etmesiyle başlayan savaşın neticesinde meydana gelen kitlesel hareketlenme, beraberinde göç ve göçmenlerle ilgili ciddi sorunların başlamasına sebep oldu. İç savaşın 12 yıldır devam ettiği Suriye’den gelen göçmenlere uygulanan politika ile Ukraynalı mültecilere uygulanan politika arasındaki ayrımcı politikalar da uluslararası raporlara yansıyarak dikkati çekti.
Bununla birlikte çeşitli Avrupa ülkeleri tarafından, geçmişte yapılan soykırımların tanındığı ve özür dilendiği bir dönemle karşı karşıyayız. Myanmar'da yaşayan Arakanlı Müslümanların, askeri yönetim ile Budist ordunun arasında kalıp, gördükleri şiddet nedeniyle etnik temizliğe maruz kalması ve Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçlar geçen mart ayında ABD tarafından da “soykırım” olarak tanımlandı.
Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus da 25 Temmuz’da Kanada'daki yatılı kilise okullarında yerli çocuklara yönelik istismarlar ve kötü muamele için özür diledi.
Kadın haklarına ilişkin ise eylülde İran’ın başkenti Tahran’da kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alınan 22 yaşındaki Mahsa Emini’nin ölmesi, ülke çapında protestoların başlamasına neden oldu. Merkezi Norveç’te bulunan İran İnsan Hakları Örgütü, 22 Kasım'da yaptığı açıklamada, gösterilerde 416 kişinin öldüğünü duyurdu. Aralık ayında ise İran, kadın haklarına ilişkin ihlalleri nedeniyle Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Biriminden ihraç edildi.
En sorunlu alanlar nelerdi?
Dünyada 2022’de, mülteci ve göçmen krizine bağlı olarak etnik ayrımcılık gündemin üst sıralarındaydı. Bu yıl başlayan Ukrayna savaşı ve 12 yıldır devam eden Suriye iç savaşı, mültecilerin yaşadıkları ayrımcılık ve nefret suçlarını global bir sorun haline getirdi.
Bununla birlikte Hindistan'da 2014'ten beri iktidarda olan Hindu milliyetçisi Hindistan Halk Partisinin (BJP), ayrımcı ve aşırı sağcı gruplara alan açan politikaları, ülkedeki en büyük azınlık olan Müslümanlara yönelik saldırıların artmasına neden oldu.
2023’te dünyayı neler bekliyor?
Ukrayna-Rusya savaşının kısa vadede bitmesi beklenmiyor. Bu durum Ukraynalı mülteci sorununu sadece Avrupa değil tüm dünyanın gündeminde tutmaya devam edecek.
İsrail'de 1 Kasım'da yapılan erken seçimde Likud Partisi lideri Binyamin Netanyahu'nun başını çektiği sağ bloğun seçimi kazanması, farklı grupları tedirgin ediyor. Aşırı sağ politikaları devam ettirme çizgisinde olan hükümetin, 2023 yılında hak ihlallerine yenilerini eklemesi bekleniyor.
Avrupa Adalet Divanının çalışanların "dini, felsefi ve ruhani simgeler" kullanmasını yasaklamanın ayrımcılık olmadığı yönündeki kararı, Avrupalı işverenlerin keyfi başörtüsü yasaklarına kapı açtı. Bu durumda özellikle aşırılıkçı akımların yükseldiği ülkelerde işçi ve işveren arasında inanç özgürlüğü bağlamında anlaşmazlıklar yaşanması öngörülüyor. Kısacası, sağ politikaların yükselişe geçmesiyle 2023 yılında da mültecilerin, farklı etnisite ve inanç mensuplarının ayrımcılığa maruz kalmaya devam edeceğini söylemek mümkün.