Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ndeki eğitimini yarıda bırakıp 35 yıl önce bir akrabasının yanında el sanatları öğrenimine başlayan Zafer Karazeybek, günümüze kadar doğada atık olarak adlandırılan malzemeleri çeşitli ürünlere dönüştürüyor. Hayvan ve boynuz kemikleri ile kozalak, yaprak, kılçık, çiçek gibi maddeleri taç, toka, tarak, kolye gibi ürünlere dönüştüren Karazeybek, bunları Osmangazi ilçesi Koruyucu İş Hanı'ndaki atölyesinde sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Yıllardır ulusal ve uluslararası birçok festival ve sergiye katılarak Türkiye’yi temsil eden Karazeybek, deneyimlerini şimdiler de ise öğrencilerine aktarıyor. Boynuz, kemik, sedef, mercan, dişler ve çiçekler gibi doğal malzemeleri köyünden toplayıp bu işi yapmaya başladığını söyleyen Zafer Karazeybek, “Yaptığım çalışmalar ilgi görünce İstanbul Ortaköy'deki sergide ürünlerimi sergilemeye başladım. Bu ürünler butik tarzda çalışma yapan diğer sanatkarların da ilgisini çekti ve ürünlerimi daha çok sergilemem konusunda beni teşvik ettiler. Bunun ardından İstanbul'da açtığım bir sergi önemli görüldü. Basın Müzesi'nde çok sayıda izleyicim oldu. Daha sonra sergilerimin de etkisiyle İstanbul'a yerleştim. Buradaki çalışmalarımda yerel değerlerimize odaklandım, kültürel objeler üzerine çalışmalar yürüttüm. Daha sonra müzik aletleri süslemeye başladım. Müzik aletleri süslemeciliği ise beni restorasyona yönlendirdi. Bu çalışmalar kapsamında Bursa Osmangazi Türbesi'nin röleve çalışmasını yaptım. Bu çalışmanın da etkisiyle de Bursa'ya taşındım. Yavuz Sultan Selim Türbesi, Afyon Mevlevisi restorasyonu gibi restorasyon işleri de yaptım” dedi.
DEVLET ONUR ÖDÜLÜ
Çalışmalarını sürdürürken usta-çırak ilişkisiyle bu işi öğrenmek isteyenlere bildiklerini aktardığını belirten Karazeybek, “2005 yılında çalışmalarım dikkate alınarak Kültür Bakanlığınca 'Devlet Onur Ödülü' verildi. Bu ödülün ardından yetkili mercilerle yaptığım yazışmalar neticesinde geleneksel el sanatları ustaları envantere alındı. Yurt dışında yaklaşık 20 ülkede sergilerle el sanatlarımızı tanıtmaya çalıştım. Diğer taraftan öğretmenlik çalışmaları yaptım. Yerel değerlerimizle ilgili işler yaptık. 35 yıldır geleneksel sanatlarımızı yaşatmaya çalışıyorum” dedi.
ÖĞRETMENLİĞİ BIRAKIP EL İŞLERİ SANATLARINA YÖNELDİ
Lise ikinci sınıftayken Karazeybek'in atölyesinin önünden geçerken içindeki ürünler dikkatini çektiğini belirten öğrencisi Pınar Çağla Taşdemir, "Bunların ne olduğunu sormak için girdiğimde doğal malzemeler ile çalıştığını öğrendim. Buna çok şaşırmıştım ve hep hayalim olarak kaldı. Aylar sonra tekrar cesaretimi toplayıp yanına geldim ve öğrencisi olmak istediğimi söyledim. İlk başta zor olduğunu anlattılar ancak ben ısrar edince kabul ettiler. Üniversite sınavına kadar orada çalıştım. 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazandım. 6 sene eğitimime devam ettim. Sonrasında öğretmenlik yapmak için Bursa'ya geri döndüm. 2 sene yaptığım öğretmenliği sevebileceğimi düşündüm ama olmadı. Bu atölyeye geri dönmek istedim. İşimi bırakıp tekrar atölyeye geri döndüm" dedi.
DHA