TTK’ya ait Kozlu Müessese Müdürlüğündeki kömür ocağında, 7 Ocak 2013’te, eksi 630 metre altında ani metan gazı püskürmesi sonucu taşeron firmada çalışan 8 madenci hayatını kaybetti, 8 işçi de yaralandı. Kazanın meydana geldiği 7 Ocak 2013’te TTK Kozlu Müessese Müdürü olan, TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, TTK Kozlu Müessese Müdür Yardımcısı Nurettin Yılmaz, Şube Müdürü Ahmet Aktaş, taşeron firma Star İnşaat Genel Müdürü Şafak Sırrı Demirel, şirket ortağı Hilal Köksal, şirket görevlileri Ersin Koparan, Mustafa Ünlü ile firma mühendisleri Yüksel Keskin, Murat Çınar ve Uğur Öztürk hakkında ’bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan dava açılmıştı.
Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesindeki davada, Cumhuriyet Savcısı daha önceki duruşmada mahkeme sunduğu mütalaasında tutuksuz sanıklar Şafak Sırrı Demirel ve İlal Köksal, Ersin Koparan, Kazım Eroğlu ile Nurettin Yılmaz’ın ’taksirle ölüme neden olmak’ suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Diğer sanıklar hakkında ise üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil olmadığı gerekçesiyle beraat talep etti. Bugün görülen karar duruşmasına tutuksuz yargılanan sanıkların avukatları ve ölen maden işçilerinin yakınları katıldı.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, taşeron firma Star İnşaat Genel Müdürü Şafak Sırrı Demirel, şirket ortağı İlal Köksal, şirket görevlisi Ersin Koparan’ın olayda asli kusurlu bulundukları kanaatiyle 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. 3 sanığa verilen hapis cezasında iyi hal indirimi uygulanarak 8 yıl 4 ay hapis cezasına düşürüldü. TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu ve TTK Kozlu Müessese Müdür Yardımcısı Nurettin Yılmaz ise olayda tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığını ifade eden mahkeme başkanı, 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi. 2 sanığa verilen cezanın ise para cezasına çevrilmesine karar verildi. Diğer 5 sanık ise üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil olmadığından beraat etti.
Ölen 8 madencinin yakınlarının avukatı Murat Kemal Gündüz, duruşma sonunda gazetecilere yaptığı açıklama şunları söyledi: "Beklemediğimiz bir sonuç oldu. Öngörüyorduk ama bu kadar cezasızlık kültürünün yerleştiği bir karar beklemiyorduk. Çünkü bilirkişi raporlarında hem işveren hem TTK’da çok fazla kusurlar var. Buna rağmen kötü bir karar çıktı. Cezasızlık kültürüne iş cinayetlerinde cezasızlığa yol açan etkenlerin aynen burada görüldüğü ve sonraki iş cinayetlerine zemin hazırladığı bir karar çıktı. Davada 10 sanık vardı. Star İnşaat A.Ş.’nin 3 yetkilisi Şafak Sırrı Demirel, Ünal Köksal ve proje sorumlusu Ersin Koparan bu sanıklar TCK 85/2’den birden fazla kişinin taksirle ölümüne sebep olma ve yaralanmasına sebebiyet vermekten asli kusurlu bulundular. Bunlar üst sınır ceza 15 yıl mahkeme 10 yıl takdim etti, bu sanıklara hangi iyi halleri görüldüyse çünkü bu sanıkların 2 tanesi hiçbir duruşmaya katılmadı mahkeme gelmeyen sanıklara iyi hal uyguladı. 62 maddeye göre 6/1 indirim yaptı. Neticeden 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi bu sanıklara fakat talep ettiğimiz ve iddianamede talep edilen taksirli öldürmeden ceza verip de bilinçli taksire göre arttırılması hususuna ilişkin TCK 22-3 maddesinin uygulamadı bu sanıklara. Yani cezalarının yaptıkları eylemin sonucunu ön göremeyecek şekilde diye düşündü. Basit taksir şeklinde husustan takdir etti. 3 sanık için 8 yıl 4 ay verilen ceza. TTK Yetkililerinden Nurettin Yılmaz, Kazım Eroğlu hakkında ise tali kusurlu TCK 85/2’den birden fazla kişinin taksirle ölümüne sebebiyet vermekten basit taksirden bu sanıklara yıl hapis takdir etti. Bu sanıklar için 6-1 oranında iyi halden düşürdü. Neticeden 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Bu 2 snaığın cezasını tedbire çevirdi. Yani para cezasına çevirdi. Maalesef bu kötü bir sonuç aileleri açısından üzücü bir olaydı. Geri kalan 5 sanık ise Star İnşaat’ın vardiya mühendisi olarak geçen Murat Çınar, Yüksel Keskin, Uğur Öztürk, Songür Mustafa Ünlü ve ayrıca TTK’nın başka bir biriminde görevli olmasına karşın yüklenici teknik nezaretçi hükmünü yerine getirmediğinden dolayı Ahmet Aktaş ölüm ve yaralanma olaylarında kusursuz bulunarak beraatlerine karar verildi. Hukuken bizce kötü bir karar bu 8 insanın ölümünü ve 7 insanın yaralanmasını karşılamıyor. Maalesef cezasızlık kültürü iş cinayetlerinde mahkeme kararlarına geçmiş bulundu. Şuanda yapacağımız istinaf mahkemesine itirazda bulunmak bu karara göre Yargıtay temiz hakkımız kullanmak."
Ölen işçilerden Ahmet Şeker’in annesi Hava Şeker, karardan memnun olmadıklarını ifade ederek "Hiç beklemediğimiz sonuç aldık. Biz daha çok ceza almalarını istiyorduk. Sanık avukatları onların çocuklarından, iyi hallerinden bahsediyor. Biz en azından vicdanınıza elinizi koyun dedik. Ölen kişiler mi suçlu? Yerde yatan çocuklarımız mı suçlu? Onları kaldıralım o zaman onları konuşturalım. Bu adalet olmaz ama Allah’ın adaleti daha büyük. Ben yüce Rabbimin adaletine güveniyorum." şeklinde konuştu.
(İHA)
