Tanık olarak dinlenen işçilerden Mevlüt Karadeniz, çalışılan yerdeki gazın belirlenmesi için yeterli sondaj yapılmadığını belirterek, "Örneğin, '14 sondaj yapılacak' deniliyordu, 7 tane yapılıyordu ve bırakılıyordu. Ya da '15 metre yapılacak' deniliyordu 7 metrede 'burgular sıkışıyor' deniliyordu ve bırakılıyordu. Ancak raporlarda sondaj yapılmış gibi gösteriliyordu" dedi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında taşeron firmanın üretim öncesi hazırlık işini yürüttüğü galeride meydana gelen ani metan gazı püskürmesinde 8 maden işçisi hayatını kaybetti. Kazayla ilgili aralarında Kozlu Müessese Müdürü Kazım Eroğlu, taşeron firma Star İnşaat Genel Müdürü Şafak Sırrı Demirel, şirket ortağı İlal Köksal'ın da bulunduğu tutuksuz 10 sanığın, 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına devam edildi. 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanıklardan Kozlu Müessese Müdür Yardımcısı Nurettin Yılmaz, Şube Müdürü Ahmet Aktaş ile taşeron firma görevlileri Mustafa Ünlü, Yüksel Keskin, Murat Çınar ve Uğur Öztürk hazır bulundu. Diğer sanıklar ise duruşmaya katılmadı.
KAZA ÖNLENEBİLİRDİ
Duruşmada tanık olan dinlenen TTK Kozlu Müessesesi İş Güvenliği Başmühendisi Nevzat Ünlü, taşeron firmanın çalıştığı alanlarda zaman zaman denetim yaptığını, alınması gereken önlemleri rapor olarak sunduğunu söyledi. Olayın ani gaz boşalması olduğunu vurgulayan Ünlü, bu tür olayların engellenmesi için en önemli unsurun yeterli sondaj yapılması olduğunu söyledi. Ünlü, "Yapılan sondajlarla ilgili raporlar bana gelmediği için yeterli sayıda ve uzunlukta sondaj yapılıp yapılmadığı, gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı yönünde kesin bir bilgi sahibi değilim. Ancak tecrübelerime dayanarak yeterli sondajın yapılması durumunda kaza önlenebilirdi. 3 adet yelpaze şeklinde en az 25 metre pilot sondaj yapılmış olsaydı bu büyük ihtimalle degajı önleyebilirdi" dedi.
'14 SONDAJ YAPILACAKKEN 7 TANE YAPILIYORDU'
Kazadan sonra taşeron firma tarafından işten çıkarılan tanık işçilerden Mevlüt Karadeniz ise ocakta yeterli sondaj yapılmadığını ileri sürdü. Kazadan 1 gün önce gece vardiyasında çalıştığını ve o zaman da gaz yükselmesi olduğunu belirten Karadeniz, şöyle konuştu:
"Zaten sondaj makinesi eskiydi. Örneğin, '14 sondaj yapılacak' deniliyordu, 7 tane yapılıyordu ve bırakılıyordu. Ya da '15 metre yapılacak' deniliyordu 7 metrede 'burgular sıkışıyor' deniliyordu ve bırakılıyordu. Ancak sondaj yapılmış gibi gösteriliyordu. Bazen de yeniden sondaj yapılması gerekiyordu. 'Hafta sonuna yaparız, çalışın' deniliyordu. Biz de pazara kadar sondajsız devam ediyorduk. Ayrıca çalıştığımız galeride bağların üzerinde tavandan sesler geliyordu. Biz yetkililere söylüyorduk, kimse bir şey yapmıyordu."
Diğer tanık işçi Gürhan Doğdu da maden ocağında iş güvenliği önlemlerinin çok yetersiz olduğunu, sondajların yetersiz yapıldığını ve yapılırken başında durması gereken mühendislerin olmadığını ileri sürdü.
Sanıklardan taşeron firma görevlisi Uğur Öztürk de, "Nadir de olsa sondajı görmeden sondaj föyünü imzaladığımız oluyor" dedi. Diğer sanıkların da savunma yapmasından sonra duruşma diğer tanıkların dinlenmesi için ertelendi.