Avrupa Komisyonu, Macaristan’ın bölgesel fonları alabilmek için gerekli koşulları sağlamadığına karar verdi.
AB, Macaristan için ayrılmış 22 milyar euroluk uyum fonunun neredeyse tamamını dondurduğunu açıkladı. Birlik, ülkedeki hukuksal ve insan hakları ile ilişkili sorunlar çözülene kadar bu sürecin devam edeceğini belirtti.
Avrupa Komisyonu Sözcüsü Stefan De Keersmaecker, konu hakkında yaptığı açıklamada, “Koşullar sağlanmadığı sürece, komisyon Macaristan’ın ödeme taleplerini karşılayamaz.” açıklamasını yaptı.
Yatırımcıların habere ilk tepkisi yüksek olmadı. Macaristan’ın AB fonlarına ulaşamayacağı endişesiyle Ekim ayında rekor seviyede düşüş kaydeden Macar forinti Cuma günü euroya karşı yüzde 0,1 değer kaybetti.
Macaristan’ın Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi’ne uygun davranmadığına yer veren Komisyon, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın yönetimi ile AB’nin liberal anlayışı arasında çatışma konusu olan akademik özgürlük ve sığınma haklarına da değindi.
Fonun kesilmesi Orban’ın siyasi desteğini azaltabilir
AB’nin sağladığı fonun, Macaristan’daki tahvil getirilerinin yüzde 10’un üzerine çıkmasında etkili olduğu düşünülüyor. Fonun kesilmesi durumunda Orban’ın aldığı siyasi desteğin azalması söz konusu olabilir.
AB’nin en yüksek enflasyon oranına sahip ülkesi olan Macaristan’da merkez bankası Orban’ı “ekonomik mühendislik deneyleri yaptığı” iddiasıyla eleştirmişti. Aynı zamanda, Orban hükümeti temel gıda ürünlerinden mortgage oranlarına kadar birçok konuda tavan fiyat uygulaması sebebiyle eleştiri oklarının hedefi olmuştu.
Avrupa Komisyonu’nun bütçesinden sorumlu olan Johannes Hahn, Der Standard gazetesi ile yaptığı röportajda, “Macaristan içinde olduğu zor ekonomik durumdan dolayı bu paraya özellikle ihtiyaç duyuyor. Eğer hukukun üstünlüğü konusunda iyileşmeye neden olacaksa, finansal baskı en etkili yöntem gibi duruyor.” dedi.
Orban hükümeti, AB’yi Ukrayna’ya verilecek olan yardım paketini ve AB’nin küresel asgari kurumlar vergisini veto etmekle tehdit etmişti. Komisyonun 12 Aralık’ta 6,3 milyar euroluk fonu dondurulmasının ardından, Orban hükümeti kararı veto etme tehdidinden vazgeçmişti.
