Abdullah Ağar'dan dikkat çeken iddia: PKK'nın kurucularından Kaytan etkisiz hale getirildi
GÜVENLİK Uzmanı Abdullah Ağar, Irak'ın kuzeyi Kandil'e düzenlenen operasyonda, terörist başı Abdullah Öcalan ile birlikte PKK'nın kurucularından biri olan ve kırmızı kategoride aranan 'Fuat' kod adlı Ali Haydar Kaytan'ın etkisiz hale getirildiği bilgisini sosyal medyadan paylaştı. Örgüt içinde morallerin bozulmaması için Kaytan'ın ölümünü sakladığını öne sürüldü.
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, PKK/KCK Genel Başkanlık Konseyi ile Yürütme Konseyi üyesi olan örgütün kurucularından Ali Haydar Kaytan'ın Kandil'e düzenlenen hava harekatında etkisiz hale getirildiğini iddia etti. Ağar, "Sahadan aldığım bilgiye göre; en önemli 7 terörist başından biri olan Ali Haydar Kaytan'ı, SİHA'nın geçen sonbaharda vurduğu; ancak örgüt tarafından gizlendiği ifade ediliyor" açıklamasında bulundu. Ağar, "Biz Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan'ı yani medyatik olanları biliyoruz; ama Ali Haydar Kaytan da en az onlar kadar, hatta ideolojik ve siyasi yönüyle onlardan daha önemli bir terörist başı" ifadelerini kullandı.
TESLİM OLAN ÖRGÜT MENSUPLARI TEYİT EDİYOR
Öte yandan, bölgedeki yerel kaynaklar üzerinden gelen bilgilere göre, Kaytan'ın Eylül 2019'da Türkiye'nin Kandil'e yönelik gerçekleştirdiği hava harekatında öldüğü söyleniyor. Ayrıca, örgütten kaçarak Türkiye'ye teslim olan bazı örgüt mensuplarının da bu bilgiyi teyit ettiği teröristin uzun zamandır ortalıkta görünmediğini söyledikleri belirtiliyor. Nitekim, Kaytan'ın uzun zamandır ne açıklama yaptığı, ne görüntü verdiği, örgütün ölümü sakladığı öne sürüldü. PKK'nın, 'moraller bozulmasın' diye üst düzey ölümleri sakladığı biliniyor.
PKK'NIN KURUCULARINDANTerörist başı Abdullah Öcalan ile birlikte PKK’nın 6 kurucusundan bir olan Kaytan, hâlihazırda PKK/KCK Genel Başkanlık Konseyi ile Yürütme Konseyi üyesi. Ayrıca, PKK/KCK'nın ideolojik alan sorumlusu. Öcalan'dan sonra örgütün ideolojik ve teorik yönü en güçlü mensubu olarak bilinir. Bir dönem örgütün canlı bomba ve özel kuvvetler unsurlarının eğitim ve motivasyonunundan da sorumlu oldu. 12 Eylül 1980 darbe sürecinde yurtdışına kaçtı. 1980'li yıllarda önce Almanya’dan sonra Fransa'dan sığınma talebinde bulundu. 'Adam öldürme', 'adam kaçırma' ile 'terör örgütüne üye olma' suçlarından 1994’de yargılandığı Almanya'da 7 yıl hapis cezası almasına rağmen, serbest bırakılmasının ardından Lübnan'a geçip, Öcalan ile birlikte yeni kadroların eğitimiyle ilgilendi.