Haber Merkezi
ADD Bursa Şubesi Başkanı Gürhan Akdoğan tarafından yapılan basın açıklaması şöyle:
"Öncelikle şimdiden gelecek Şeker bayramınızı kutlar. Sağlık mutluluk ve başarılı günler dilerim.
Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi olarak 15.04.2023 tarihinde başkanlığımda Yönetim, Denetim, Disiplin kurularımız ve üst organ delegelerimizle Anıtkabir ziyareti ve Atatürkmozolesine çelenk koyma töreni gerçekleştirerek Misak-ı Milli Kulesinde Anıtkabir Özel defterini imzaladık.
Sonrasında ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün kabrini ve Karanlık güçlerce katledilen devrim şehitleri kurucu Genel Başkanımız Muammer Aksoy’la Gazeteci Yazar Kalpaksız Kuvayı Milliyeci Uğur Mumcu’nun kabirleri ziyaret edilerek yeni Yönetim olarak Genel Merkezimizde Genel Başkanımız Hüsnü Bozkurt ile Genel Yönetim Kurulunu ziyaretimizle program sonlanmıştır.
Seçim atmosferine girdiğimiz şu günlerde ve gelinen noktada Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında yaşananlar, tescilli Cumhuriyet ve Atatürk devrimleri karşıtlarının bu fırsatı değerlendirerek her alana nüfuz etmesi ve buna çeşitli nedenler göstererek de olsa olanak tanınıyor olması çok vahimdir. Bizler ülkemizin emperyalizm ve onun işbirlikçilerinin oyun alanı haline getirilmesi nedeniyle, atamızın huzuruna başımız eğik çıkıp bir kez daha kendisine eserine ne olursa olsun sahip çıkma sözünü verme sorumluluğu içinde tarihe belge bıraktık."
Akdoğan'ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
'15. Olağan Genel Kurul sonrası göreve gelen Bursa Şube Başkanı, Yönetim, Denetim, Disiplin kurulları ve üst kurul Delegeleri olarak;
Türk ulusunun kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin kurucusu, devrimlerimizin önderi büyük Atatürk...
Cumhuriyetimizin YÜZÜNCÜ YILINDA adınızı taşımaktan onur duyduğumuz güçlü örgütümüz Atatürkçü Düşünce Derneğinin Bursa temsilcileri olarak manevi huzurundayız.
Ancak bu yüz yıllık sürecin sonunda emanetinize tam sahip çıkamadığımız için başımız eğik.
Ülkemiz, Anadolu yollarına düştüğünüz günlerdeki gibi yine bir yol ayrımında. Açtığınız yolun devamı için bize gösterdiğiniz ışıklı yoldan ayrılan "dahili bedhahlar" nedeniyle ne yazık ki bütün öngörüleriniz doğru çıktı. Bütün uyarılarınıza rağmen emellerini emperyalist devletlerin emelleriyle birleştiren, gaflet ve dalalet içindekiler, büyük Türk ulusunun fakru zaruret içine düşmesine neden oldular.
1950 ve özellikle 12 Eylül 1980 sonrası Cumhuriyet kazanımlarının büyük ölçüde yitirildiği, son olarak da kurduğunuz parlamenter sistemin değiştirildiği ve aydınlanma devrimlerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı, laiklik ilkesini ise artık modası geçti diye niteleyenlerin arttığı bir ortamdayız. Daha da vahim olanı ise bu durumu görmezden gelenler ile kutsal emanetinizi sahiplenip senin yolunda yürüdüğünü söyleyenlerin bir kısmı da aymazlık içindeler.
Büyük Önderimiz...
06 Şubat 1933’te Bursa Nutku’nda gençlerimize söylediğiniz gibi, ‘’Devrimlerinizin, Cumhuriyetin sahibi ve bekçisi’’ olacağız.
20 Ekim 1927 de bize verdiğiniz ‘’Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek’’ görevi ile eserinizi koruyacağız.
Antiemperyalist ve tam bağımsız Türkiye kararlılığımızla, Misak-ı Milli, Üniter devlet ve bölünmez bütünlüğümüzden taviz vermez anlayışımızla, sizin fikirlerinizin ve ilkelerinizin yol göstericiliğinde, aydınlanma devrimlerini yaşatmak, yarattığınız laik demokratik Cumhuriyetimizi geleceğe taşımak üzere, gösterdiğiniz hedefe cesaretle yürüyeceğiz.
Tıpkı Tıbbiyeli Hikmetler gibi bu yolda kararlılıkla ilerleyeceğiz.
Büyük Türk ulusunun 100 yıl önceki iradesi ve Kuvayı Milliye heyecanımız ile manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz.'"