Kayseri’de kayıp olarak aranan Mehmet Turhan ve Firdevs Öztürk’ü öldürerek bağ evinin bahçesinde bulunan tandıra gömen Yusuf Turhan, 1992 yılından beri kendisinden haber alınamayan ve hiçbir yerde yaşadığına dair kaydı bulunmayan kız kardeşi Havva Turhan’ı öldürdüğü gerekçesiyle hakim karşısına çıktı. Yusuf Turhan savunmasında kayıp olan kardeşi Havva Turhan’ı ağabeyi Mehmet Turhan’ın öldürerek denize attığını söyledi. Mahkemede tanık olarak dinlenen yeğen Yusuf Turhan ise; 1992 yılından beri haber alınamayan halasının, amcası ve babası tarafından öldürülerek, Erkilet’te bulunan bir mera alana gömüldüğünü dile getirdi.
Kayseri’de 19 Mayıs 2021 tarihinden bu yana kayıp olarak aranan Firdevs-Mehmet Turhan çiftini bulmak için Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Yapılan araştırmalar sonucunda öldürülüp gömüldüğü ihtimali üzerinde yoğunlaşan cinayet dedektifleri, çiftin Kocasinan ilçesine bağlı Emmiler Mahallesi’nde bulunan evlerinde arama yaptı. Burada bahçede bulunan tandırın olduğu alanda arama yapan ekipler, alanı kazdı. 10 Haziran 2021 yılında yapılan çalışmalar sonucunda Firdevs Öztürk ve Mehmet Turhan çiftçinin cansız bedenlerine ulaşıldı. Olayla ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında Mehmet Turhan’ın kardeşi Yusuf Turhan, yengesi Necla Turhan ve yeğeni Bedirhan Turhan gözaltına alındı. Emniyette sorguya çekilen Yusuf Turhan, cinayeti itiraf ederek, ağabeyini kabloyla boğarak öldürdüğünü söyledi. Kayseri Devlet Hastanesi’nde bulunan Adli Tabiplik’te sağlık kontrolünden geçirilen 3 kişi, adliyeye sevk edildi. Tandıra gömülen çiftin cinayetinde 2 tutuklama, 1 adli kontrol
Adliyeye sevk edilen şahıslardan maktul Mehmet Turhan’ın kardeşi Yusuf Turhan ve yeğeni Bedirhan Turhan tutuklanırken, yengesi Necla Turhan adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tandır cinayeti davasında sanıklara ceza yağdı
Kayseri’de kayıp olarak aranan çiftin öldürülüp evlerinin bahçesindeki tandıra gömülmesi olayında, katil zanlısı kardeş ile oğlu ve eşinin yargılandığı davada karar açıklandı. Mahkeme heyeti, yapılan yargılama sonucu, ağabeyini öldüren Yusuf Turhan’a 1’i ağırlaştırılmış 2 kez müebbet hapis cezası verirken, Bedirhan Turhan’a ise 2 kez müebbet hapis cezası verdi. Duruşmada tutuksuz yargılanan sanık Nejla Turhan ise beraat etti. Tandır cinayetinin katil zanlısı 1992 yılından beri haber alınamayan kardeşi için hakim karşısında
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında en son 1992 yılında görülen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Havva Turhan’ı öldürdüğü gerekçesiyle ağabey Yusuf Turhan hakkında ‘yakın akrabayı kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Turhan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Kayseri Adalet Sarayı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada; ağabeyi ve yengesini öldürdüğü olayın davasından tutuklu bulunan sanık Yusuf Turhan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ve sanık avukatı katılırken, amcası tarafından annesi ve babası öldürülen yeğen Yusuf Turhan da hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Yusuf Turhan, “Ben, annem, Mustafa ve ağabeyim Pire Mehmet lakaplı, Mehmet Turhan Adana’nın Hacıbey Mahallesi’ne gittik. Oranın muhtarını bulduk ve Ahmet Yaşar’ın yerini öğrendik. Ahmet Yaşar’ı evinden aldık ve Hacıbey Mahallesi’nden çıktık. Arabayı ağabeyim Mehmet Turhan sürüyordu. Issız bir yola girdi. Ağabeyim bir ip ile Ahmet Yaşar’ın elini bağladı. Ahmet Yaşar’ı darp etmişlerdi. O sırada Havva’nın adresini aldıklarını söylediler ve oradan Adana merkeze geldik. Ahmet Yaşar, Havva’nın Adana merkezde Alican isimli birinin yanında olduğunu söyledi. Adresi bulduk. Müstakil bir evdi ve eniştem Ahmet Yaşar’ın söylediği Alican isimli şahsı bulduk. Alican bizi içeriye davet etti ve Havva’nın evinde olmadığını bize söyledi. Evden çıktık ve arabaya bindik. Ağabeyim Mehmet Turhan ‘Havva bu evde’ dedi. ‘İçeride 2 fincan kahve vardı. Bir tanesi yarım içilmişti’ dedi. Bir saat sonra geri geldik. Yine kapıyı çaldık. Aynı kişi kapıyı açtı. Ağabeyim ve Mustafa da silahlarla eve hücum etti. Annem de evin içerisinde kız kardeşim Havva’yı arıyordu. Annem ‘Havva’yı buldum’ dedi. Havva’yı aldık ve oradan uzaklaştık ve Kayseri’ye geldik. Ağabeyim Mehmet Turhan, ‘Havva benim evimde kalacak’ dedi. Havva’da orada kaldı” ifadelerini kullandı. “Ağabeyim Havva’yı öldürüp, denize attığını söyledi”
Turhan savunmasının devamında, “Ağabeyim Mehmet Turhan’ın evine gittim ve Havva’yı göremedim. Ağabeyime, ‘Havva nerde?’ diye sordum. Ağabeyim Almanya’ya gönderdiğini söyledi. Nasıl gönderdiğini sorduğumda ‘Benim elim, kolum uzun oğlum’ dedi. Bir hafta sonra tekrardan ağabeyimin evine gittim. Ağabeyime, ‘Havva’dan haber var mı?’ diye sordum. Ağabeyim de bana ‘Havva’yı öldürdük. Denize attım’ dedi. Bana bunu hiç kimseye söylemememi söyledi. Bu konuşmanın ardından çok korktum ve evden hemen çıktım. Daha sonra bu sözlerin duyulması üzerine ağabeyim bana ‘Sen de bizim suç ortağımızsın, Havva’yı hep beraber öldürdük’ dedi” diye konuştu. “Halamı Erkilet’te bir meraya gömmüşler”
Tanık yeğen Yusuf Turhan ise ifadesinde, “Bir gün amcam ben ve babam köye gidiyorduk. Kocasinan ilçesine bağlı olan Erkilet’te İpek Yolu diye bir yol var. Oradan geçtiğimiz sırada amcam babama ‘Şuraya gidelim de kız kardeşine bir dua oku’ dedi. Geçmişte de küçük halamı, Havva halamı gömdükleri yere götürmüşler. Orada darp etmişler. Köyden bir akrabamız oradan geçerken bunları görerek halamı kurtarmışlar. Yoksa diğer halamı da öldürüp oraya gömeceklermiş” dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı eksiklerin giderilmesi için ileri bir tarihe erteledi.
