Ankara
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürürken Siirt'te Ziya Gökalp'in "Asker Duası" isimli şiirini okuması nedeniyle 1999'da 10 ay hapse mahkum edilen ve siyasi yasaklı olan Erdoğan, Pınarhisar Cezaevi'nden tahliye edildikten sonra çalışmalarına başladı.
Bu süreçte Türkiye'yi dolaşan il, ilçe ve köylerde vatandaşlarla bir araya gelen Erdoğan liderliğindeki "Erdemliler Hareketi", 14 Ağustos 2001'de "AK Parti" adıyla siyaset sahnesine çıktı.
Siyasi yasaklı olan Genel Başkan Erdoğan'ın aday olamadığı 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde AK Parti, yüzde 34,28 oy alarak tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde etti.
Bundan sonraki süreçte, siyasi yasağının kaldırılmasıyla Erdoğan liderliğinde yol almaya devam eden AK Parti, kesintisiz iktidar sürecinde 21. yılına girdi.
"Sessiz devrimler yaptık"
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti iktidarıyla siyasette bir makas değişimi gerçekleştiğini, vesayetin yerini siyasetin aldığını vurguladı.
Ala, "Millet iradesi iktidar oldu ve milleti yönetmeye başladı. Sonra da millet, iradesine sahip çıktı ve bugüne kadar getirdi. Kendi iradesinin kendisini yönetmesinin faydalarını gördü ve ona sıkı sıkıya sahip çıktı." ifadelerini kullandı.
AK Parti öncesi büyük ekonomik ve siyasi krizler yaşandığı ve bu süreçlerde ortalama iktidar etme süresinin yaklaşık 1,5 yıl olduğuna dikkati çeken Ala, AK Parti'nin iktidara gelmesiyle eş zamanlı büyük reformlara imza atıldığını ve siyasetin istikrar kazandığını söyledi.
Ala, "İstikrarın Türkiye'ye faydasını hep birlikte yaşıyoruz. Etrafımız büyük kaotik hadiselere ev sahipliği yaparken Türkiye istikrar içerisinde yoluna devam ediyor." dedi.
AK Parti iktidarları döneminde ekonomi, siyaset, dış politika, eğitim, sağlık, ulaşım, savunma sanayi ve sosyal alanlarda inanılmaz reformlara imza atıldığının altını çizen Ala, şöyle devam etti:
"AK Parti döneminde elde ettiğimiz kazanımlarla Türkiye dünyada vazgeçilmez, belirleyici, aktif dış politikasıyla önemli bir küresel aktör haline geldi. Bugün dünyanın hangi bölgesinde bir sorun olsa hemen liderler diplomasisi devreye giriyor. En başında Sayın Cumhurbaşkanı'mız diğer liderlerle görüşüyor ya da onlar Cumhurbaşkanı'mızla görüşüyor, çözüm arıyorlar. Bölgemizde birçok alanda çözümlere öncülük edebiliyoruz."
AK Parti iktidarlarını, "Türkiye'nin lehine sonuçlar üreten reformlar dönemi" olarak niteleyen Ala, "AB müzakerelerine imza attık, insanların temel hak ve özgürlükleri alanında önemli reformlar gerçekleştirdik, sessiz devrimler yaptık. Türkiye reformlarla bölgesindeki ve İslam dünyasındaki ülkelere örnek oldu." diye konuştu.
"Darbe girişimini sokaklara serdik, yerle bir ettik"
AK Parti'nin 21 yıllık iktidarı sürecinde başta kapatma davası ve FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere yaşanan olaylara dikkati çeken Ala, şunları kaydetti:
"Millet iradesine sahip çıktı. Türkiye'yi Suriye'ye çevirmek isteyen anlayışın ortaya koyduğu bu darbe girişimini sokaklara serdik, yerle bir ettik. Ondan önceki 17-25 Aralık, Gezi, 15 Temmuz... Bunların temel amacı ülkede kaotik ortam oluşturmak, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak, Suriye ve Irak'a çevirmekti. Ama önde dirayetli bir lider, arkasında iradesine sahip çıkan bir halk, bir millet ve kadrosuyla hareket ederek bu oyunları boşa çıkardık. Bu istihbarat oyunlarını ve bunların maşalarını hedeflerine ulaştırmadık. Türkiye'yi uçurumun kenarından hep birlikte aldık ve bir daha başlarını kaldıramayacakları şekilde onları inlerine ittik."
Efkan Ala, AK Parti dönemindeki önemli değişikliklerin yeni bir anayasayla kurumsallaştırılması gerektiğini belirterek, şu görüşleri paylaştı:
"Şimdi karizmatik liderin gücüyle dirayetiyle ve milletin iradesinin ona sahip çıkmasıyla bu süreçleri işletiyoruz. Bu değişimleri, gelişmeleri yeni bir sivil anayasayla kurumsallaştıralım diyoruz. Önünü açalım milletin. Bir daha 'mesela'sı bile olmasın darbelerin ya da darbe teşebbüslerinin. Bu reformların kurumsallaşmasıyla demokrasinin geliştirilmesiyle mümkündür. Bunlar da ancak yeni bir anayasa ortaya koyarak sağlanabilir."
"Artık muhtıralar yok"
AK Parti döneminde temel hak ve özgürlükler alanında hayata geçirilen reformları anımsatan Ala, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Başörtüleriyle gençler, öğrenciler üniversitelere gidemiyorlardı ve '28 Şubat bin yıl sürecek' deniliyordu. Ama biz paradan 6 sıfırı attık, bin yıl sürecek 28 Şubat'tan da 2 sıfır atarak onu 10 yılda bitirdik. Yine Cumhurbaşkanı'mızın imzasıyla bütün düzenlemeler iktidara geldikten 10 yıl sonra tarihin çöplüğüne atıldı. Artık insanlar özgürlüklerini kullanabiliyorlar, üniversitelerine gidebiliyorlar. Daha önce ana dilde 'merhaba' demek bile problemken şimdi 24 saat yayın yapılıyor. İsimler rahat rahat konuluyor. Türkiye'nin hicap duyduğu o yasakları kaldırma dönemi yaşandı. Kaldırdığımız yasakları saymaya kalksak saatler yetmez. Özgürlüklerin önünü açtık ve Türkiye'yi dünyanın en kalkınmış, en gelişmiş 10 ülkesinden biri yapma hedefine doğru yol alıyoruz.
Artık muhtıralar yok. Milli Savunma Bakanlığımıza bağlı olarak Genelkurmay Başkanlığımız etrafımızda birçok bölgede göğsümüzü kabartacak, gurur duyacağımız başarılara imza atıyor. Azerbaycan Karabağ'dan Libya'ya, Irak'tan Suriye'ye kadar hem kardeşlerimizin yardımına koşuyor hem de terörle mücadelemizde sınır ötesinde başarılı hizmetler yapıyorlar."
Savunma sanayisinde alınan mesafenin bugün dünyanın gıptayla izlediği bir noktaya geldiğine işaret eden Ala, "İHA ve SİHA'ları üretiyor ve ihraç ediyoruz. Kendi otomobilimizi yapıyoruz." dedi.
Efkan Ala, AK Parti iktidara geldiği dönemde Dünya Bankası verilerine göre, toplumun 3'te 1'inin yoksulluk sınırının altında yaşadığını hatırlatarak, "Türkiye'nin ekonomisini 3 kat büyüttük, ihracatı 254 milyar doların üzerine çıkardık." ifadesini kullandı.
Ala, Cumhuriyet tarihi boyunca dindar insanların gönlünde bir yara olan Ayasofya'yı da ibadete açtıklarına dikkati çekti.
"Milletimize medyunu şükranız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde ve AK Parti'nin performansıyla Türkiye'nin başardığı hizmetlerin saymakla bitmeyeceğini anlatan Ala, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Milletimize medyunu şükranız, teşekkürlerimizi sunuyoruz. Onlara minnettarız. Ne zaman bir müracaatımız olsa kendilerine sandıktan hep istikrarı çıkardılar, Türkiye'nin önünü açan sonuçlara imza attılar. Cumhurbaşkanı'mız da dirayetli karizmatik lider olarak onlardan aldığı bu emaneti bihakkın yerine getiriyor. Hiçbir zaman hiçbir tehdide boyun eğmedi."