AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, demokrasiyle, sivil siyasetle hiçbir alakası olmayan terör siyasetinin ne şeklide iflas etmiş olduğunun görüldüğünü belirterek, "Demokrasi, hak ve özgürlüklerle hiçbir alakasının olmadığını gördük. Türkiye meşru bir mücadele yürütüyor. Evrensel standartlarda, güvenlik güçlerinin azami titizlikle bir mücadele yürütüyor. Burada bazen yabancı yetkililerin şu şekilde suçlar işlendi şeklindeki açıklamaları gereksiz yere fazlasıyla yer buluyor. Elinde delil olan, kanıt olan varsa tutsun bunu gündeme getirsin, gündeme getirdiği zaman değerlendirelim. ’Terörle mücadeleye gölge düşürülmek için, sivil katliamlar yapıldı’ şeklinde spekülasyonlar yapanların bugüne kadar ortaya delil koyamadığını gördük. Dolayısıyla, birtakım yabancı yetkililere dayandırılarak yapılan bu açıklamaların aslında gerçekçi açıklamalar olmadığını, sivil vatandaşlarımız konusunda bir hassasiyet yerine Türkiye’nin demokrasisini korumak için yürüttüğü mücadeleye gölge düşürmek amaçlı, siyasi açıklamalar olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz. Elinde kanıt olan varsa bunu ortaya koysun. Yerde ceset sürükleyenleri nasıl takip ettiysek, ya da başka birtakım kabul edilemez eylemlere imza atanları meşru şekilde mücadeleyi yürüten güvenlik güçlerinden ayırdıysak bunun da üstüne gideriz" ifadelerini kullandı.
“RAHMAN NİZAMİ İDAM EDİLDİ, BUNU AÇIK BİR ŞEKİLDE KINIYORUZ”
Bangladeş’teki idamları değerlendiren Çelik, "Cemaat İslami Parti Lideri Rahman Nizami idam edildi. Bunu açık bir şekilde kınıyoruz. Kardeş Bangladeş’in geleceğini kaos politikasına teslim eden yaklaşımlardan Türkiye adına tüm kardeşlik duygularımızla vazgeçilmesini istiyoruz. Oradaki siyasi partinin çeşitli kadrolarının idam edilmesi kabul edilebilir değildir. Bu hesaplaşma türünün meşru bir hesaplaşma olduğunu söylemek isteriz" dedi.
“AK PARTİ KADROLARI, DAVUTOĞLU’NUN HER ZAMAN AK PARTİ’NİN ÖNEMLİ BİR DEĞERİ OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZECEKLERDİR”
22 Mayıs’taki kongreye ilişkin, "Sayın Genel Başkanımız, Başbakanımız AK Parti’nin Genel Başkanlığını yürüttüğü süreç içinde AK Parti’nin daha ileriye gitmesi, ilkelerinin pekişmesi için son derece kıymetli çalışmalara imza atmıştır. Kendisi, AK Parti kadrolarını AK Parti’nin geleneklerine, kurumsal ve kuramsal yapısına, bugün ihtiyaç duyduğu politika güncellemelerine uygun şekilde başarıyla yönetmiştir. 20 aylık dönemde son derece zor kararların altına cesurca imza atmıştır. Çeşitli kritik noktalarda tereddüt etmeden kararlar almıştır, basiret ve dirayetle, ülkenin yönetimine Başbakan olarak katkıda bulunmuş, Genel Başkan olarak yine basiret ve dirayetle AK Parti’nin daha da ileriyle gitmesi için gayretli çalışmaların içinde olmuştur. Bir kez daha şükran ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Kendisinin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak yaptığı çalışmalar, her zaman müstesna bir kıymetle anılacaktır. Kendisiyle, yakın çalışan kadrolar olarak da gösterdiği performansı, Başbakan olarak Türkiye’ye daha çok hizmet etmek için gösterdiği hizmeti hepimiz müşahede ettik. Bu görevleri basiretle, dirayetle, üstün gayretle yerine getirdiği için görev yaptığı dönemler teşekkür ve şükranla anılacaktır. AK Parti kadroları, Sayın Ahmet Davutoğlu’nun her zaman AK Parti’nin önemli bir değeri, vazgeçilmez bir kıymeti olduğunun altını çizeceklerdir. Kendisi zaten bunu basın toplantısında ilan ettiler, bundan sonra da AK Parti’nin neferi olarak aynı çalışmaları yapmaya devam edecekler. Aynı samimiyetle katkı vermeye gayret edeceklerdir" açıklamasında bulundu.
"Bu bir bayrak yarışıdır" diyen Çelik, "Önemli başarılara imza atmıştır. Yeni kongrede seçilecek yeni genel başkan ve başbakan da aynı çalışmaları aynı gayretle yürütecektir. Bu bayrak yarışı konusunda bütün kadrolarımız sağduyulu açıklamalar yapmasına rağmen, sosyal medyada birtakım örgütlü gruplar, kendilerine dosya, grup, odak diyen gruplar zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanımıza, zaman zaman Sayın Başbakanımıza karşı kendilerinin hadlerini olmayan birtakım değerlendirmeler ve tahkir edici ifadelerde bulunuyorlar. Hiç kimse kendi kendine bir gruplaşma yaratarak, bu ister sosyal medya, ister sosyal hayatın, ister siyasal hayatın içinde olsun, AK Parti resmi mekanizmalarının dışında gruplaşma yaratarak, AK Parti’nin onayını almadan birtakım çalışmalar yaparak AK Parti adına konuşamaz. Kimsenin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanımızı olumsuz değerlendirmelerle ele almaya hakkı yoktur. Hepimizin yaptığı açıklamalar ortada, buna rağmen kulis haberlere dayanarak Sayın Başbakanımızı eleştirmeye, yıpratmaya, tahkir etmeye çalışan bütün bu değerlendirmelerin AK Parti kadroları tam olarak karşısındadır" şeklinde konuştu.
“SAYIN AHMET DAVUTOĞLU, AK PARTİ’NİN BİR DEĞERİDİR”
Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim dışımızda birilerinin çıkıp da bizim değerlerimizi bu şekilde yıpratmaya hakkı yoktur. Sayın Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin bir değeridir. Hiç kimsenin birtakım kulis haberlerine dayanarak, başarılı bir genel başkanlık ve başbakanlık dönemi geçirmiş olan ve AK Parti kadroları içinden çıkmış olan AK Parti’nin değerini bu şekilde yıpratma çabasına girmesinin hiçbir değeri yoktur. Bu açıklamaların hiçbirine kıymet vermiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza bu şekilde saldıran bu hesapların hiçbirinin AK Parti kadrolarının gözünde bir değeri yoktur. AK Parti ve hükümetin kurmayları vardır, bunların değerlendirmeleri esastır. Biz kendi değerlerimizi, birtakım odakların yıpratmasına asla müsaade etmeyiz. Çoğunlukla bunları ciddiye almıyoruz. AK Parti, bir ve bütündür. AK Parti, bu prensip ve ilkelerle, Sayın Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanlığı ve başbakanlığı dönemine sorunsuz bir geçiş yapmıştır, bundan sonra da sonra da yine sorunsuz bir geçiş yapacaktır ve Kutlu yürüyüşe devam ilkesinin altını doldurmaya, Türkiye sevdasıyla yoluna devam ederek imza atmaya devam edecektir. Biz, AK Parti’nin değerlerinden, bu kadronun ürettiği değerli insanlardan hiçbir şekilde vazgeçmeyiz. Bunların tahkir edilmesine müsaade etmeyiz. Bunların itibarının olmadığını ve bir kere daha bu yaklaşımlarda bulunanları kınıyoruz."
’Kutlu yürüyüşe devam’ sloganı alında çalışmaların devam ettiğine dikkati çeken Çelik, "Üst kurul kurulmuştur. Yeni Genel Başkanın kim olması gerektiği konusunda AK Parti’nin gelenekselleşmiş yöntemleriyle istişare yapılacaktır. MYK, MKYK, milletvekilleri, il başkanları ve ihtiyaç duyulursa başka birimlerin görüşleri alacaktır. Bunu MYK’sı ve AK Parti’yi kongreye götürecek olan Üst kurul kendi içinde bu çalışmaları yürütecek. Bu istişareleri kongreden birkaç gün öncesine tamamlayacaktır. Bundan sonra da MYK, MKYK, İl başkanları, milletvekillerimiz, diğer arkadaşlarımızın görüşleri alınarak bu süreç olgunlaştırılacaktır" diye konuştu.
PROFİL TARTIŞMALARI
Düşük profilli Başbakan tartışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, "Herhangi bir şekilde profil tartışmaya gerek yok. AK Parti Genel Başkanlığı da son derce stratejik bir makamdır. Dolayısıyla, düşük profil diye bir tartışma söz konusu olmaz. AK Parti’nin Genel Başkanlığı, genel başkan yardımcılığı, grup başkanvekilliği gibi makamlar da en yüksek nitelikler aranarak yerine getiriliyor. Dolayısıyla bu tür spekülasyonlara girmeye gerek yok" dedi.
KILIÇDAROĞLU’NA ELEŞTİRİ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlık sistemi ile ilgili "Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz" açıklamasına ilişkin Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu, içinde kan geçen bir cümle kurdu. Sistem değişikliği konusunun içinden kan geçen bir cümleyle, hele hele anamuhalefet partisi genel başkanının ağzından çıkması vahimdir. Darbe hukukunun değiştirilmesi ile ilgili yürüttüğümüz çalışma var. Ama darbe hukukunun esasını oluşturan şey, anayasanın kendisidir. Esas olan, darbe hukukundan gerçekten rahatsızsanız anayasanın değişmesidir. Şöyle bir şeyden bahsediyor, tek adamlık rejimidir diyor Başkanlık Sistemi. Bir anamuhalefet partisi genel başkanı, defalarca açıklandı, gelin dedik sistemin etiketini konuşmayalım, önerilerini dinleyelim, değerlendirmelerinizi dinleyelim. Bunun yerine klasik bir CHP politikasıyla içerik tartışmasından kaçıyorlar, anayasa uzlaşma komisyonu masasını deviriyorlar arkasından da sistem tartışmasını rejim tartışması haline dönüştürmeye çalışıyorlar. Konuştuğumuz şey, bir sistem tartışmasıdır. Bu sistem tartışması, çok partili hayata geçtiğimiz günden beri yapılıyor. düzenlemenin ne şekilde olması gerektiği ile ilgili görüşler olabilir. buna siyasetin profesyonelleri değil, milletin kendisi karar verecek. Halkın iradesinin tecelli ettiği bir sonuç olacak. Bir Genel Başkanın, sistem değişikliği tartışmasını, yargının tarafsızlığı konusunda üç tane sağlam argüman kurmaksızın içinde kan geçen cümlelerle ele almaya çalışması son derece vahimdir" diye konuştu.
“KRİZ OLURSA BEN SİZE SÖYLERİM”
Çelik, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. AK Parti’de kriz olduğu yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Çelik, "Kriz olursa ben size söylerim. AK Parti teşkilatları sakin bir şekilde sürecin işlemesini bekliyor. Nitekim, Sayın Başbakanımızın bu kürsüde yaptığı değerlendirmeler siyasi tarihimize geçecek olgunluk ve nitelik taşıyor. Kriz demek, bir karşı karşıya gelme durumu demektir. Kriz demek, AK Parti’nin tek başına iktidar olamaması, varoluşsal bir çatışma olması demektir" dedi.
“AK PARTİ, 22 MAYIS’TAN SONRA DA AYNI BÜTÜNLÜK İÇİNDE OLACAKTIR”
"Bahçeli’nin ‘fiili destek hukuki desteğe dönüşebilir’” açıklamasının ardından getirilen iddialara" ilişkin soruya Çelik, "Sayın Bahçeli diyor ki 22 Mayıs’ta yapılacak kongre sonrası AK Parti terörle mücadele konusunda zaafa düşerse biz milletvekillerimizle destek vermeye hazırız diyor. AK Parti, 22 Mayıs’tan sonra da aynı bütünlük içinde olacaktır. Terörle mücadele meselesi, Sayın Bahçeli’nin şimdiye kadar ifade ettiği, Sayın Genel Başkanımızı, Başbakanımızı bizzat ziyaret ederek verdiği destek için teşekkür ediyoruz. Burada bir AK Parti iradesinde zaaf yoktur, 23 Mayıs’ta bu bakımından zaaf oluşmayacaktır. AK Parti, tek başına iktidar durumundadır, koalisyon arayışı içinde değildir. Başkanlık Sistemi meselesi AK Parti’nin resmi görüşüdür. Biz, 23 Mayıs’ta da aynı birlik ve bütünlüğü koruyacağız, aynı şekilde terörle mücadelede zaaf oluşmayacak. Bu desteği veren herkese teşekkür ediyoruz. AK Parti’de zaaf söz konusu olmayacağı için terörle mücadele konusunda da zaaf olmayacaktır" karşılığını verdi.
Başkanlık sistemine ‘cumhurbaşkanlığı sistemi’ denileceği yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine Çelik, "Yerli ve milli meselesi konuşulurken akıla olumsuz örnekler geliyor, bu da bir özgüvensizlik aslında. İki şeyi gözetmek gerekir insanlığı evrensel haklarını korumak. Bizim zaten mevcut sisteme dönük eleştirimizde bu var, bu sistemde kuvvetler ayrılığı yoktur, temel hak ve özgürlükler yeterli kapasitede değildir. Türkiye’nin sivil siyaseti böylesine temel paradigma değişimi geçirmiştir Sürekli donanımın değiştiği, yazılımın geride kaldığı. Sistemde revizyon yapıyoruz, bunlar antivirüs programları üretmektir. Antivirüs programları anlamına gelen revizyon içinde değiliz. Önemli olan içeriktir. Türkiye’de öteden beri net bir şekilde konuşalım. Milli ve yerli dediğimizde, evrensel olanla uyumlu olması ve kendi ihtiyaçlarımızı gidermesini kastediyoruz. Yerli ve milli deyince, bunu hemen evrensel olanla, çağdaş dünyanın kazanımlarıyla çatışan oryantalist anlayışıyla değerlendirmemek gerekir" diye konuştu.
Yeni genel başkan adayına ilişkin soru üzerine Çelik, "Yetki MYK ve MKYK’dadır. Bununla ilgili üst kurulda bir değerlendirme yapılır. MYK ve MKYK bu belirlendikten sonra siyasi işler başkanı, parti sözcümüz duyurur. Birkaç gün öncesinde duyurmuş oluruz" dedi.
PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI
Tam başkanlık sistemini öneren teklifle gideceklerini anlatan Çelik, "Partili Cumhurbaşkanlığı, parlamenter sistemi, yarı başkanlık sistemi... Bunların hiçbirini tabu olarak görmemek lazım. Bunlar anayasa hukuku içinde meşru olan sistemler. Orada bir kendi partisine yıllarca liderlik etmiş siyasetçinin kendi partisiyle alakasının kesilmesini, sistemi boş yere çifte standarda sürüklediğine ilişkin yaklaşımlar var. Biz tam Başkanlık sistemini öneren teklifle gideceğiz meclise. Bu çalışmalarda anayasa bu şekilde gidecektir. Şu anda çalışmalar bu çerçevede yürüyor. Şu anda bununla ilgili bir çalışma partideki anayasa komisyonu tarafından yürütülmemektedir. Bunların hepsi meşru tartışmalardır. Keşke, Türkiye daha çok sistem tartışması yapsa" ifadelerini kullandı.
(İHA)