Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin 25. dönem milletvekilleriyle bir araya geldiği iftar programında konuşuyor. Davutoğlu, “Salı gününden itibaren Meclis Başkanı seçimleri başlayacak. Yarın biz de MYK toplantısından sonra Meclis Başkan Adayımızı açıklayacağız” dedi.
İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:
Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı kim olursa olsun Ak Parti kadroları onu ayakta karşılayacaktır. Görevi aldığımızda muhalefet liderlerine saygıyla gideceğiz, her görüşe açık olacağız.
Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesi ile koalisyon turlarına başlayacağız. Buradan bir kez daha bütün muhalefet liderlerine sesleniyorum; biz onları ziyaret ederken, tam bir iyi niyetle, samimiyetle, dürüstlükle yaklaşacağız. Hiçbirisine kapımızı kapatmadık, hiçbir muhalefet partisine kapatmadığımız gibi hiçbir vatandaşımıza da gönül kapımızı kapatmadığımızı herkes bilir. Bizi misafir edecekleri zaman, bize hazırlanırken aynı iyi niyet, samimiyet ve dürüstlük içinde olmaları halinde ülkemizi bu ateş çemberinin içinden suhuletle ve istikrarla yönetecek bir hükümeti kurabileceğimize inanıyorum.
Her şeyi açık yüreklilikle konuşuruz, hiçbir dayatmayı kabul etmeyiz. 13 yıllık geçmişimiz içinde hiçbir zaman teröre destek vermedik, her zaman barışı inşa etmeye çalıştık.
Hep barışı hep insanlığın selametini savunduk. Şimdi Suriye’de mazlumlara sahip çıktığımız için ve Filistinlilere destek verdiğimiz için bir kampanya başlatıldı. Suriye savaşının başladığı ilk andan beri Suriye rejimine karşı çıktık. DEAŞ denen terör örgütünü herkesten önce biz terör örgütü olarak ilan ettik. Bunlar bir maşa gibi ortaya çıkarılırlar ve kardeşi kardeşe vurdurmak için en kanlı cinayetleri işletirler. O günden bu güne öyle bir kampanya yürütüldü ki… MİT tırları durduruldu, Kobani saldırıları gerçekleştirildi. Bu kampanyaya Türkiye içinden destek verenler, su taşıyanlar oldu. Muhalefet sorumsuzca bu kampanyaya destek verdi.
Arap, Türk, Kürt katledilirken sessiz kalan HDP, DEAŞ ile bir yılı aşkın bir süre çatışmadan yanyana yaşayanlar Türkiye’ye yönelik ithamlarda bulunuyorlar. Kobani olayında da birisi düğmeye basıyor. Kimse Türkiye’nin Kobani olaylarında payı olduğunu ispat edemedi, edemeyecek.
135 Kobani yaralı bugün Türkiye'ye geldi. Şu anda hastanelerde tedavi altındalar. 4'ü hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Nereye sığındılar? Türkiye onlara kapılarını açtı. Kim olursa olsun Suriye ve Irak’taki kardeşlerimize yapılan saldırılar Türkiye’ye yapılmış sayılır.
DAEŞ'le işbirliği içinde bulunanlar Türkiye'ye yönelik iftiralar atıyorlar. Hiç kimse Türkiye'nin Kobani'ye dönük saldırılarla ilişkisi olduğunu iddia edemez. O gün de bugün de hiçkimse Türkiye'nin Kobani'ye dönük saldırılarda bir nebze payı olduğunu ispat edemedi, edemeyecek. Türkiye'nin DAEŞ'le işbirliği yaptığını iddia edenler bu iddialarını ispat etmekle mükelleftir. Suriye'deki hiçbir kanda Türkiye'nin katkısı olmadığı gibi bunların hepsi sadece iftira ve ithamdan ibarettir.
Ait olduğu ülkeye ithamlarda bulunanları özre davet ediyorum başta HDP eş başkanı olmak üzere.
Türkiyeleşmekten bahsediyorlarsa önce bu ülkeye saygı göstermeyi öğrenecekler.
53 vatandaşımızı kaybettik. Tweet’lerle, sanal medya ile meydana çıkarılan o Vandalların bir kısmı 4. Kattan Yasin Börü’yü attılar. Bugün de aynı çağrıları başlattılar. Aynı çağrıyı yapıyorlar. Tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum: 6-7-8 Ekim’de oynanan oyunu zihninizden silmeyin.
Türkiye bir geçiş döneminde diye düşünmesinler. Bu puslu havada Türkiye’yi kaosa sürükleyelim diye bir düşünceye kapılmasınlar. Tüm bu komploları bozacak güce de erdeme de irfana da sahibiz."