Sertleşme ve kalınlaşma sonucu oluşan hasarın alveollerde yara izine benzer bir görünüme neden olduğunu belirten Yazıcı, “Akciğerde bu hasarı başlatan sebepler bazen bulunabilmesine karşın çoğunlukla belirlenemez. İdiyopatik pulmoner fibrozis (IPF) hastalığı da nedeni belli olmayan akciğer sertleşmesi hastalıklarından birisi ve en sık görülenidir. İdiyopatik kelimesi tıp literatüründe nedeni bilinmeyen durumlar için kullanılan bir terimdir” dedi.
KİMLERDE IPF GELİŞİR?
IPF hastalarının büyük kısmının 50 yaşın üzerinde olduğuna dikkat çeken Yazıcı, “50 yaşın altında IPF görülmesi görece daha nadirdir. Erkekler kadınlara göre bu hastalığa daha fazla yakalanmaktadır. Bununla birlikte kadınların bu hastalığa yakalanma oranının yıllar içinde arttığı gözlenmektedir. Bazen IPF aynı ailenin üyelerinde gözükebilir. IPF hastalarının yüzde 90’da sigara içme öyküsü vardır. Bunun dışında viral enfeksiyonların, gastro-özofajiyel reflünün ve iş veya çevre ortamında maruz kalınan tozların hastalığın etyolojisinde yer alabileceği düşünülmüş ancak kesin olarak ispatlanamamışlardır. İPF hastalarında hastalığın erken döneminde herhangi bir belirti olmayabilir veya kişi kendisinde başlayan şikayetleri yaşının ilerlemesine bağlayarak önemsemeyebilir. Bu hastalarda en sık görülen belirtiler kuru öksürük ve eforla gelişen nefes darlığıdır. Bu şikayetler başlangıçta hafif şiddette olabileceği gibi hastalık ilerlediğinde hastanın konforunu önemli ölçüde bozacak düzeye gelebilir. Kişi üstünü giyinip çıkarırken veya banyo yaparken bile belirgin nefes darlığı hissedebilir. Bu şikayetlerden başka hastalarda halsizlik, güçsüzlük, iştahsızlık, kilo kaybı ve parmaklarda çomaklaşma da görülebilir” şeklinde konuştu.
İPF NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hastalığın tedavisi hakkında da bilgiler veren Yazıcı, şu yarılarda bulundu: “İPF tanısı konulduğunda sizin bu konuda uzman olan bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından düzenli olarak görülmeniz önemlidir. İPF tedavisinde hastalığı tamamen düzelten bir ilaç tedavisi henüz yoktur. Bununla birlikte yeni geliştirilmiş iki ilaç bazı hastalarda kullanılmaktadır . Pirfenidon ve nintedanip isimli bu ilaçlar hafif ve orta düzeydeki hastalıkta kullanılmaktadır. Yeniden belirtmek gerekirse bu ilaçlar hastalığı tamamen tedavi etmemekte sadece hastalığın ilerlemesini önlemektedir. Bu tedavilerin size uygun olup olmadığını hekiminiz belirleyecektir. Bu ilaçların dışında sizin şikayetlerinizi azaltmak yada düzeltmek için çeşitli tedavi yöntemleri de vardır. Bunlar egzersiz kapasitesinde düzelme sağlanması için yapılan pulmoner rehabilitasyon, kan gazı ölçümlerinde oksijen seviyesi normal sınırların altında saptanan hastalar için verilen oksijen tedavisi ya da pulmoner hipertansiyon tedavisi gibi yöntemleri içerir. Günümüzde çeşitli ilaçların İPF tedavisinde etkinliğini araştıran bilimsel çalışmalarda halen devam etmektedir. Verilen tedavilere rağmen akciğer fonksiyonları kötüleşen ve hastalığında progresyon gösteren hastalar için son tedavi seçeneği akciğer naklidir. Akciğer nakli yaşam süresini uzatan ve yaşam kalitesini arttıran önemli bir tedavi yöntemidir. Nakil işlemi, büyük bir cerrahi operasyonu ve size nakledilen akciğerin bağışıklık sisteminiz tarafınızdan reddedilmemesi için ömür boyu ilaç kullanmanızı gerektirir. IPF’li tüm hastalar nakil için değerlendirilmek üzere nakil merkezlerine yönlendirilmelidir. Eğer sigara içiyorsanız mutlaka bırakmanız gerekir. Çünkü sigara içmek nefesinizi daha da kötüleştirecektir. Kronik akciğer hastası olduğunuz için soğuk algınlığı ve gribe yakalanabileceğiniz yerlerden kaçınmaya çalışmalı, her yıl grip aşısı olmalısınız. Formunuzu korumak ve kas güçsüzlüğünüzün gelişmemesi için solunum rehabilitasyon programlarına katılabilirsiniz. Sağlıklı bir diyet ile aşırı kilo almaktan kaçınmalısınız. IPF olan hastaların küçük bir kısmında akut alevlenme olarak adlandırılan ve sebebinin bilinmediği bir durum gelişir. Eğer nefes darlığınız daha da kötüleştyse hekiminize başvurmanız gerekir”
(Mehmet Barlas/İHA)