Vatandaşlardan helallik isteyen Erdoğan'a da grup toplantısında yanıt veren Akşener, "Babalar intihar ederken iktidardakiler yüzsüzce gökyüzüne bakıp ıslık çalıyorlar. Bunca haramın ortasında bir de utanmadan milletinden helallik isteyecek kadar yüzsüz. Sayın Erdoğan yeter artık, milletimizin yakasından düşün artık! Çileyi reva gördüğün bu milletten hangi yüzle helallik istiyorsun kardeşim. Ayıptır, günahtır." ifadelerini kullandı.
Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:
Dünya siyasetinde bir değişim var. Ergen tavırlı popülist liderler tarihin tozlu sayfalarına karışıyor. Her biri giderayak kriz üretmekten kendini alamıyor. Bir örneğini Filistin'de yaşıyoruz. Gözümüzün önünde bir insanlık dramı yaşanıyor.
Sayın Erdoğan kürsüden sallamayı liderlik sananların devri artık bitiyor. Samimiyetsiz ağlak tavırlarınızla, Filistin için çok şey yapıyormuş gibi görünme çabanızı artık kimse yemiyor.
Devlet insanlığı kürsü şovlarıyla değil akıllı bir diplomasiyle olur.
Dik duracaksın, İsrail'e yaptığın gideri Çin'e de yapabileceksin.
Yarın 19 Mayıs, milli bayramların her biri bizim için çok değerli ama 19 Mayıs'ın yeri başkadır. 19 Mayıs milletimiz için tarihi bir başlangıçtır. Ülkemizin dört bir yanına çöreklenen düşmanlara karşı Türk milletine pranga vurulamayacağına ilişkin tarihi bir adımdır.
19 Mayıs bir büyük destanın adıdır, kutlu olsun!
"ADI TAM KAPANMA SOKAKLARDA İNSANLAR VAR"
Ben yaptım oldu zihniyeti yüzünden milletimiz zor günler geçiriyor.
Pandeminin başından bu yana bilim insanları uyardı, vatandaş uyardı, biz hepimiz uyardık dinlemediler. 3 haftalık tam kapanmanın zorunlu olduğunu bir türlü kabul etmek istemediler. Nihayetinde lebalep kongreler bitip vaka sayıları tavan yapınca Ramazan ayında adını tam kapanma koydukları tuhaf bir uygulamaya gittiler.
Adı tam kapanma ama şehirlerde trafik var, sokaklarda insanlar var.
ERDOĞAN'A HELALLİK YANITI
Her zorlu süreçte olduğu gibi bu süreçte de devletin kurumlarının gücünün hissedilmediği bu boşlukta tek başımıza kaldı.
Türkiye'nin zor günde vatandaşının yanında olacak gücü ve kaynağı var. Mesele bu kaynakları kimin için kullandığınız. Mesele bir kaynak meselesi değil bir tercih meselesi.
Babalar intihar ederken iktidardakiler yüzsüzce gökyüzüne bakıp ıslık çalıyorlar.
Bunca haramın ortasında bir de utanmadan milletinden helallik isteyecek kadar yüzsüz. Sayın Erdoğan yeter artık, milletimizin yakasından düşün artık! Çileyi reva gördüğün bu milletten hangi yüzle helallik istiyorsun kardeşim. Ayıptır, günahtır.
Dün çiftçiye terörist diyordun bugün helallik istiyorsun. Ekmeği haram ettiğin işçiden helallik alamazsın. Hayalleri haram ettiğin gençten helallik alamazsın.
Siftahı haram ettiğin esnaftan helallik alamazsın. Yazmayı haram ettiğin gazeteciden helallik alamazsın. Düşünmeyi haram ettiğin akademisyenden helallik alamazsın.
Böyle yüzsüzlük, böyle utanmazlık, böyle terbiyesizlik olmaz!
Ama illa ki helalleşmek istiyorsan ben sana yolunu söyleyeyim. Siyasetçi milletiyle sandıkta helalleşir. Madem helallik alacaksın önce aziz milletimizin önüne sandığı getireceksin helalliği öyle isteyeceksin. Sandığı getireceksin, milletimiz sana ne diyecek göreceksin.
"MUHALEFETSEN 128 MİLYAR DOLAR NEREDE DİYE SORMAK YASAK"
Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçince zengin olacaktık. Marketi geçtim, pazarda fileyi doldurmak bile hiç bu kadar zor olmamıştı.
AYM'nin anayasayı uygulatması yasak, kadına yönelik şiddetin her türlüsü tartışmaya açık ama İstanbul Sözleşmesi yasak. Muhalefetsen 128 milyar dolar nerede diye sormak yasak, kendi bakanlığına dezenfektan satan bakanı soruşturmak yasak. Vatandaşı patates soğan kuyruğuna sokmak serbest, ucuz ekmek büfesi açmak yasak, açarsan yakarlar ona göre!
Sokağa çıkmak yasak, okula gitmek yasak, turist değilsen soluduğun hava bile yasak. Lebalep kongreler serbest ama milli bayramlarımız yasak. İşte size Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının verdiği büyük mücadele. Yasakların doyasıya yaşandığı bir Türkiye.
Bir siyasetçi için en kötüsü sözünün kıymeti kalmamasıdır. Geldiğiniz noktada da senin sözünün de bir kıymeti kalmadı. Siyasetçi milletine projelerini anlatır, vaatte bulunur. Vaatlerini gerçekleştiremezse de çıkar özür diler. Bütün yanlışlarına ve eksiklerine rağmen istifini bozmayandan siyasetçi olmaz, devlet insanı hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez.
İlk seçimden sonraki muhalefet kariyerinizde sana ve arkadaşlarına şimdiden başarılar diliyoruz.