İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Ahmet Davutoğlu'nun veya Ali Babacan'ın partileri için "İsterlerse vekil veririm" sözlerine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "kiralık vekil" yakıştırması yaptı. Ünal ayrıca, "Milletin seçtiği vekiller, genel başkanın talimatıyla başka partiye kiralanamaz" dedi.
SİYASETTE YENİ TARTIŞMA
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, katıldığı canlı yayında "Yeni partilerden birinin genel başkanı sizden 20 milletvekili isterse, verir misiniz?" sorusuna, "Biz böyle bir yoldan geçtiğimiz için elbette evet derim" diyerek yanıt verdi.
Siyasette yeni bir tartışmanın fitilini ateşleyen Akşener'in sözleriyle ilgili ilk değerlendirme AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'dan geldi.
ÜNAL'DAN 'KİRALIK VEKİL' BENZETMESİ
Genel Başkan Yardımcısı Ünal, Akşener'in "İsterlerse vekil veririm" ifadeleri için 'kiralık vekil' benzetmesinde bulunarak, "Türk siyasetinde bir bidat adeta oluşturdular. Bu, 'kiralık vekil' çok çirkin bir ifade farkındayım. Milletin iradesi kimsenin tekelinde değildir. Siz parti içi demokrasiden bahsedeceksiniz, millet iradesinden bahsedeceksiniz. Sonra milletin iradesiyle CHP'den ya da İYİ Parti'den seçilmiş vekilleri kiralayacaksınız. Sonra da diyeceksiniz ki demokrasiyi güçlendirmek için bunu yapıyoruz" şeklinde konuştu.
"MİLLETİN VEKİLİ KİRALIK OLARAK GÖNDERİLEMEZ"
Konuşmasında milli irade vurgusu yapan Ünal, "Kusura bakmayın, buna kimse inanmaz. Milletin iradesi ile seçilmiş milletvekilleri bir genel başkanın iradesiyle bir yerlere kiralık olarak gönderilmez. Gönderiyorlarmış, hayrını görsünler. İşin siyasal ahlakı, siyasi etiği budur. Milletin sandıkta tecelli etmiş iradesi kutsaldır. O milletin sandıkta tecelli etmiş iradesi, bir genel başkanın talimatı ile bir başka siyasi partiye gönderilmez. Seçmen seçseydi onları seçerdi" dedi.
AKŞENER NE DEMİŞTİ?
"Yeni partilerden birinin genel başkanı sizden 20 milletvekili isterse, verir misiniz?" sorusuna Akşener, "Biz böyle bir yoldan geçtiğimiz için elbette evet derim. Bu durumda kendinizi çok kötü hissediyorsunuz. Birileri size bel bağlamış. Ki bize bir de büyük bir haksızlık yapıldı. Bizim teşkilatlarımız, kongremiz, her şeyimiz tamamdı. Nitekim o 15 milletvekili de dahil olduktan sonra YSK'nın kararında bütün bunlar olduğu için ve de grubu da olduğu için 'seçime girebilir' dendi. Canımız o kadar yanık ki, sonuç olarak ben bunu Sayın Kılıçdaroğlu'ndan nasıl gidip istediysem benden de Sayın Babacan veya Davutoğlu böyle bir talepte bulunduğu zaman elbette evet derim" sözleriyle yanıt vermişti.