Babacan geçen perşembe gecesi başlayan otomotiv eylemini değerlendirdi. Babacan, "Çalışma Bakanımız taraflarla görüştü. Sabahlara kadar görüşmeler oldu. Bunun sonucunda da basamak basamak ilerlemeler sağlandı. Bu bizi sevindirdi. Her zaman böyle olayları yaşamıyoruz" diye konuştu.
İşte Babacan’ın açıklamaları:
Ana muhalefet partisi hayal üretmeye devam ediyor. Ne söylerim nasıl farklı kesimlerin gözünü boyarım diye. Bunlar seçime 2 hafta kala seçim otobüslerinin arka odasında hazırlanan projeler. Proje açıklıyorlar. Neresinde olacağının bile ismi yok. Şu şehirde yapıyorum dese diğer şehirleri kızdıracaklar küstürecekler. Ben açıkçası çok üzerinde durmak istemiyorum.
Bir hayal ürünü projeyi daha yapmışlar. Basından biraz okudum. G20 dönem komitesinin başkanı olarak onu da bilen biri olarak ben dinlediğimde anlamadım projeyi. Ancak daha somut ayağı yere basan şeyler gelirse inceleriz bakarız. Üzerinde durmaya değer bulmuyorum.
GIDA FİYATLARI İÇİN SERT ÖNLEMLER
Bizim destek politikalarımız devlet satın almaya göre fiyat oluşturuyor devlet. Kilogram başına destek veriyor. Tek bir çerçevede ve birbirine uyumlu. merkez bankası’ndan kurumlara kadar beraberce çalışacaklar bu konularda. Tek bir perspektif oluşacak. Bazı ürünler için daha zor olabilir adım atmak. Ama ithalatın yoğun olduğu ürünlerde daha sert uygulamalar söz konusu olabilir. Bunlar nihai karar aşamasında hükümete gelecek.
Mutlaka sanayiye ağırlık vermemiz gerekiyor Türkiye olarak. Yurtdışından gelen krediyle lüks mekanlara ulaşma gibi bir trend varsa bu Türkiye’yi iyi bir noktaya getirmeyebilir. Cari açığı olmak demek yurtdışından kredi almak demek. Yine baktığımızda kendi mevduatımız krediyi karşılayamaz hale gelmiş. 100 lira mevduata 121 lira kredi veriyor bankalarımız. Yurtdışından gelen borçlanmayla daha lüks mekanlar yaratırsak bu bize fazla faydası yok. Borcun ödeme günü geldiğinde Türkiye o dövizi nereden bulacak. Gayrimenkul alanındaki ranta dikkat etmemiz lazım. Gayrimenkul işinde minik küçük rekabetin olmadığı alanlar oluşuyor. Karlılık açısından cazipse sermaye oraya yönleniyor. Bunlara dikkat etmemiz lazım. İnşaat kötü diye bir şey yok.
YARGI DEĞERLENDİRMESİ
Yargının insan kaynağı stratejisinden kurumsal yapılanmasına kadar bilirkişilik müessesesine kadar önümüzdeki dönemde ne yapılması gerektiğini ortaya koyduk. Peki problem ne? Yargı gibi en çok güvenilmesi gereken kurumun olumsuz etkilendiğini gördük. Bizim savcılarımıza hakimliğimize baktığımız zaman tarafsız dürüst insanlarımız sayıca çok ve ağırlıkta. Paralel yapı başta olmak üzere bazı yapılanmaların etki üzerinde olduğunu gördük. En tarafsız olması gereken kurumun iş yapıyor olabilmesi Türkiye için çok çok vahim bir durum. Yargının şu yada bu sebeple uluslararası hukuk normları anayasa ve hür vicdana dayanan kararlar vermesi gerekiyor. Alt mahkeme ve üst mahkeme kararlarının çok farklı çıkmaması gerekiyor.
Daha hızlı çalışması gerekiyor. Bununla ilgili yapılacaklar belli. Önümüzdeki dönemde güçlü bir hükümetle kararlılıklar doğru olanı yapıp geçmek gerekiyor ki Türkiye hakkettiği seviyeye ulaşabilsin. Hukuk devleti niteliğimiz güçlü olmazsa demokrasimiz ekonomimiz zayıflar.
EYLEM AÇIKLAMASI
Hükümetin toplu sözleşmeyle içinde olduğumuz bir konu değil. Böyle bir şey yok. Biz toplu sözleşme dönemini bitirdik. Buradaki konu sendika ile işçi kesimimiz ile işveren arasındaki lokal bir konu. Çok spesifik ve orada belli sektörlerde belli firmaları ilgilendiren bir konu. Direk müdahil değil hükümet. Bu konular gündeme geldiğinde zımmen hükümet yönetemedi haberlerin yapılış tarzı hükümet bu işi yapamadı gibi bir algı oluşabiliyor. Çalışanlarımıza ve işverenlerimize hukuk içinde hareket etmek bu işin teamülleri neyse hareket etmek, Çalışma Bakanımız taraflarla görüştü. Sabahlara kadar görüşmeler oldu. Bunun sonucunda da basamak basamak ilerlemeler sağlandı. Bu bizi sevindirdi. Her zaman böyle olayları yaşamıyoruz. Özel bir durum. Seçimlere 2-3 hafta kala oluyor. Acaba ideolojik mi dedik. Buna da bakılması gerektiğini kayda geçirmiş olduk. Böyle bir şey yoksa… Bunun hukuk çerçevesinde çözülmesi lazım.
HAZİNE MÜSTEŞARLIĞINA ATAMA
Ekonomik birimlerimizdeki arkadaşlarımızın donanımları tartışılamayacak kadar güçlü. Yaklaşık 6 ay kadar ikinci başkan vekaleten başkanlık yaptı BDDK’da. Hele hele bizim. Vekaleten Hazine Müsteşarlığı’na vekalet eden Cavit Bey G20 müsteşarlar komitesinin başkanlığını yapıyor şu anda. Onun başkanlığında yapılıyor. Orada bilgisiyle masaya oturduğu anda iş bitiyor. Önemli olan devlet mekanizmasının düzgün bir şekilde işlemesidir. Bunlara çok takılmamak lazım. Asil mi vekil mi? Fazla göz önünde olmaz ama uluslararası çevre iş dünyası Türkiye’de ekonomik birimlerin toz konduramayacağı birim kuşkusuz hazinedir.