Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir dizi ziyarette bulunmak üzere tarifeli uçakla Mardin Havalimanı’na geldi. Beraberinde AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu ile saat 10.30’da Mardin Havalimanı’na inen Başbakan Yardımcısı Arınç’ı Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, AK Parti Mardin İl Başkanı Bahattin Uncu, ilçe teşkilat başkanları ile bir grup partili karşıladı. Arınç, havalimanına indikten sonra Mardin merkezde bulunan Erdoba Elangance Oteli’ne geçti. Arınç burada AK Parti il teşkilatı ve AK Parti Kadın Kolları üyeleri ile bir süre sohbet etti. Otelde bir süre dinlenen Arınç, daha sonra valilik binasına geçti. Bülent Arınç’ı valilik binası önünde Vali Ömer Faruk Koçak, vali yardımcıları ve valilik çalışanları karşıladı. Valilik binasında şeref defterini imzalayan Arınç, daha sonra valilik makamında basın açıklaması yaptı.
Mardin’e bazı ziyaretlerde bulunmak için geldiğini belirten Arınç, Mardinlilerle kucaklaşma imkanını bulacağı için mutlu olduğunu belirtti. Mardin’in dünyanın çok iyi tanıdığı bir kent olduğunu aktaran Arınç, "Mardin herkesin takdir ettiği bir şehrimiz. Farklı dillerin konuşulduğu, faklı inanç gruplarının yüzyıllardır birlikte huzur içinde yaşadığı bir medeniyet şehridir. Mardin geçmişten bugüne dünyanın hep ilgisini çekmiştir. Mardin övülecek, takdir edilecek, yaşanacak, birlikte yaşamanın en güzel örneklerini vermiş medeniyet, ilim, kültür, tarih beldesidir. Mardin hep kendisine yakışanı yaptı. Türkiye içerisinde örnek bir şehirdir" dedi.
Gündeme dair açıklamalarda da bulunan Arınç, hükümetin hala iş başında olduğunu kaydetti. 7 Haziran seçimleri sonucunda AK Parti hükümetinin hala iktidarda olduğunu dile getiren Arınç, "Yeni bir hükümet kuruluncaya kadar bu hükümet devam edecektir. Bazen şaşırıyorum bu ülkede seçim oldu mu diye. Başbakan hala yerinde, bakanlar yerinde ve hükümet yerinde. Üstelik dün bir de Meclis Başkanı AK Parti’den Milli Savunma Bakanlığı yapmış arkadaşımız seçildi" diye konuştu.
"AMACIMIZ TÜRKİYE’Yİ HÜKÜMETSİZ BIRAKMAMAKTIR"
Meclis Başkanı’nın AK Parti’den seçilmesini büyük bir başarı olarak gördüğünü ifade eden Arınç, başarıda emeği olan herkese teşekkür etti. Meclis Başkanı’nın seçilmesi sırasında yaşananları demokrasinin zenginliği olarak tarif eden Arınç, "Her partinin adayı vardı. Her parti Meclis Başkanlığı seçimine yönelik farklı davranışlar içerisinde oldu. Bu farklı davranışlar içerisinde en yüksek oyu alan AK Parti’li bir değerli Bakanımız 26. Meclis Başkanı’mız olarak seçildi. Bu vesile ile değerli Meclis Başkanımız İsmet Yılmaz’ı tebrik ediyorum. Milletvekillerimiz büyük bir sebat gösterdiler ve bir fire vermeden oyları ile desteklerini verdiler" şeklinde konuştu.
Meclis Başkanlık Divanı’nın oluşması ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümet kurma görevini AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na vereceğini bildiren Arınç, koalisyon çalışmalarında kırmızı çizgileri olmadığını ve yanlı tavırda bulunmayacaklarını kaydetti. Yapılacak en acil işin barışçı, huzuru önceleyen, kalkınmayı önceleyen, istikrarlı bir hükümetin kurulması olduğunu vurgulayan Arınç, "Amacımız seçimlerde halkın hepimize verdiği görevi iyi idrak etmek ve bu görevle de Türkiye’yi hükümetsiz bırakmamaktır. Bu konuda AK Parti üzerine düşeni yapacaktır. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konuşmalarında bu düşüncelerin izlerini görmek mümkündür" dedi.
"KİMSEYE SIRTIMIZI DÖNMEK GİBİ BİR DÜŞÜNCEMİZ YOK"
AK Parti’nin milletin takdirine saygı duyduğunu ve bunun gereğini yapacağını kaydeden Arınç, "Kimseye sırtımızı dönmek gibi düşüncemiz yoktur. Hükümet kurma çabalarımız inanıyorum ki başarı ile sonuçlanacaktır. Genel başkanımız her parti ile görüşme yapacaktır. Sonunda da temel prensipler ölçüsünde, hem Türkiye’nin dış politikası hem ekonomik gelişmeler hem de Türkiye’de toplumsal birliğin ve kardeşliğin kurulmasına yönelik hangi parti ile azami müşterekler oluşursa onunla hükümet kurulacağını göreceğiz" diye konuştu. AK Parti’nin Türkiye’yi annenin çocuğunu sahiplendiği gibi kucaklayacağını belirten Arınç, seçimlerde AK Parti dışındaki partilerin tek başına iktidar iddialarının bulunmadığını ifade ederek, şunları söyledi:
"1961 yılından itibaren defalarca koalisyon kurulduğunu gençler bilmese de bizim neslimiz iyi bilir. Üçlü, dörtlü, beşli koalisyonların mevcudiyetine şahitlik ettik. Koalisyon kültürüne alışık değiliz. Geçmiş yıllardaki koalisyonlar başarılı olamadı. Bu seçimler öncesinde de bir çok ili ziyaret ettim. Seçim bölgelerine yaptığı ziyaretlerde daima koalisyonun ülkenin çıkarına olmadığını söyledim. Halkımıza hep Türkiye’de ne yapıldıysa tek başına iktidarın olduğu dönemlerde yapıldı. AK Parti’ye oy vermek zorunda değilsiniz. Beğendiğiniz partiye öyle oy verin ki onu tek başına iktidar yapın. MHP, CHP, veya HDP fark etmez. Bunlar tek başına iktidara gelebilseydi koalisyon kurmaya ihtiyaç duyulmazdı. Birisi sadece barajı aşmak için çabalıyor. Diğeri sadece yüzde 25’i aşmaya çalışıyor. Peki bu halinizle iktidar olabilecek misiniz diye sorduğumda ne iktidarı biz bu oy oranlarını aldığımız takdirde başarılı sayılırız diye cevap veriyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu 3 parti ile koalisyon hükümeti kurarız dedi. Bu 3 parti ile bir araya gelebilecek misiniz? Gelirse bu hükümetin akıbeti ne olacak. Bunlar düşünülmedi. Tek düşünce AK Parti’nin tek başına iktidarını sarmak oldu. AK Parti iktidarının yıkılması amaçlandı. Tek başına iktidardan uzak kaldık. Ama sadece 20 milletvekili eksiğimizle. Meclis Başkanı en yüksek milletvekiline sahip AK Parti’den çıktı. Halk bize koalisyon kurun dedi. Bu bizim başımızın üstünde. Halk böyle demişse bunu uygun davranmak bizim vazifemizdir. Hangi parti ile koalisyon kurulacağı genel başkanımızın temasları sonucunda ortaya çıkacaktır. Önümüzdeki hafta hükümet kurma çalışmaları başlayacaktır. Hükümet en kısa zamanda kurulmalıdır. Çevremizde yaşanan olaylar istikrasız bir süreci kaldıramayacağımızı gösteriyor. Bölgemizde yaşanan olaylara baktığımızda Türkiye’nin mutlaka güvenliğini temin etmek üzere eski kararlara ilaveten yeni kararlar alması gerekebilir."