Ankara
Kyodo News'in haberine göre, 8 ayrı milletten 908 çevre bilimciyle yürütülen mülakatlar, ana dili İngilizce olmayan araştırmacıların, çalışmaları için ele alınan tüm bilimsel etkinlikleri yürütmede büyük dezavantajlara sahip olduğunu tespit etti.
Çevrim içi yapılan araştırma, Bangladeş, Bolivya, İngiltere, Japonya, Nepal, Nijerya, İspanya ve Ukrayna'dan çeşitli düzeyde İngilizce yeterlilik ve maddi gelire sahip araştırmacıların sarf ettiği eforu karşılaştırmayı ve ölçmeyi amaçladı.
Araştırma, İngilizce yeterliliği düşük ve bu dilde yalnızca bir makale yayımlayan araştırmacıların, ana dili İngilizce olanlara kıyasla bilimsel makaleleri okumaya ortalama yüzde 90,8 daha fazla zaman ayırdığını gösterdi.
Düşük ve orta düzeyde İngilizce seviyesine sahip bilim insanlarının makalelerinin, "kötü İngilizce" nedeniyle dergiler tarafından reddedilme oranının, ana dili İngilizce olanlara göre 2,5 veya 2,6 kat daha fazla olduğu vurgulandı.
Araştırmada, İngilizce konuşulmayan ülkelerden bilim insanlarının neredeyse yüzde 43'ünün, makale revizyonları sırasında kendilerinden İngilizce yazımlarını geliştirmelerinin istendiği belirtilirken, bunun ana dili İngilizce olanlara göre 12,5 kat daha fazla olduğuna işaret edildi.
Ana dili İngilizce olmayan bilim insanlarının yazdıkları makalelerin yüzde 75'ini veya daha fazlasını tashih için okutturduğu aktarıldı.
Gelir düzeyi dil açığını kapatmada etkili
Gelir düzeyinin, dil açığını kapatma girişimlerinde rol oynadığı ifade edilirken, düşük İngilizce yeterliliğine ve yüksek gelir düzeyine sahip Japon bilim insanlarının profesyonel İngilizce redaksiyon hizmetleri için ödeme yapmaya yatkın olduğu belirtildi.
Ancak benzer dil seviyelerine sahip ve Nepal gibi düşük-orta gelirli ülkelerden gelenlerin İngilizce akademik metinleri için bu yola başvurmadığı açıklandı.
Araştırma, "Plos Biology" adlı aylık hakemli bilimsel dergide yayımlandı.