Hüseyin ALTINIRMAK
Fanatik bir künefe sever olduğumu söyleyemem. Belki de daha önce kebapçılarda, yemek sonrası yediğim künefelerden kaynaklanıyordur bu durum, bilemiyorum. Künefe denilince benim aklımda canlanan manzara, dondurulmuş hazır bir tatlının fırınlanıp servis edilmesinden ibaretti. Ta ki Antepia Künefe Salonu’na gidene kadar.
Geçtiğimiz pazar günü çok samimi bir arkadaşımın, “hadi bugün künefe yemeye gidelim” teklifini, ilkin “hadi canım sen de, ne alaka şimdi” modunda karşılamıştım. Hatta arkadaşımın “böylesini hiç yememişsindir, n’olur gidelim” ısrarlarına da “bir künefe ne kadar farklı olabilir ki” diye yanıt vermiştim. Ama inanın şimdi kendi kendime “iyi ki arkadaşımın ısrarlarına boyun eğmişim” diyorum.
Gelelim nedenine;
1- Çünkü Antepia Künefe’de tattığım lezzet, ya künefe değildi, ya da benim daha önceden künefe adıyla tanıdığım tatlı, künefeden başka bir şeydi. Yepyeni bir lezzetle tanışacağınızın garantisini veririm.
2- Çünkü böyle bir sunum daha önce görmemiştim.
3- Çünkü çok farklı bir konseptle tanışma şansı yakaladım.
4- Çünkü tatlının sağlıksız bir gıda maddesi olduğu önyargım yıkıldı.
5- Çünkü doğal ve yerinden getirilen ürünlerden yapılan yöresel bir lezzetin, Bursamız’da var olduğunu öğrendim.
6- Çünkü ailenizle ya da yalnız olarak gidebileceğiniz nezih ve huzur veren bir mekanda bulunmanın keyfini yaşadım.
Ve...
7- Çünkü kusursuz bir servisle karşılaştım.
Antepia Künefe’ye gittiğinizde ilk karşılaşacağınız şey, sıcakkanlı insanların içten bir “hoşgeldiniz”i oluyor ve seçkin bir ortamda buyur ediliyorsunuz.
Uyarayım, çünkü şok olabilirsiniz. Buraya dikkat; size sadece ve sadece zengin menülü restoranlarda görebileceğiniz bol seçenekli bir menü sunuluyor. Ancak bu menünün bir farkı var. Menüde bulunan tüm ürünler, yalnızca künefe çeşitlerinden oluşuyor. Kaymaklı, peynirli, fıstıklı ve aklınıza dahi gelmeyecek bir dolu künefe türevi daha…
Ucu bucağı olmayan menüden seçtiğiniz künefe, o anda gözlerinizin önünde pişiriliyor ve siz, ustaların maharetli ellerinde hazırlanan tatlının servisini beklerken masanıza muz, kivi, üzüm ve çeşitli mevsim meyvelerinden oluşan tabaklar geliyor. Taze meyvelerin yanında bol bol badem, fındık ve şam fıstığı da cabası.
Derken sanki bir sanat eseriymişçesine yanı başınızda hazırlanan tatlınız masanıza yaklaşık 5 dakika içinde geliyor. Bir başka beni şaşırtan konu da, künefenin yanında sürahi ile günlük süt sunulmasıydı. Sonradan öğrendiğime göre süt, tatlının şerbetinin ağırlığını dengelemek için misafirlere takdim ediliyormuş.
Yerken tatlı ağzınızda dağılıyor, kullanılan ürünlerin bol olmasının yanı sıra tazeliği de hemen hissediliyor.
İşin doğrusu fiyat-kalite paralelliğini de göz önünde bulundurduğunuzda, ücretin de fahiş olduğunu söyleyebilmek mümkün değil. Ailecek gidilip rahatlıkla yenilebilir.
Uzun lafın kıssası; sıra dışı bir lezzet tatmak isteyen ve kazıklanmaktan hoşlanmayan herkese öneririm. Aman siz de sakın benim gibi önyargılı olmayın ve eğer bir arkadaşınız “hadi Özlüce’ye Antepia’ya tatlı yemeye gidelim” derse sakın onu yormayın, teklifini hemen kabul edin.
Ya da hatta arkadaşınızın teklifini beklemeden, siz onu Antepia’ya künefe yemeye davet edin. Size minnettar olacağına ve defalarca teşekkür edeceğine emin olabilirsiniz. Çünkü bu sadece künefe değil, başka bir şey, bambaşka…
Bu arada müşterilerin istekleri doğrultusunda belirli bir bölge içerisinde 0224 999 09 98 numaralı telefondan da sipariş alıyorlarmış.
Ayrıca Özlüce’de bulunan Antepia Künefe’ye, akıllı telefonlarınızın navigasyonuna https://goo.gl/maps/FFetbe4qa2K2 konum linkinden kolayca ulaşarak, o doyumsuz lezzeti yerinde tadabilirsiniz…