Van
Tuşba ilçesinde yaklaşık 2 bin 700 yıl öncesinden bugüne ulaşan süslemeleri, kerpiç duvarları, taş işlemeleriyle Urartu Krallığı'nın en görkemli yapılarından biri olan Ayanis Kalesi'nde, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle 36 yıldır kazı ve restorasyon çalışmaları yürütülüyor.
Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığında sürdürülen çalışmalarda, Ardahan Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümünden araştırma görevlisi doktor Oğuz Aras ve eşi Doktor Öğretim Üyesi Ayşegül Akın Aras da görev yapıyor.
13 yıldır kazı çalışmalarında yer alan arkeolog çift, 7 yıl önce doğan kızları Mercan'ı da 4 yıldan bu yana kazı alanına getiriyor.
Bir yandan kızlarının ihtiyaçları ve bakımıyla ilgilenen çift, diğer yandan da kaledeki kazı ve restorasyonu yürütüyor.
Kazı ekibinin de yakın ilgi gösterdiği Mercan, kalede yeni buluntuları ortaya çıkaran ekibin yaşadığı mutluluğa ortak oluyor.
Neşeli hareketleriyle ekibin maskotu haline gelen Mercan, zaman zaman hem anne babasına hem de ekipteki büyüklerine yardım ediyor.
"Burada hem anne hem de çalışan olmak zor"
Anne Aras, AA muhabirine, 4 yıldır kazılara kızı Mercan'ı da getirdiğini söyledi.
Zor bir iş yürütmenin yanında kızına da bakmak zorunda olduğunu anlatan Aras, "Arazide çalışmayı gerektiren bir işimiz var. Burada hem anne hem de çalışan olmak zor. Bu gücü, işimi sevmemden alıyorum. Aynı zamanda bütün ekip bana yardım ediyor. Herkes Mercan ile ilgilendiği için işim kolay oluyor. Mercan da bu ekibin bir parçası olduğunu hissedebiliyor." diye konuştu.
Kızlarını yalnız bırakmak istemediklerini belirten Aras, şunları kaydetti:
"Anne ve baba çalışıyoruz. Onu yalnız bırakamıyoruz. Doğduğu zaman iki yıl boyunca aralıklarla getirdik. Şimdi kazı boyunca yanımızda. Hem bizden kopmamış oluyor hem de durumu daha iyi anlıyor. Bazen yaptığımız işi anlamlandıramıyor ama artık işleyişi biliyor. Hepsine hakim. Gelişimi açısından da iyi oluyor. Kazı evinde herkes onunla ilgileniyor. Ekipten herkesi tanıyor. Hem işi öğreniyor hem bize yardımcı oluyor. Bazen sıkıldığı zamanlar oluyor. En çok zorlandığım şey ona aktivite bulmak."
"Kazı ekibinin en küçük üyesi"
Baba Oğuz Aras ise "Eşim de arkeolog ve aynı kazıda çalışıyoruz. Mecburen çocuğumuzu da getirmek durumundayız. Mercan da her yaz bizimle. Burada arkeoloji hayatını yaşıyor. Eve bırakmayı denedik ama olmadı. O da buraya alıştı, kazı ekibinin en küçük üyesi." dedi.
Anne ve babasıyla kazılara katılan Mercan da "Buraları merak ediyorum. Onlar kazı yapınca izliyorum. Eserleri, seramikleri seviyorum. Annemler kazı yapınca bazen ben de yerde bir şeyler buluyorum." ifadelerini kullandı.