Artvin ve ilçelerinde geleneksel olarak düzenlenen boğa güreşleri bölgede büyük bir sektörü oluşturuyor. Kentte boğa yetiştiriciliğiyle uğraşan Yılmaz Köse ve iki oğlu, çiftliklerinde yetiştirdikleri boğalar 100 bin ile 200 bin lira arasında değer buluyor. Kilolarına göre farklı kategorilerde gerçekleştirilen boğa güreşleri bölgede yoğun ilgi görüyor. Boğa yetiştiricileri, 400 ile 800 kilogram ağırlığında olan boğaları büyük özenle bakıyor.
Artvin’de hayvancılıkla uğraşan Yılmaz Köse aynı zamanda iki oğluyla birlikte boğa yetiştiriciliği yapıyor. 300 boğa içinden seçtikleri 30 boğa bölgenin gözde güreşçi boğaları arasında yer alıyor.
HER BOĞANIN FARKLI BİR BAKICISI VAR
Boynuz, burun ve çene yapısına göre küçük yaşta seçilen boğalara yaklaşık 15 yıl özenle bakılıyor. Çiftlikte Her boğanın farklı bakıcısı olurken, günlük sporundan, tırnak bakımına, yıkanmasından özel besinlerine kadar, titizlikle takip ediliyor. Bölgede 200 yıldır yaşatılan boğa güreşleri öncesi boğalarını güreşler hazırlayan Yılmaz Köse ve oğulları, boğalarının güçlenmesi için önce yürüyüş, ardından ağırlık çalıştırıyorlar. Pekmez, kuru üzüm, arpa, yumurta ve havuç gibi özel hazırladıkları besinlerle, boğalar güreşlere hazırlanıyor.
Çiftlik sahibi Yılmaz Köse’nin oğlu aynı zamanda Artvin Boğacılar Spor Kulübü Başkanı Kenan Köse yaptığı açıklamada, “Çiftlik bizim aile şirketimize ait. Biz hayvancılığı çok seviyoruz. Babadan gelme. Şampiyon olmuş boğaları yüksek ücretler ödeyip arenalara çıkarmıyoruz. Kendimiz üretiyoruz. Şuan çiftlikte 30 güreş boğası var. Bunları 300 boğa içinden seçtik. Baba mesleği olduğu için güreşecek hayvanı danayken boynuzuna, kulağına, burun yapısına, çene yapısına bakarak seçiyoruz. Her yıl arenalara 10-15 tane güreş boğası kazandırıyoruz” dedi.
"BOĞALARI ÇOCUKLARIMIZDAN AYIRT ETMİYORUZ"
”Parayla bunun değeri ölçemezsiniz" diyen Köse "Biz çocuklarımızdan ayırt etmiyoruz bu boğaları. Ödüller hayvanın yediğini karşılamaz. Fakat birincilik elde ederse, değeri tabii ki de artar. İlimizde 200 bine liraya kadar boğalar satılıyor. Bizim çiftliğimizde de var böyle boğalar” şeklinde konuştu.
"200 YILLIK BİR GELENEĞİ YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Boğacığın Ata’dan babadan geldiğini ifade eden Köse, "200 yıllık bir gelenek atalarımızdan dedelerimizden kalan bu geleneği yaşatmaya çalışıyoruz. Bizim bu işten maddi beklentimiz olmadı. Satarsanız oradan maddi gelir elde etmiş olursunuz ama biz hiçbir zaman işin o tarafında olmadık. Yaptığımız iş tarifi imkansız bir şey. Aşk gibi sevgi gibi. Çocuğunuzu nasıl seviyorsak, banyo yaptırıp, tırnak bakımını yapıyorsak boğamızla da aynı şekilde ilgileniyoruz. Boğaların hepsinin ayrı isimleri var. Onlara çocuklarımız ismi, film karakterleri yada eski savaşçı isimlerini takıyoruz. Ertuğrul, Çukur, Bamsı, Aras, Sabri, Batuhan gibi”
"BU BİR TUTKU İŞİ, GÜNLERCE UYUMUYORUZ"
Köse, boğa festivalleri öncesi yaşadıkları duyguları da anlatarak “Kültürel birleşme adı altında yapıyoruz bu festivallerimizi. Boğalarımızı yayla öncesi barıştırıyoruz. Bu bir tutku işi. Nasıl tuttuğun takımın maçını izlerken heyecanlanıyorsunuz. Buda aynı öyle bir duygu. Ağzın kuruyor, boğazın kuruyor, konuşamıyorsun heyecan tavan yapıyor, günlerce uyuyamıyorsun. Artık o boğayla bütünleşiyorsun” ifadelerini kullandı. ,
(İHA)