Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Özlem Özgür Gürsoy, jinekolojik kanser türleri arasında ilk sırada yer alan rahim ağzı kanserinin korunmayla önlenebilecek kanserlere en iyi örnek olduğunu, erken tanı ve taramayla vakaların üçte birinin engelleneceğini vurguladı. Rahim ağzı kanserine yol açan HPV enfeksiyonuna karşı geliştirilen aşının önemine değinen Dr. Gürsoy, aşı ile önlenebilen tek kanser türü olduğunu ifade etti.
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Özlem Özgür Gürsoy rahim ağzı (serviks) kanserinin, kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerinden biri olması nedeni ile ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekti. Rahim ağzı kanserinin Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) 2020 yılı verilerine göre; meme, akciğer ve kolorektal kanserden sonra görülme sıklığına göre dördüncü, jinekolojik kanser türleri arasında ise ilk sırada yer aldığını aktaran Dr. Gürsoy, “Serviks kanseri gelişiminde Human Papilloma Virüs (HPV) enfeksiyonu rol oynamaktadır. HPV, en sık cinsel yolla bulaşmaktadır. Bu nedenle ilk cinsel ilişki yaşı, partner sayısı ve sigara bu kanser tipinin gelişiminde önemli risk faktörleri olarak değerlendirilir” diye konuştu. “Erken tanı ve tarama ile vakaların üçte biri engellenebilir”
Uzun süre devam eden HPV enfeksiyonlarının kansere ilerleme süreci oldukça uzun olduğu için tanı ve tedavi için oldukça geniş bir zaman aralığı bulunduğuna değinen Dr. Gürsoy, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) erken tanı ve tarama ile vakaların üçte birinin engellenebileceğini bildirdiğini hatırlattı. Dr. Gürsoy, bu nedenle DSÖ’nün 2020 yılında ilk defa bir kanser için eliminasyon programı başlattığından bahsederek “Belirlenen hedef, 2030 yılında 15 yaşına gelmiş kız çocuklarının yüzde 90’ı HPV aşısını yaptırmış, 35-45 yaş arasındaki kadınların yüzde 70’ine tarama yapılmış ve servikal hastalık tanısı almış kadınların yüzde 90’ının tedaviye ve bakıma ulaşabiliyor olmasıdır” dedi. “Aşılar 9 ile 45 yaş arasında uygulanabiliyor”
Servikal kanser için aşı geliştirilmesinin bu mücadelede çok önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Dr. Gürsoy, “DSÖ’ye göre ilk aşı 9-15 yaşlarında yapılmalı ve iki doz (0, 6-12 aylık program) uygulanmalıdır. 15 yaşından sonra aşılama üç doz (0, 1-2, 6 aylık program) olarak planlanmalıdır. Aşıların daha önce ilişkiye girmemiş kişilere uygulanması önerilir. Çünkü bireylerde ilk kez cinsel ilişkiye girdiği anda HPV enfeksiyon riski bulunmaktadır. 2019’da erişkinlerin de aşılanması gerekliliği ortaya konmuş ve aşı için yaş aralığı 9-45 yaş olarak genişletilmiştir. Ancak 45 yaş üzerinde kullanım için henüz ruhsatlı değildir” ifadelerini kullandı. “30-65 yaş aralığında 5 yılda bir HPV testi yapılmalı”
Dr. Gürsoy serviks kanserinin ‘korunmayla önlenebilecek’ kanserlere en iyi örnek olduğunun altını çizerek aktif tarama programlarının uygulandığı toplumlarda kanserden kaynaklanan ölüm oranlarının önemli ölçüde azaldığını dile getirdi. Tarama programlarının etkin bir şekilde uygulanabilmesi için de toplumda farkındalığın arttırılması gerektiğini belirten Dr. Gürsoy şu ifadeleri kullandı:
“2014 yılından itibaren ülkemizde ulusal serviks kanseri tarama programı yürürlüğe konmuştur. Serviks Kanseri Ulusal Tarama Standartları’na göre: 30-65 yaş grubundaki her kadının 5 yılda bir HPV testi ile taranması, pozitif çıkan olguların smear ile tekrar değerlendirilmesi sonrasında beş yıllık aralıklarla tekrarlanması ve son üç testi negatif olan 65 yaşındaki kadınlarda taramaya son verilmesi planlanmıştır.”