Olay, 15 Nisan’da, Fındıklı Sabancı Öğretmenevi'nde meydana geldi. Savaş Dalançıkar, Fındıklı AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Gamze Pala'yı, aşkına karşılık vermediği gerekçesiyle, resepsiyon görevlisi olarak çalıştığı öğretmenevinde, belinden çıkardığı tabanca ile sırtından vurdu. Ardından da boğazını bıçakla keserek, öldürdü. Kanlar içinde yere yığılan Pala'nın başında bekleyen Dalançıkar, ihbar üzerine gelen polis ekipleri tarafından etkisiz hale getirilerek, gözaltına alındı. Gamze Pala’nın cenazesi gözyaşları arasında toprağa verilirken, cinayet zanlısı tutuklandı.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Savaş Dalançıkar hakkında Rize Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, ‘tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
İLK KEZ HÂKİM KARŞISINDA
Tutuklu sanık Savaş Dalançıkar, ilk kez hakim karşına çıktı. Gamze Pala'nın ailesi ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmadaki savunmasında olayı tasarlayarak gerçekleştirmediğini söyleyen Dalançıkar, “Cinayeti tasarlayarak gerçekleştirmedim, tamamen o anda meydana geldi. Olay günü maktulü görmek için parka gitmiştim ancak onu göremedim, iş yerine gitmeye karar verdim. Ancak öğretmenevi müdüründen korktuğum için müdürü ‘korkuturum’ diye yanıma tabanca almıştım. Öğretmenevine gittim ancak maktul beni görünce korktu. Ben de aniden üzerimdeki tabancayla maktule ateş ettim. Olayın devamını hatırlamıyorum. Olay tarihinde alkollüydüm. Kendimi güvende hissetmediğim için olayda kullandığım bıçak ile diğer küçük bıçağı her zaman yanımda taşıyordum. Tabancanın namlusuna mermiyi ne zaman sürdüğümü hatırlamıyorum” dedi.
‘PİŞMANIM, AİLESİNDEN ÖZÜR DİLİYORUM’
Cinayet anını anlatan Dalançıkar, olaydan sonra kendine ateş etmeyi düşündüğünü, tutuklu bulunduğu cezaevinde de intihara kalkıştığını, ancak başarılı olmadığını ifade ederek, “İçeriye girdiğimde yalnızca ‘Gamze’ diye seslendiğimi hatırlıyorum. Olayın devamını hatırlamıyorum. Olaydan pişmanım, ailesinden özür diliyorum. Olay anında kendimi kaybetmiştim. Psikolojik sorunlarım vardır. Olay günü maktulün öğretmenevinde olduğunu bilmiyordum. Mesai saatleri değişiyordu. Öğretmenevine gittiğimde maktul beni görünce kaçtı, ben de kendimi kaybettim, kaç el ateş etliğimi hatırlamıyorum” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tutukluk halinin devamına karar verdiği Savaş Dalançıkar’ın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor talep ederek, duruşmayı erteledi.