Antalya Ticaret Borsası (ATB) BAşkanı Çandır, iklim değişikliğinin tarımsal üretime ve ticarete zarar verdiğini belirterek, "Dolayısıyla çağımızın en önemli sorunu olan iklim değişikliği konusunu daha fazla önemsemeli tarımsal üretimimizi ve ticaretimizi bu bilinçle planlamalıyız" dedi.
ATB Temmuz Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkan Vekili Abdullah İnan başkanlığında ATB Toplantı Salonu’nda yapıldı. Yönetimin bir aylık çalışmasıyla ilgili üyelerin bilgilendirildiği toplantıda, ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım, ekonomi ve kente ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kemer’de Pazartesi günü çıkan ve halen devam eden orman yangından duyduğu üzüntüyü dile getiren Çandır, “Yangın hepimizin ciğerini dağladı. Kamuoyuna yansıyan son haberlere göre 125 hektarın üzerinde ormanımızı ve sayısız canlı türümüzü kaybettik. Yangından etkilenen hemşehrilerimize ve misafirlerimize geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum. Temennimiz yangının bir an önce söndürülmesidir. Yangının söndürülmesi için mücadele veren herkese kolaylıklar diliyorum” dedi. "Tarım da olumsuz etkilendi"
El-Nino hava olayları denen küresel bir sıcaklığın etkisinde olduğumuzu ve sıra dışı sıcakların hayatı olumsuz etkilediğini kaydeden Çandır, sağlık için uzmanların uyarılarının dikkate alınmasını istedi. Antalya’nın, hava olayları ve iklim değişikliğinden en şiddetli etkilenen bölgede yer aldığını, özellikle sahil kesiminin hem kışı hem de yazı uçlarda yaşadığını belirten Başkan Çandır, tarım sektörünün bu durumda çok fazla etkilendiğine dikkat çekti. Çandır, “Tarımsal üretim faaliyetlerimiz, diğer bozucu etkilere ilave olarak son dönemde giderek artan bir şiddette iklim ve yağış rejimi değişikliklerinden olumsuz etkilenmektedir. Biliyorsunuz özellikle son 3 yıldır iklim değişikliği, su yönetimi ve yeşil mutabakat konularında sürekli etkinlikler düzenliyor ve dikkat çekmeye çalışıyoruz. Anlaşılan bu tür etkinliklerimizi daha da artırmalı ve karar vericilerimiz başta olmak üzere hepimizin dikkatini çekmeye devam etmeliyiz” diye konuştu. "Tarım ürünlerinde kalite kaybı"
İklim değişikliğinin tarımsal üretime ve ticarete verdiği zararı vurgulayan Çandır, Mayıs ayının sonu ve Haziran ayının başında görülen yağışlar sahil kuşağında üretilen buğdayda kalite kaybına neden olurken, arkasından gelen aşırı sıcaklık artışının yaş sebze ve kesme çiçekte ciddi düzeyde kalite kaybına neden olduğunu bildirdi.
Başkan Ali Çandır, “Geçtiğimiz yıl soğuk hava nedeniyle düşen rekolte, bu yıl mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının etkisiyle ciddi oranda artmıştır. Sıcaklık artışı toplam ürün artışına olumlu katkıda bulunsa da ürün kalitesinde ciddi bozulmalara neden olmuştur. Düşen kalite nedeniyle de fiyatlar olması gereken seviyenin altına gerilemektedir. Bu risk önümüzdeki dönemde hasadı yapılacak olan diğer ürünler içinde geçerlidir. Dolayısıyla çağımızın en önemli sorunu olan iklim değişikliği konusunu daha fazla önemsemeli tarımsal üretimimizi ve ticaretimizi bu bilinçle planlamalıyız” değerlendirmesinde bulundu. "Seçime endeksi ekonomi politikaları geride kalsın"
Genel seçimin geride kaldığını, “ekonomiye odaklanalım” söylemleri dillendirilirken yerel seçim takviminin başladığını kaydeden Çandır, seçime endeksli ekonomi politikalarının artık geride bırakılması gerektiğin söyledi.
Çandır, şunları kaydetti:
“Bu durum sürpriz değil, demokrasinin son kalesi sandıkların var olduğu her yerde bu takvim her daim olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Dolayısıyla bir an önce seçimlere endeksli ekonomi politikaları oluşturma ve bunu normalleştirme huyundan vazgeçmeliyiz. Aslında bu anlayışı hep birlikte terk edersek ancak o zaman huy değişimi sağlanabilir. Ülkemizin ve ekonomimizin içinde bulunduğu açmazları veya darboğazları aşmanın başlangıcı budur diye düşünmekteyim. Nitekim 2002-2008 dönemini hatırlarsak ne demek istediğim daha net anlaşılabilir. O dönemde sağlam ve rasyonel bir ekonomik programa sahiptik ve onu uygulamaya kararlıydık. Önümüzdeki dönem için benzer özelliklere sahip bir ekonomik programa ve uygulama kararlılığına acil ihtiyaç duymaktayız. Bu yönde hazırlıklar olduğunu duyuyoruz ve açıklanmasını bekliyoruz.” "Antalya iş dünyası krediye ulaşamıyor"
Antalya ekonomisini değerlendiren Başkan Ali Çandır, 2023 yılını önceki yıldan nispi olarak daha hareketli geçiren Antalya’nın krediye erişimde alışılmadık zorluklarla karşı karşıya kaldığını bildirdi. İş dünyasının bir süredir miktar olarak ulaşamadığı krediye artık maliyet olarak da erişemediğini söyleyen Çandır, “Oysaki öz sermaye yapısı malum durumda olan şirketlerimizin işleyişinde finansman ihtiyacı hayati önemdedir” dedi. Antalya iş dünyasının krediye erişimde ülke ortalamasının üzerinde zorluklarla karşı karşıya bırakıldığını ifade eden Başkan Çandır, “Salgın sonrası da genel olarak bu eğilim devam etmektedir. Bu eğilimin kaçınılmaz sonucu olarak Türkiye ortalamasının oldukça altında kalan bir kredi kullanım büyümesi söz konusudur. Açıklanan son veriler de bu eğilimin devam ettiğini göstermektedir. Örneğin; son 5 ayda ülkemizde kredi kullanımı yıllık yüzde 56 artarken kentimizde ancak yüzde 47 artabilmiştir. Üstelik ticari hareketliliğin ortalama üzerinde gerçekleştiği bir dönemde bu zayıf kredi büyümesi, kentimiz ekonomisini frenlemektedir. Bu büyümenin nominal olduğunu ve yüzde 40 civarındaki resmi enflasyondan arındırdığımızda geriye reel bir kredi büyümesinin kalmayacağını da dikkate almak gerekir” değerlendirmesinde bulundu. "Kredi azaldı, tarım küçüldü"
Tarımsal kredilere erişimde de sıkıntı yaşadıklarını vurgulayan Çandır, şunları kaydetti:
“2023 yılı ilk yarısı itibariyle ülkemiz tarımsal kredileri yıllık yüzde 115 büyürken kentimiz tarımsal kredileri ancak yüzde 75 büyüyebilmiştir. Bu nominal rakamların tarımsal milli gelire etkisi, sektörün küçülmesi şeklinde yansımıştır. Nitekim ilk çeyrekte ekonomimiz yüzde 4 büyürken, tarım sektörümüz yüzde 4 küçülmüştür. Sektörümüzdeki bu rakam, son 26 yıl ortalamasının çok altındadır. Tarım ve gıda fiyatlarındaki yükselişin temel bir nedeni de küçülen sektörümüzdür. Hep söylediğim gibi tarım, stratejik sektörümüzdür. Bu sektörden vazgeçemeyiz, vahşi dış rekabete eli kolu bağlı şekilde açamayız ve insanlarımızı sektörden uzaklaştıramayız. Aksi halde ağır bedelini tüm ülkemiz ve halkımız ödemek durumunda kalır. Sözün özü, tarım sektörüne bu dönemde her türlü pozitif ayırımcılığı uygulamalıyız. Bunu sadece kendimiz için değil gelecek nesillerimiz için de yapmalıyız.” "Ekonomide ikinci yarı beklentisi"
Resmi istatistiklere göre, yılın ilk yarısının ekonomide iyi bir performansla geçmediğini, ikinci yarı için beklentinin daha iyi bir performans sağlayacak politikaların bir an önce uygulamaya konulması yönünde olduğunu dile getiren Başkan Ali Çandır, “Aksi halde 2023’ün tarımda yüzde 7 civarında bir küçülme ile kapatma riskimiz bulunmaktadır. Böyle bir küçülme de kaçınılmaz olarak fiyatlar üzerinde ilave enflasyonist baskı oluşturacaktır. Bu riskten kaçınmak mümkündür ve bunun için çalışmalıyız” dedi. Tarımın Antalya ekonomisine etkisi
Tarımın Antalya ekonomisi üzerindeki etkisine dikkat çeken Çandır, “Ülke tarımı iyiye giderken kentimiz ortalama üstü bir performans gösterirken, tersi durumda ortalamadan çok daha şiddetli bir tarımsal küçülme yaşamaktayız. Antalya tarımı için ikinci yarıların nispi yavaş dönemler olduğunu dikkate alırsak yılı kurtarmamız bakımından ortalama üstü bir çabaya ihtiyaç duymaktayız” diye konuştu.
“Ticari hareketliliğin öncü göstergelerinden biri, ibrazında ödenen çek tutarlarıdır” diyen Çandır, Haziran ayı itibariyle ödenen çek tutarının Antalya’da yıllık yüzde 24 artarken ülke genelinde ancak yüzde 8 artabildiğini belirtti. Çandır, ”2023 yılı ilk yarısı itibariyle de kentimizdeki yıllık yüzde 93 artışa karşılık ülkemizde yüzde 63’lük bir artış yaşanabilmiştir. Tabii bu rakamlarda nominal niteliklidir. Yani yıllık yüzde 40’lık resmi enflasyonu dikkate alarak değerlendirme yapmalıyız” dedi. "Yeni bir analize ihtiyacı var"
Yılın ilk yarısında Antalya’nın ihracatının daraldığını, bunun telafisinin bir önce sağlanması gerektiğini söyleyen Başkan Çandır, “İlk yarıda ülkemiz ihracatındaki yüzde 5,4’lük azalmaya karşılık kentimiz ihracatı yüzde 3.3’lük artış sağlamıştır. Bu artışta tarımsal ürünlerin belirleyici bir yeri olmuştur. Ülke genelindeki yüzde 1,4’lük artışa karşılık kentimiz tarımsal ihracatı yılın ilk yarısını yüzde 13,2’lik artışla tamamlamıştır. Özellikle yaş meyve sebze ve hububat ihracatındaki ortalama yüzde 30’luk artış, yüzde 8’lik ülke geneli artışının 4 katına yakın üstünde gerçekleşmiştir. Süs bitkileri sektöründeki yüzde 6,4’lük azalış, bu sektörün mutlaka yeni bir analize ihtiyaç duyduğunu bizlere göstermektedir” diye konuştu. "Ortak akılla hareket ediyoruz"
Antalya Ticaret Borsası meslek komitelerinin her ay düzenli olarak toplandığını ve sektörel değerlendirmede bulunduğunu belirten Çandır, “Meslek komitelerimizin talebi doğrultusunda konuyla ilgili paydaşlarının katılımıyla sektörel analiz toplantıları düzenliyoruz. Ortak akılla belirlediğimiz sorunlarımızı, taleplerimizi ve çözüm önerilerimizi dile getiriyor ve alınan kararları ilgili kurum ve kuruluşlar ile paylaşıyoruz. Böylece ortak akılla hareket etme kültürünü kendisine ilke edinen bir kurum olmanın sorumluluğunu da yerine getiriyoruz” dedi. "Çiçekçi iş bulamıyor"
Temmuz ayında kesme çiçek sektörel analiz toplantısı düzenlediklerini hatırlatan Çandır, “Toplantımızda mevcut alanların modernizasyonu, araziye erişim problemi, artan arazi fiyatları, işçi bulamama sorunu, kalifiye elaman problemi, iç rekabetin ihracat gelirlerine olan olumsuz etkileri, kalite ve standardizasyon sorunları, zirai karantina ücretlerinin yüksekliği, krediye erişimde yaşanan sorunlar ve mevzuat kaynaklı problemler gündeme gelmiştir. Toplantılarımıza katılarak katkı veren üyelerimize ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Borsa olarak ortak hareket etme kültürümüzü geliştirmeye ve sorunlarımızın takipçisi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Çandır’ın konuşmasının ardından meclis üyeleri sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.