İzmir
Buca ilçesinde yaşayan Serhan ve Emel Yalap çifti, evliliklerinin yedinci yılında erkek bebek sahibi oldu. Aile, Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaklaşık 1,5 yıl önce sezaryenle doğan bebeğe "Ateş" ismini verdi.
Doğumundan sonra nefes almada sorun yaşayan bebek, SBÜ Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Hastanesinde tedavi altına alındı.
Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Karaçelik tarafından muayene edilen Ateş bebeğe, "mavi bebek" sendromu olarak da bilinen, vücudun bazı bölgelerinde morluklara neden olan "siyanotik doğumsal kalp hastalığı" teşhisi konuldu.
Ateş bebeğin sağlığına kavuşması için 2 ayrı ameliyat planlandı. İlk ameliyatı 2 aylıkken olan bebeğin akciğere kirli kanı götüren damarı, ana atardamardan sökülüp yerine dikildi. Ameliyat esnasında Ateş bebeğin kalbi makineye bağlandı. 16 ay sonra yapılan ikinci ameliyatta ise kalbin içindeki delik ve damarlardaki yapısal bozukluklar onarıldı.
Bir süre yoğun bakım servisinde solunum cihazına bağlı kalan bebek, cihazdan ayrılmasının ardından rahat şekilde nefes almaya başladı.
Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Mustafa Karaçelik, AA muhabirine, bebeğin kalbindeki 2 rahatsızlığın nadir rastlanan hastalıklardan olduğunu söyledi.
Bebeği sağlığına kavuşturmak için hızlı hareket ettiklerini anlatan Karaçelik, şunları kaydetti:
"Kalbin içindeki kirli kanı akciğerlere taşıyan ana damarın sol kısmı olması gereken yerde değildi. Bu durum akciğeri zorluyor, fazla kan gitmesine neden oluyordu. Bu damarı sökerek olması gereken yere diktik. İki basamaklı ameliyat düşündüğümüz için diktiğimiz damara ana atardamardan bir köprü ameliyatı yaptık. İkinci ameliyatımız 3 saat sürdü. Bebeğimizin 2. kere göğsünü açtık. Sol ve sağ akciğere giden kirli kanı götüren toplardamarı, bir yamayla genişlettik. Kalbin içinde doğuştan oluşan büyük deliği kapatarak akciğere giden yolu temizledik. Yani bir nevi düzeltme ameliyatını yaptık. Ateş, artık oksijen makinesine bağlı kalmadan normal hayatına döndü, bundan sonra büyüme ve gelişmesi daha iyi olacak."
Anne Emel Yalap ise bebeğini kaybetme korkusu yaşadığını söyledi. Zorlu süreci geride bıraktıklarını dile getiren Yalap, "Bebeğimi ilk ameliyattan sonra kucağıma alabildim. Çocuğuma bakabilmek için işimden ayrıldım. Gece hala uyuyamıyorum. Morardı mı diye bakıyorum. Çok şükür artık her şey geride kaldı. Artık yüzümüz gülüyor." dedi.
Baba Serhan Yalap ise evliliklerinin 7. yılında Ateş'in dünyaya geldiğini, yaşadıkların sağlık sorununun ardından doktorların sayesinde oğlunun rahat bir şekilde nefes aldığını dile getirdi.