BURSA.COM/ M. SERKAN YAVUZ
Cam, günlük hayatta kullandığımız birçok ürünü sınıflandırdığımız ışıl ışıl bir madde… Cam usta ellerde şekil bulduğunda bir sanat eserine dönüşüyor. Cam sanatçısı Koray Ulucan da cama şekil vererek, çeşitli biblolar, takılar ve yüzükler yaparak müşterilerin beğenisine sunuyor.
Yaptığı eserlerinde İtalyan murano camı kullandıklarını söyleyen cam sanatçısı Koray Ulucan, camı eritebilmek için oksijen destekli LPG ocağı kullandıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Ocakta oksijen ne kadar artarsa, camın erimesi de o kadar kolaylaşır. Cam, ne katı, ne de sıvıdır. Arada kalmış bir madendir. Camı eritmek için hemen ateşle buluşturmuyoruz. İlk önce, camı alıştırmak için ateşe ufak dokunuşlar yaparak, alıştıra alıştıra döndürüyoruz. Döndürmemizin sebebi camın bal kıvamına gelerek akışkan olması. Cam damlamak üzereyken sürekli döndürüyorum ve camı büyütüyorum. Döndürürken camın rengi de değişiyor, bunun nedeni madenlerin renginden kaynaklanıyor. Eğer camın rengi kimyasal olsaydı, yanabilir veya uçabilirdi.”
Cam sanatçısı Ulucan, “Camlar birçok amaçla kullanılabiliyor. Örneğin göz yaparken, hatta gözbebeği yaparken ince camları kullanıyoruz. Bir boncuk yaparken; eritilmiş bal kıvamındaki camı, mandral çubuğu dediğimiz çubuğa sarıyoruz. Çubuğun üzerindeki toz sayesinde cam çubuğa yapışmıyor ve çıkarılması da kolay oluyor. Erittiğimiz camı çubuğa sararak ateşte döndürmeye devam ediyoruz. Herhangi bir kalıp kullanmadan el yapımı bir boncuk elde ediyoruz. İnce camla ufak dokunuşlar yaparak desen şekli veriyoruz. Kafanızda ne tasarladıysanız, o deseni verebiliyorsunuz. Ateşteyken kızıl rengi alan cam, soğuyunca kendi rengini alıyor. Bu şekilde bileklikler, takılar, tespihler yapılabiliyor” dedi.
İNCE DOKUNUŞLAR
Camdan yüzük yapımını da anlatan cam sanatçısı Koray Ulucan, “Yüzük yaparken de deseni alt tabakaya veriyorum. Çünkü yapıştırması alt tabakaya daha kolay oluyor. Aynı zamanda korunaklı oluyor. Eriyen camı, kalıp üzerinde istediğimiz renkteki ufalanmış cam tozlarının üzerine yapıştırıyoruz. Bu şekilde yüzüğün üst tarafı pampin şeklinde kalıyor. Yüzüğün altında boşluk kalmamalı. Çünkü kötü bir görüntü olur ve yapıştırdığımız nesnenin rengi görünür. Sonra ateşte cam ile ufalanmış cam tozlarını birleştiriyoruz. Ve tekrar düzenliyoruz. Düzlenen cama desen vermek için cımbız yardımıyla güzel ve estetik göstermek için şekil veriyoruz” diye konuştu.
Aldığı yapıdan dolayı camın hasarı emdiğinin altını çizen Ulucan, camın bin derece sıcaklıkta harmanlandığı için dayanaklı bir hale geldiğini vurguladı ve camın soğuması için de soğutma kumuna bırakıldığını anlattı.