TBMM Plan Bütçe Komisyonu, Sağlık Bakanlığı Bütçesi görüşmelerinde söz alan Milletvekili Erkan Aydın, konuşmasında TÜİK’in 9 Kasım 2017 tarihli en yeni verilerine yansıyan sağlıktaki tabloya ve eczacıların meselelerine dikkat çekti. Türkiye’de bir hekime 557 hasta düşerken, Bursa’da 635, sağlık kurumlarında yatak başına düşen hasta sayısı Türkiye’de 515 iken Bursa’da ise 531 olduğunu söyleyen Aydın, “Rakamlar böylesine ürkütücü olunca Bursa’da sağlık meselelerinin boyutu da ortada. Acil serviler tıklım tıklım. Hastanelerde yatacak yer yok. Kısa süreli randevu almak mümkün değil. Bunu sanayileşmenin sıkıntıları diyerek geçiştiremeyiz.Bu yatırımsızlıkların, öngörüsüzlüklerin bir şehri ihmal etmenin sonucu. Bursa’daki sağlık sıkıntısını nasıl çözeceksiniz çok merak ediyorum, çünkü kangren bir yaraya dönüştü. Bu arada bebek ölüm hızı Bursa’da binde 8. Bu rakamda çok yüksek. Neden bebek ölüm oranlarında bir azalma olmuyor. Bunu da merak ediyorum. Türkiye genelinde de bebek ölüm oranı binde 19 civarında” diye konuştu.
“YABANCI FİRMALAR KURU BAHANE EDEREK İLAÇ GÖNDERMEK İSTEMİYOR”
Erkan Aydın, meslektaşları olan eczacıların Sağlık Bakanlığı’nın tahsildarı haline geldiğini, aynı zamanda hastanın hastanede müşteri, eczacının da eczanesinde müşteriden para tahsil eden biri konumuna düşürüldüğünü belirtti.
Bakanlığın hastalara, “Sen kendine düşen payı burada ödeme, git ilaç alırken öde” dediğini dile getiren Aydın, şunları söyledi:
“Hastaların eczaneden alacağı ilaç çok düşük bir meblağ tutarken, bir bakıyor ki karşısına çok daha farklı bir rakam çıkıyor.1 Ekim‘den sonra SGK’nın başlattığı ‘taban fiyat’ uygulamasıyla sıkıntılar daha da büyüdü. İlaç farkları yüzde 20 ila yüzde 120 oranında artınca yine hastayla eczacı karşı karşıya geldi. Eğer hastanın alım gücü varsa mesele yok. Ya alım gücü olmayan hasta? Ya ilacını almadan gidecek ya da başka bir çare bulacak? Alın size hastalar arasında adaletsizlik. Hepimizin bildiği gibi bazı ilaçlar piyasada bulunmuyor. Bunun bir çok sebebi var. Özellikle yabancı firmalar kuru bahane ederek ilaç göndermek istemiyor. Bu konuda ciddi ithalat sorunları yaşanıyor.”
Bazı kanser ilaçlarının bulunmasının mümkün olmadığını, bilhassa meme kanseri ilaçlarının bunların başında geldiğini söyleyen Aydın, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tamoksifen etken maddeli ilacı getiren firmanın piyasadan çekilmesi sonucu ilaç bulmak neredeyse imkansız. Türkiye’nin öncelikle yerli ilacını üretmesi gerekiyor. Eğer siz yerli ilacınızı üretemezseniz dışa bağlıysanız, dış politikada da yapacağız çok fazla bir şey yok. Maalesef eczacılar Türkiye’deki kötü sağlık sisteminden payını almaktadır. Çünkü Türkiye’de koruyucu sağlık hizmetleri değil, tedavi edici sağlık hizmetleri baskın.”
İHA