Kamuya ait bir binanın yıkılması sonucu hayatını kaybeden 9 yaşındaki çocuğun ailesinin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuruda karar açıklandı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre davaya konu olayda, 16 Kasım 2010 tarihinde Muş’un Varto ilçesine bağlı Hüseyinoğlu köyünde ikamet eden ve olay tarihinde 9 yaşında olan E.Y., köyün yakınlarında bulunan tek katlı metruk binanın içine yanındaki eşekle birlikte girdi. E.Y., eşeği binanın duvarlarından birine bağlamaya çalıştığı sırada yıkılan duvarın altında kalarak hayatını kaybetti.
Söz konusu binanın 1991-1992 yıllarında PTT Van Başmüdürlüğü tarafından radar binası olarak yapıldığı ancak hiç kullanılmayarak 1999 yılında TRT’ye devredildiği, yapımından itibaren binanın iki kurum tarafından da atıl vaziyette bırakıldığı ifade edildi. E.Y.’nin yakınları tarafından açılan davanın bilirkişi raporunda, binanın deprem şartnamesine uygun inşa edilmediği, metruk bir halde bırakılan yapının korumaya alınmayarak, çevresine uyarıcı işaretin de konulmadığı aktarıldı.
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÇOCUĞUN KENDİ KUSURU YÜZÜNDEN ÖLDÜĞÜNÜ BELİRTTİ
Varto Cumhuriyet Başsavcılığınca 31 Temmuz 2014 tarihinde bina müteahhidinin ve binayı denetlemekle görevli PTT çalışanlarının kimliklerinin tespit edilemediğini belirledikten sonra söz konusu binaya büyükbaş hayvanla giren E.Y.’nin kendi kusuru nedeniyle öldüğü ve kusur yüklenebilecek kimse bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya gerek olmadığına hükmetti. E.Y.’nin ailesi, o tarihte binanın maliki olan TRT hakkında da tazminat davası açtı. Ancak bilirkişi raporunda TRT’ye kusur atfedilmediği için tazminat talepleri reddedildi. Acılı aile, bunun üzerine yaşama hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
“ÇOCUĞUN BİNAYA EŞEKLE GİRMESİ,MAKAMLARIN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMA SORUMLULUKLARINI ORTADAN KALDIRMAZ"
Anayasa Mahkemesi, 9 Ocak 2018 tarihinde başvuruyu incelemek üzere toplandı. Yapılan değerlendirmede, söz konusu kamu binasının kişilerin yaşamı üzerinde risk oluşturduğu ifade edilerek, “Müteveffanın 9 yaşındaki bir çocuk olması nedeniyle yetişkinlerin sahip olduğu muhakeme yeteneğine sahip olmadığı, müteveffanın binaya eşekle girmesinin kamusal makamların gerekli tedbirleri almamış olmalarından kaynaklanan sorumluluklarını ortadan kaldırmadığı değerlendirilmektedir” denildi.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17’inci maddesinde güvence altına alınan yaşama hakkının ihlal edildiğine, E.Y.’nin ailesine net 40 bin TL manevi tazminatın müştereken ödenmesine, 2 milyon 186 bin 60 TL’lik yargılama giderlerinin başvurucuya ödenmesine karar verildi.
(İHA)