Kara Kuvvetleri Komutanlığı 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi, baktığı bir davada, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun söz konusu hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.
Yüksek Mahkeme, düzenlemenin iptal istemini reddetti.
Kararın Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçesinde, kanun koyucunun düzenleme yetkisi kapsamında, statüleri kanunlarla oluşturulan ve buna göre mesleğe alınan kamu görevlilerine birtakım hak ve yükümlülükler getirebileceği belirtildi.
Askerliğin, disiplin ve fedakarlık temeline dayandığı anlatılan gerekçede, bu nedenle bu görevi ifa edenlerin güven, itibar ve saygınlığın gereği olarak katı meslek ilkelerine tabi tutulmalarının normal olduğu ifade edildi.
Gerekçede, kişilerin askerlik mesleğini seçmekle artık sivillere getirilemeyecek bazı sınırlamaların askeri disiplinin tesisi için kendileri açısından uygulanmasını kabul etmiş oldukları değerlendirmesine yer verildi.
İtiraza konu kuralın hürriyeti bağlayıcı bir ceza değil disiplin temeline yönelik TSK'dan çıkarma cezası öngördüğüne işaret edilen gerekçede, şöyle denildi:
"Bunun dışında asker kişiler açısından suçun sübut bulması için yapılan uyarı ve ikazlara rağmen söz konusu fiilin işlenmesinde ısrar etme şartı da aranmaktadır. Ayrıca sadece asker kişilerle ilgili bir düzenleme olduğundan ve askerlik hizmetinin gereği gibi yürütülmesini sağlamayı amaçladığından demokratik toplum düzeniyle de çelişmemektedir. Dolayısıyla özel hayatın gizliliği hakkına keyfi ya da hakkın özüne dokunacak bir sınırlama getirmeyen, temel hakkın kullanımını ortadan kaldırmayan itiraz konusu kural, istisnai bir alanda ve dar kapsamlı olduğundan sınırlı ve ölçülüdür."
Özel hayatın korunmasını, istisnai bir alanda ve anayasal ilkelere uygun olarak asgari oranda sınırlandıran düzenlemenin birey haklarıyla kamu yararı arasında açık bir dengesizlik yarattığı da söylenemeyeceği belirtilen gerekçede, "Bu anlamda kural, askerlik hizmetinin gereği gibi yürütülmesini sağlamayı amaçladığından, sınırlamanın bu açıdan da ulaşılmak istenen amaçla orantılı olduğu açıktır" ifadesi kullanıldı.