Azerbaycan’ın başkenti Bakü’nün 1918’de Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu tarafından Ermeni ve Bolşevik çetelerinden kurtarılmasının 100’üncü yıldönümü kutlanıyor. Başkent Bakü’ye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakü’nün kurtuluşunun 100’üncü yıldönümü kutlamalarına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü’nün kurtuluşunun 100’üncü yıl töreninde yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’ın bağımsızlığı için toprağa düşen tüm şehitlerimizi tazimle yâd ediyor ve kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum. Onlar fedakârlıkları ve cesaretleriyle geride nesilden nesle gururla anlatılacak şanlı bir destan bırakarak Türkiye ve Azerbaycan’ın ebedi kardeşliğinin nişanesi oldular. Bin 132 şehitle Azerbaycan, Türkiye’den sonra en fazla şehitliğimizin ve şehit mezarımızın bulunduğu ülkedir. Burada koyun koyuna yatan şehitlerimiz aynı zamanda ülkelerimiz arasındaki kader ortaklığının da timsalidir. Biz bugün burada sadece Kafkas İslam Ordusu ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin destansı mücadelesiyle Bakü’nün zulümden kurtuluşunun 100’üncü yıldönümünü kutlamıyoruz, bizler aynı zamanda aziz şehitlerimizin bizlere emaneti olan iki devlet, bir millet diyerek sembolleştirdiğimiz kemik kardeşliğimizi de idrak ediyoruz. Geçmişi bilmeden Nuri Paşa ve askerlerinin binlerce kilometre öteden koşmalarının sebebi, şu dayanışma tablosunun kavramını biz kavrayamayız. 15 Eylül 1918 tarihinde kazanılan bu zaferi küçük göstermeye çalışan çevre olduğunu biliyoruz, buna teşebbüs edenler o dönemde aldıkları ağır yenilginin utancını hala unutamayanlardır. Osmanlı’nın imzaladığı Mondros Anlaşması bu çevrelere fırsat vermiş ve Kafkas İslam Ordusu’nun çekilmesine yol açmıştır. Maalesef bağımsızlığının ilanından 22 ay sonra bunda başarılı da olmuştur. Kafkas ordusu ile Azerbaycan bugünkü bağımsızlığın temelini atmışlardır. Azerbaycan’ın 1991 yılında bağımsızlığını yeniden kazanmasından sonra onu ilk tanıyan ülkenin Türkiye olması asla tesadüf değil. Türkiye olarak her türlü desteği vermeye devam ettik, devam edeceğiz. Bugün Türkiye Azerbaycan’ın sadece siyasi ve askeri değil, ticari, ekonomik, kültürel ve diğer alanlarda en ön önemli ortağı konumundadır. Bağımsızlıktan bu yana Türkiye’de eğitim almış Azerbaycanlıların sayısı 125 binin üzerindedir” dedi.
“Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, gururu bizim gururumuz”
Azerbaycan başarılara imza attığını vurgulayan Erdoğan, “Hiç şüphesiz bu başarılarda Haydar Aliyev’in vefatına kadar kardeşim İlham Aliyev’in gayretlerinin çok büyük payı vardır. Türkiye, Azerbaycan da çok yakında Türkiye ile aynı konuma gelecektir. Önümüzde çok daha büyük görevler bizleri bekliyor. Aramızdaki bağları daha da sağlamlaştırarak, gelecek kuşaklara güçlü miras bırakmaktır. Bize düşen binlerce şehidimizin kanıyla yoğrulan bu dostluğu, her alanda işbirliğimizi derinleştirmektir. Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, gururu bizim gururumuz. Derdi sıkıntısı da bizim problemimizdir. Azerbaycan ağlarsa biz ağlarız. Azerbaycan sevinirse biz seviniriz. Azerbaycan’ın sıkıntısı olan Yukarı Karabağ sıkıntısı bizim de sıkıntımızdır. Yıllardır vatan hasretiyle hayatlarını sürdüren 1 milyondan fazla kardeşimizin artık gözyaşları dinsin istiyoruz. Kardeşimizin topraklarının yüzde 20’sini işgal altında tutanların, öz yurduna dönmekten alı koyanların bizden sınırlarımızı açmamızı beklemeleri boşunadır, beyhudedir. Bu meselede öncelikle adım atması gereken işgalcilerdir. Bir milyon kardeşimizin yüreğini memleket özlemiyle yakanlardır. Elbette biz bütün komşularımızla iyi ilişkiler kurmayı istiyoruz. Ancak Yukarı Karabağ sorununun çözülmesi, Ermenistan ile ilişkilerimizin düzelmesinin olmazsa olmaz şartıdır. Bu böyle bilinmelidir. Bundan sadece 25 yıl önce Hocalı’da yaşananların, Yukarı Karabağ’da katledilenlerin hesabını vermeyenlerin, katilleri kahraman ilan edenlerin bize verebilecekleri hiçbir tarih dersi yoktur. Bu kutlamalar gelecek nesillere bırakabileceğimiz en büyük armağandır” ifadelerini kullandı.
(İHA)