Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş BBN Türk kanalında Seda Akbay’ın sunduğu Ekonomi Meydanı programına konuk oldu.
Hüseyin Baş, BTP’nin kuruluşunun 20. yılına denk gelen programda sunucunun kuruluş yıldönümünüz kutlu olsun sözlerine şu karşılığı verdi; “Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 20 yıldır siyasi arenada. BTP Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretmeye çalışan bir siyasi yapılanma olarak yoluna devam ediyor. Bu yolculuğumuz inşallah bizler yaşadıkça ilelebet devam edecek. Biz her zaman Türkiye'nin geleceğini, gençliğini düşündük, Türkiye'nin kaderini güzel noktalara teslim etmeye gayret ettik. Önümüz açık, yolumuz aydınlık. Bu vesile ile tüm teşkilatımızın, partimize gönül veren insanlarımızın 20. yılını kutluyorum, bunun tüm Türkiye'ye hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
“Prof. Dr. Haydar Baş ‘İş başa düştü’ diyerek yola çıktı”
Hüseyin Baş, “Bağımsız Türkiye yolculuğu nasıl başladı?” sorusuna ise şu şekilde cevap verdi; “Bu yolculuk çok çetrefilli bir yolun sonunda bir siyasi harekete dönüştü. Türkiye'de çözümün kalmadığı, her türlü siyasi faaliyetin esasında bir şekilde dış güçlere bağımlı olduğu ve Türkiye'nin bağımsızlık ve Atatürk çizgisinden uzaklaşmaya meyilli olan insanların Türkiye'nin yönetimini ele almaya başladığı süreçlerde artık merhum genel başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş, 'İş başa düştü diyerek' siyasi yolculuğunu başlatma kararı almıştı. Çok güçlü bir kadrosu vardı. Eğitimli, okumuş, Türkiye'yi dert edinen bir kadroydu ve bu kadronun ciddi projeleri vardı. Merhum babamın çok ciddi projeleri, çıkış kapıları vardı. Bu noktada 'İş başa düştü, biz bunu yapabiliriz, bu ülkedeki sefaleti yok edebiliriz' diyerek bir hareketi başlattı.”
“Haydar Baş bu karanlığı aydınlatan adam oldu”
Programda 90'lı yılların sonu ve 2 binlerin başları ekonomik ve sosyal anlamda Türkiye'nin çok zor süreçler geçirdiğini belirten Baş, “Bu krizlere farklı bir ekonomik bakış gerekiyordu. BTP bu ekonomik bakışın anahtarıydı. Bugün hala anlattığımız kendine has ve dünyada çok ciddi anlamda ses getirmiş bir ekonomik bakışımız var, farklı bir sistemimiz var. Türkiye'nin ve hatta dünyadaki bütün ülkelerin temel problemi ekonomik anlamda tek bir bakış açısına sahip olmaları. Aslında Haydar Baş bu karanlığı aydınlatan adam oldu. Biz de bugün o aydınlığı devam ettirmeye çabalayan Bağımsız Türkiye sevdalıları olarak yolumuza devam ediyoruz.” dedi.
“Beş tane marketçinin enflasyonu artırdığını iddia etmek saçmalık”
Ekonomi Meydanı programında günümüzün ekonomisini de değerlendiren BTP lideri, zincir marketlere yapılan fahiş fiyat denetimlerinin topu başka yerde çevirmek olduğunu söyledi. Hüseyin Baş şöyle konuştu, “Beş tane marketçinin ülkede enflasyon yarattığını iddia ediyoruz. Bu tamamen saçmalık ve safsata. Böyle bir şey olamaz. Neden olamaz? Eğer siz beşli bir grubun enflasyon yarattığını iddia ediyorsanız beş tane inşaat firmasına bakabilirsiniz. Türkiye'de konut fiyatlarının geldiği nokta itibarıyla bunlara hesap sorabiliriz ama marketlerin bu enflasyonu yaptığını söylemek topu başka yerde döndürmeye çalışmak olur. Neden bunu söylüyorum? Bizim enflasyon sebebimiz maliyet enflasyonu. Maliyet enflasyonu ne demek? Dövize bağlı, ithalata bağlı, hammaddenin pahalanmasına bağlı enflasyon demek. Türkiye bugün tütünü, kömürünü, arpasını, buğdayını vs. Bütün üretim mamullerini ve bunların üretim alt yapılarını yurt dışından ithal ettiği sürece ve dövizi de bu noktalara çektiğiniz sürece bu enflasyonu asla bitiremezsiniz. Türkiye'nin kendi içindeki üretimini yapabilmeye ihtiyacı var. Bu üretimi yapabildiği kadarıyla enflasyon probleminin önüne geçebilirsiniz, Türkiye'nin büyümesini sağlayabilirsiniz. Yoksa bir marketçi çıkmış fiyatları yükseltmiş, böyle bir şey mümkün olabilir mi?”
“İnsanların problemi geçimdir”
Programda siyasi gündeme ilişkin soruları da cevaplandıran BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Kürt sorunu tartışmasının yeniden başlatılması için şu değerlendirmeyi yaptı; “Amaç belli alanlar kapmak, belli köşeleri tutmak. Bunlar artık Türkiye gündemi değil, bunlar artık Türkiye'nin derdi değil. Ben bu noktada çok net söylüyorum; Türkiye'nin böyle bir problemi kalmamıştır. Türkiye'nin problemi ekonomiktir, insanların problemi geçimdir. Türkiye'de insanların bir gıda problemi var, gençlerin bir barınma problemi var, üniversitelilerin okuma problemi var. Bu problemler varken Türkiye'de Kürt- Türk vs. etnik ayrımlar zaten söz konusu olamaz. Türkiye'de bir Kürt arıyorsanız, Trabzonluyum ama en büyük Kürt benim. Biz bir milletiz. Biz ülküsü bir, inancı bir, birbirinden kız alıp vermiş, Kurtuluş Savaşı'nı birlikte vermiş insanlarız. Bizim böyle ayrımlarımız olamaz. Bizim içimize nifak sokmak isteyen, bizi ayırmak isteyen odakların amaçları Türkiye'yi paramparça etmektir. Bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının gündeminde ekonomi var. Biz bunu çözersek güçlü bir Türkiye ile güçlü bir ekonomi ile zaten bütün problemlerimizi çözeceğiz. Temelde burası var.”
