Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ’’Bu yılın ilk 11 ayında 5,5 milyar dolara ulaşan maden ihracatımızın yılsonunda 6 milyar doları aşacağına inanıyorum. Son 22 yılda madenciliğimizin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını binde 6’lardan yüzde 1,4’e kadar çıkardık. Nihai hedefimiz bu oranı yüzde 5’lere yükseltmek’’ dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Maden Zirvesi’ne katıldı. Zirvenin açılışında konuşan Bakan Bayraktar, Türkiye’nin maden zenginliği ve çeşitliliği açısından dünya çapında önemli bir konumda olduğunu vurgulayarak, üretilen madenlerin çeşitliliği bakımından Türkiye’nin dünyada 7’nci sırada yer aldığını ifade etti.
Bakan Bayraktar, Türkiye’nin bor, soda külü, alçı taşı ve krom üretiminde dünyada ilk 5 içinde yer aldığını ifade ederek, bu başarının Türkiye’yi madencilik sektöründe uluslararası arenada önemli bir merkez haline geldiğini belirtti. “2023 yılı itibarıyla sektörümüzün toplam ekonomik büyüklüğü 270 milyar liraya ulaştı”
Madencilik sektörünün doğrudan 150 bin kişiye istihdam sağladığını belirten Bakan Bayraktar, “Dünyadaki 90 civarındaki madenin 70’i ülkemizde bulunuyor. 2023 yılı itibarıyla sektörümüzün toplam ekonomik büyüklüğü 270 milyar liraya ulaşarak Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 1’ini oluşturmuştur. Yine geçen yıl madencilik sektörümüz, 5 milyar 748 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek ülkemizin ekonomisine önemli katkıda bulunmuştur” şeklinde konuştu. “Maden ihracatımızın yılsonunda 6 milyar doları aşacağına inanıyorum”
Bayraktar, “Bu yılın ilk 11 ayında 5,5 milyar dolara ulaşan maden ihracatımızın yılsonunda 6 milyar doları aşacağına inanıyorum. Son 22 yılda madenciliğimizin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını binde 6’lardan yüzde 1,4’e kadar çıkardık. Nihai hedefimiz bu oranı yüzde 5’lere yükseltmek. Elbette bunun için yerli kömürden altına, diğer metalik madenlerden nadir toprak elementlerine ve bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı artırmamız gerekiyor. Ülkemizin sahip olduğu zengin kaynakları katma değerli bir şekilde işleyerek ekonomimize kazandıracak ve Türkiye’yi madenler alanında net ihracatçı konuma getireceğiz. Böylece ekonomimiz çok daha güçlü olacak. Daha müreffeh çok daha büyük bir ülke haline geleceğiz” ifadelerini kullandı. “Madencilik sektörü köklü bir değişim ve dönüşümle karşı karşıya”
Madencilik sektöründeki değişime dikkat çeken Bakan Bayraktar, “Artık dijitalleşme ve yapay zekâ madencilik sektörüne yoğun bir şekilde girmeye başladı. Otonom araçlar ve robotlar, maden sahalarında operasyonları daha güvenli ve verimli hale getiriyor. Yapay zekâ sayesinde, büyük veri analiziyle daha doğru jeolojik tahminler yapılıyor ve enerji tüketimi optimize ediliyor. Makinelerden gerçek zamanlı veri toplayarak arızaların önlenmesine ve üretim süreçlerinin iyileştirilmesine olanak tanıyor. Sürdürülebilirlik de artık sektörümüzün vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. Karbon ayak izimizi azaltmak için yenilenebilir enerji kaynakları maden sahalarına entegre ediliyor. Döngüsel ekonomi yaklaşımıyla, atıkların geri dönüşümü sağlanarak doğal kaynak tüketimi azaltılıyor. Yeni teknolojiler, su ve enerji kullanımını minimize ederek çevre dostu bir üretim süreci oluşturuyor. Ayrıca, maden işletmelerinin kendi elektriğini üretmesiyle enerji maliyetleri düşüyor ve sürdürülebilir bir üretim modeli oluşturuluyor” ifadelerini kullandı. “Orta ve Batı Karadeniz bölgesinde önemli bakır rezervlerine ulaştık”
Keşfedilen bakır rezervlerine değinen Bakan Bayraktar, “Son yıllarda artan sondaj ve arama çalışmalarımız sonucunda yeni maden yatakları keşfettik. Özellikle Orta ve Batı Karadeniz bölgesinde önemli bakır rezervlerine ulaştık. Benzer şekilde aramacılığın devam ettiği diğer sahalarda, molibden, bakır, altın ve kritik minerallerin bulunduğu yeni alanlar, Türkiye’nin zengin maden potansiyelini ortaya koymaktadır. Enerjide gerçekleşmekte olan yeşil dönüşüm ve sıfır karbon hedefleri, başta bakır olmak üzere diğer metalik madenlere ve nadir toprak elementlerine olan talebi arttırarak devam ettirecek. Dolayısıyla bu alanlarda gelecek yıllarda yeni rezervlerin tespit edilerek ekonomiye kazandırılması için çalışmalarımız yoğun bir biçimde devam edecek. Ham madde arz güvenliği kapsamında sadece ülkemizde değil Asya’dan Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda da faaliyet yürütüyoruz. Bu çerçevede, Nijer’de arama çalışmaları yaptığımız altın sahalarından birinde MTA IC ile 2025 yılında ilk üretime başlamayı planlıyoruz” dedi. “Bor madeninde liderliğimiz devam ediyor”
Türkiye’nin dünyadaki bor madeni rezervinin yüzde 73’üne sahip olduğunu aktaran Bakan Bayraktar, “Dünyadaki rezervin yüzde 73’üne sahip olduğumuz bor madeninde yüzde 60’ın üzerinde küresel pazar payıyla liderliğimizi sürdürüyoruz. Bu çerçevede, 2024 yılında 2,5 milyon ton bor ürünleri satışı karşılığında, yüzde 97’si ihracat olmak üzere 1,3 milyar dolar satış gerçekleştirerek bir rekor kıracağız. Bor madenini sadece ham madde olarak değil katma değerli hale getirerek ara ürün ve uç ürün olarak satmak en büyük hedefimiz. Bu doğrultuda; savunma sanayisinde ve aşınmaya dayanıklı makine parçalarının üretiminde kullanılan bor karbür üretimi için kurduğumuz Balıkesir/Bandırma’da yıllık bin ton kapasiteli tesisimizde üretim faaliyetleri devam ediyor. Çelik üretimi ve neodiyum mıknatıs başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan ve yine Balıkesir/Bandırma’da yapımına başladığımız 800 ton/yıl kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’ni de önümüzdeki günlerde açacağız” ifadelerini kullandı. “690 milyon tonluk dünyanın tek sahada en büyük ikinci NTE rezervini keşfettik”
690 milyon tonluk NTE rezervinin keşfedildiği bilgisini veren Bakan Bayraktar, “Nadir Toprak Elementleri (NTE) enerjiyi, sanayiyi, üretimi dolayısıyla ekonomiyi geliştirecek en stratejik alanlardan biri. Ülkemiz, NTE alanında çok büyük bir potansiyele sahip. Hepinizin malumu Eskişehir Beylikova’da 690 milyon tonluk dünyanın tek sahada en büyük ikinci NTE rezervini keşfettik. Rezervin bulunduğu alanda Florit, Barit ve Nadir Toprak Elementleri İşletme Tesisi, pilot tesis olarak faaliyete başladı. NTE’lerini saflaştırarak nihai ham maddeye dönüştürecek endüstriyel tesisin kurulumu konusunda farklı ülkelerle işbirliği görüşmelerimiz devam ediyor. Bu alana yapacağımız yatırımlarla birlikte ülkemizi dünyada nadir toprak elementleri üretebilen 5 ülkeden biri haline getireceğiz” şeklinde konuştu. “Sektörde çalışan 150 bin işçimiz, alın terliyle evlerine ekmek götürüyor”
Sektörde 150 bin işçinin çalıştığını belirten Bakan Bayraktar, “2023 yılında kömür ve altın dâhil, ara ve uç ürünler hariç olmak üzere toplam madencilik ithalatımız yaklaşık 40 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği bu dönemde birçok farklı kriz ve sınama ile karşı karşıyayız. Bu durum madenlerin mümkün mertebe yerli kaynaklardan temin edilmesi mecburiyetini bir kez daha ortaya koyuyor. Onun için biz Enerjide olduğu gibi madenlerde de bağımsızlığı ülkemizin bağımsızlığından ayrı düşünmüyor bu meseleyi ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. "Önce İnsan, Sonra Çevre ve Sonra Katma Değerli Madencilik" vizyonuyla hareket ediyoruz. Doğrudan bu sektörde çalışan 150 bin işçimiz, alın terliyle evlerine ekmek götürüyor.
Onların sağlığı; evlerine, ailelerine, sevenlerine sağ salim kavuşmaları en önemli önceliğimizdir. Bu nedenle sıkı ve etkin bir şekilde madenlerde denetim yapıyoruz. 2023 yılında 8 bin 828, 2024 Aralık ayı başı itibarıyla ise 8 bin 546 saha denetimi yaptık. Bu yılsonuna kadar yaklaşık 9 bin saha denetim sayısına ulaşacağız. Söz konusu denetimlerde radar, sonar, drone, elektronik takip ve dijital uyarı sistemleri gibi teknolojileri de kullanıyoruz. Madencilerimize verdiğimiz değerin; üretimi ve istihdamı artıracağının farkındayız. Burada şuna da belirtmek isterim ki; iş sağlığı ve güvenliği konusunda en önemli görev maden işletmecilerine düşüyor. Bu alandan kesinlikle taviz vermeden, tek bir emekçimizi riske etmeden işletmelerin çalıştırılması gerekiyor” açıklamasında bulundu.