Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin kuzey-güney ekseninde küresel gıda güvenliğine, doğu-batı ekseninde küresel enerji güvenliğine katkıda bulunan bir güç olduğunu belirterek, “Sahada kahraman ordumuzun verdiği mücadeleyi biz de diplomasi masasında destekliyoruz” dedi.
Kazakistan’ın Hazar Denizi kıyısında her geçen gün önemi artan lojistik merkezi Aktau’dan Van’a gelen Bakan Çavuşoğlu, YYÜ’de düzenlenen “Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası Buluşması”na katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bir konuşma yapan Bakan Çavuşoğlu, işlerinin doğası gereği genelde yurt dışında olmak durumunda olduklarını belirterek, “Fırsat buldukça Anadolu’yu gezip, vatandaşımızın bizden talep ve beklentilerini öğrenmeye çalışıyoruz. Bu yıl Konya’dan Bingöl’e, Denizli’den Diyarbakır’a, 15 vilayetimizde vatandaşımızla buluşmuştuk. Bütün ziyaretlerimizde, üniversitelerde gençlerle bir araya gelmeye çalışıyorum. Bu buluşmalar bizi motive ediyor, gücümüze güç katıyor. Bunlar, bizim için aynı zamanda bir tazelenme vesilesi. ‘Gençler ne düşünüyor? Dış politikamızı nasıl değerlendiriyor?’ Gibi soruların cevaplarını buluyoruz. Bu buluşmalarda farklı, yenilikçi fikirler de ortaya çıkıyor. Hepsi çalışmalarımıza değer katıyor” dedi. “Arabuluculuk bir güven meselesidir”
“Sevgili arkadaşlar, sizinle dış politikamıza dair bir ufuk turu yapacağız” diyen Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Önce küresel sistemin doğasını anlamaya çalışacağız. Ardından Türkiye’nin bu denklemdeki yerine bakacağız. Bugünün dünyasında, geleneksel tehditlerin birbirini besleyip büyüten bir kısır döngüye dönüştüklerini görüyoruz. Çatışmalar, enerji ve gıda krizi, terörizm, iklim değişikliği, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı, düzensiz göç, birbirinden farklı ama birbirini tetikleyen ve besleyen sorunlar. Artan uluslararası rekabet nedeniyle bu sorunlara çözüm bulmak zorlaşıyor. Birleşmiş Milletler, 1945 yılında donup kalmış. Savaştan sonra bir daha savaş olmasın diye kurulmuş. Yapısında en ufak bir güncelleme olmadığı için küresel sorunlarda yetersiz kalıyor. Çözüm üretemiyor. Çatışmaları başlamadan önleyemiyor. Dolayısıyla bugünkü krizler karşısında hiçbirimizin beklentisini maalesef karşılayamıyor. Bu küresel kaos ortamında, inisiyatif alacak, yol gösterecek, liderlik edecek, girişimci güçlere ihtiyaç var. Ama bu güçlerin aynı zamanda vicdani olması, değerler politikası izlemesi gerekiyor. İşte dünyanın ihtiyaç duyduğu bu güçlerden biri bugün Türkiye’dir. Bahsettiğimiz sorunların hangisine baksanız; hepsinde Türkiye küresel planda çözümün bir parçasıdır. Mesela çatışmalar dedik. Uyuşmazlık çözümü ve arabuluculukta Türkiye bugün bir marka. Üç büyük uluslararası teşkilat olan BM’de, İİT’de, AGİT’te Arabuluculuk Dostlar Grubu’nun eşbaşkanlığını tek ülkeyiz. Filipinler’den Somali’ye, Balkanlar’dan Venezuela’ya kadar arabuluculuk alanında birikimimiz var. Yanı başımızda Rusya-Ukrayna Savaşı’nı görüyorsunuz. Tüm dünyada bir kutuplaşmaya, cepheleşmeye yol açan bu savaşta, barış için adım atan en etkili ülke Türkiye oldu. 2 gün önce Uluslararası Atom Enerji Ajansı ile Rus şirketi ROSATOM’un İstanbul’da buluşmaları bile kritik bir adım. Arabuluculuk bir güven meselesidir. Dost düşman bize güveniyor; çünkü biz sözünün eri bir dış politika yürütüyoruz. Çünkü biz ne söylüyorsak onu yapıyoruz, ne yapıyorsak onu söylüyoruz.” Gıda ve enerji krizi
Dünyadaki gıda ve enerji krizinden de bahseden Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye’nin attığı iki önemli adım, bu iki soruna çare oldu. Birincisi, BM’yle birlikte arabuluculuk ve ev sahipliği yaptığımız İstanbul Tahıl Anlaşması. Bugün anlaşma sayesinde küresel gıda krizi önlendi. Enerji krizine karşı ise son dönemde attığımız adımlarla hem ülkemizde hem çevremizde enerji güvenliğini artırıyoruz. Türkiye, kuzey-güney ekseninde küresel gıda güvenliğine, doğu-batı ekseninde küresel enerji güvenliğine katkıda bulunan bir güç. Mesela çevre sorunları dedik. Emine Erdoğan Hanımefendi’nin öncülük ettiği ‘sıfır atık’ konusunda bir karar tasarısını BM’ye sunduk. Tasarımız, pazartesi günü konsensüsle, yani itirazsız kabul edildi. Girişimlerimiz sonucu 106 ülke karar tasarımıza eşsunucu oldu. Yani onlar da kararın altına imzalarını attılar. İşte bu, Türkiye’nin uluslararası topluma liderlik etme kapasitesinin bir başka göstergesi” ifadelerini kullandı. “Terörizm belasıyla biz yıllardır mücadele ediyoruz”
Türkiye olarak terörizm belasıyla yıllardır mücadele edildiğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Terör saldırılarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Dualarımız kahraman Mehmetçik’le. Sahada kahraman ordumuzun verdiği mücadeleyi biz de diplomasi masasında destekliyoruz. NATO’nun önümüzdeki 10 yılını belirleyen Stratejik Konsept’te terörizmin tehdit olarak yer almasını sağladık. İsveç ve Finlandiya’yla imzaladığımız 3’lü Muhtıra’yla, PKK ve FETÖ terörizmini bir kez daha kayda geçirdik” diye konuştu. “Orta Asya, Kafkaslar ve Türkiye üzerinden geçen orta koridor dünyanın ilgi odağı”
Krizin aslında hayatın ve uluslararası ilişkilerin bir parçası olduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Krizden kaçamazsınız ama onu yönetebilirsiniz. Zaten maharet, krizler içinde yoluna devam edebilmek ve krizlerin doğurduğu fırsatlardan faydalanmak. Mesela, buraya Kazakistan’ın Hazar Denizi kıyısında, her geçen gün önemi artan lojistik merkezi Aktau’dan geldik. Ulaştırma Bakanımız Adil Bey’le birlikteydik. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Gürcistan Dışişleri ve Ulaştırma Bakanları olarak çok önemli bir toplantı yaptık. Ukrayna Savaşı ve Rusya’ya yönelik yaptırımlar nedeniyle kuzey koridoru gözden düştü. Orta Asya, Kafkaslar ve Türkiye üzerinden geçen orta koridor dünyanın ilgi odağı. Biz de orta koridoru yeni bir İpek Yolu’na dönüştürecek adımları ele aldık. Ulaştırma Bakanlarımız 55 somut adımı içeren bir yol haritası imzaladılar. Yani, kriz ortamının doğurduğu bu önemli fırsatı hayata geçirmeye, böylece sizlerin, ülkemizin refahına katkı yapmaya çalışıyoruz.” “Adeta çok bilinmeyenli denklemleri çözmekle meşgulüz”
Değişimlerin ve diplomasinin artık çok hızlı olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, zamanın çok hızlı aktığını kaydetti. Çavuşoğlu, “Adeta çok bilinmeyenli denklemleri çözmekle meşgulüz. Gün geliyor, krizlerin çözümünde saniyelerle ölçülebilecek bir telefon görüşmesi, misliyle ortaya çıkabilecek zararların önüne geçebiliyor. Diplomaside zamana yenilmemek esas. Bunun yolu da yenilikçi yaklaşımlardan geçiyor. Biz de bu yönde adımlarımızı güçlendiriyoruz. Antalya Diplomasi Forumu’nda geleceğin diplomasisinin yönelimlerini araştırıyoruz. Dijital diplomasi girişimimizle konsolosluk işlemleri ve siyaset analizinde büyük veri ve yapay zekadan yararlanıyoruz. Bakın dijitalleşme G20 Zirvesi’nin gündemine daha bu ay girdi. Biz ise dijital diplomasi girişimimizi pandemiden önce başlattık. Yeniden Asya stratejimizle köklerimizin olduğu Asya’yla ilişkilerimizi yaklaşık 1000 eylem planıyla derinleştiriyoruz. Geleceğe ilerlerken, geçmişimizi hep hatırlamalıyız. Tarih bilmeden diplomasi yapamazsınız. Bizim köklü bir devlet geleneğimiz var. Cumhuriyetimizin ikinci asrına ilerlerken, bu yüzyılı ‘Türkiye Yüzyılı’ yapacak adımları bu geleneğimizden aldığımız ilhamla atıyoruz. Tabii ki, bu köklü gelenek, bize tarihi sorumluluklar yüklüyor. Meselelere vicdani yaklaşmayı, insan odaklı düşünmeyi gerektiriyor. 500 yıl önce kurumsallaşan hariciye geleneğimizi, akil ve müşfik bir çerçevede belirliyoruz. Bunu yaparken, devletimizin ve milletimizin ali çıkarlarını koruyor, ülkemizin görünürlüğünü ve etkinliğini artırıyoruz. Hamdolsun bu sayede, Türkiye’nin dünya haritasında ağırlık merkezine dönüştüğünü, birçok bölgesel ve küresel kararın artık ülkemizce şekillendirildiğini görüyoruz. Bu çalışmalarımızda en büyük hazinemiz, dayanağımız siz gençlersiniz. Kapımız sizlere her zaman açık. Sınavlarımıza, staj programlarımıza mutlaka başvurun. Geçen ay, gençlerin katıldığı anket sonucunda ‘Stajyerlerin en memnun kaldığı kurum’ ödülünü Cumhurbaşkanımızdan aldık. Ayrıca, Nisan’da Antalya Diplomasi Forumu’nda sizleri aramızda görmek isteriz. Şimdi sohbetimize sorularınızla devam edebiliriz” şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmanın ardından buluşma basına kapalı olarak devam etti.