7 Haziran ve 1 Kasım arasının ülkede koalisyonla aşağı yukarı nereye gideceğini test ettiklerini söyleyen Bakan Işık, “7 Haziran’da AK Parti’nin tek başına iktidarı kaybetmesinin birilerini nasıl sevindirdiğini, başta terör örgütü olmak üzere Türkiye’nin büyümesini, gelişmesini, kalkınmasını, bu milletin layık olduğu seviyeye gelmesini istemeyenler oldu. Bunun için engelleme yapanların nasıl zil takıp oynadıklarını gördük" ifadesini kullandı.
“7 HAZİRAN’DA ARTIK TÜRKİYE’DE BİR DÖNEM KAPANIYOR MANŞETİ ATANLARA HALK EN GÜZEL CEVABI VERDİ”
Bakan Fikri Işık konuşmasında ‘7 Haziran’da artık Türkiye’de bir dönem kapanıyor’ manşetleri atanlara milletin en güzel cevabı verdiğini dile getirdi. Bakan Işık, "Süreçten sonra terör örgütü, ‘nasıl olsa AK Parti zayıfladı. Nasıl olsa bir seçim hükümeti kuruluyor. Bu seçim hükümeti bana operasyon yapamaz. Ben de bu süreçte, çözüm sürecini bozarsam terörü tekrar tırmandırırsam istediğimi alırım’ diye çok yanlış bir hesap yaptı. Bu hesaba, Türkiye’nin gelişmesini istemeyen birtakım mihraklar da destek verdiler, 20 Temmuz’daki Suruç patlamasını bahane edip, 22 Temmuz gecesi Ceylanpınar’da iki polisimizi yataklarında hunharca, haince şehit ettiler. Hemen bir gün sonra da Adıyaman’da bir askerimizi şehit ettiler. ’AK Parti zayıfladı, bize operasyon yapamaz’ diye düşünüyorlardı. Halbuki onların hesap etmediği başka bir şey vardı. AK Parti iktidar sorumluluğunu milletin verdiği emaneti taşıdığı sürece, milletin hakkını hukukunu korumakta zerrece tereddüt etmez" şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE ASKERİ POLİSİ JANDARMASIYLA KOORDİNASYON İÇİNDE”
Son günlerde operasyonlar başlayınca neye uğradıklarına şaşırdıklarını ifade eden Bakan Işık konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onlar zannettiler ki her şey eskisi gibi olacak. Uçaklar gelecek dağı taşı bombalayacak onlar da yukarısı bombalanırken mağaralarında keyif çatacaklar. Bu defa hiç öyle olmadı. Türkiye askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla tüm güvenlik güçleriyle tam bir koordinasyon içerisinde bunların inlerine girmeye başladılar."
“SON CASUSLUK OLAYINI GÖRDÜNÜZ DEĞİL Mİ?”
Türkiye’nin 2002’ye kadar kendi lisansıyla ürettiği bir tüfeğe bile sahip olmadığını dile getiren Bakan Işık, “Şimdi son casusluk olayını gördünüz, değil mi? Tabii ki sonuçta kimin ne kadar suçlu olduğuna mahkeme karar verecek. Ortaya çıkan belge ne? Türkiye’nin tamamen kendi imkanlarıyla geliştirdiği, mühendisliğini tamamen kendisinin yaptığı, fikri mülkiyet haklarının kendisine ait olduğu dünyanın en iyi tüfeğinin çizimlerini, projelerini ve mühendislik hesaplarını maalesef bu ülkede Makine Kimya’nın başına kadar gelmiş genel müdürlüğünü yapmış birisi para karşılığı Amerikalılara satarken suç üstü yakalandı, iddia bu. Eğer dünyanın en büyük devleti, Türkiye’nin bir projesini parayla satın almaya kalkıyorsa bu Türkiye’de bazı şeylerin çok ama çok değiştiğinin en güzel örneği. Diğer taraftan da merhum Kamran İnan’ın ’içinde haini en çok ülke Türkiye’dir’ sözünün kanıtı" dedi.
“TÜRKİYE HER ALAN ATILIM İÇİNDE”
Türkiye’nin savunma sanayisi başta olmak üzere her alanda büyük bir atılım içerisinde olduğunu kaydeden Bakan Işık, “Terörle mücadelede kendi helikopterimizi kullanıyoruz. ATAK helikopterlerini kullanıyoruz. Kendimiz dizaynını yaptık, mühendisliğini kendimiz yaptık. Artık kendi füzemizi kendimiz kullanıyoruz. Akıllı füzelerimizi kendimiz kullanıyoruz. Dünyanın en etkili nüfus edici bombasını üretiyoruz. Türkiye bunları daha önce 40 yıl önce yapmalıydı" dedi.
“CHP TERÖRE KARŞI DURUŞUNU ORTAYA KOYMALI”
CHP’nin, terörü ve teröristleri öven, terörist cenazesine, taziyesine katılan milletvekilleri olduğunu sözlerine ekleyen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık konuşmasını şöyle tamamladı:
"Sonra da çıkıyorlar terörü CHP çözer diyorlar. Sen nasıl çözeceksin, önce teröre karşı duruşunu ortaya koy. CHP, terörle mücadelede daha net bir tavır alsın, Türkiye Cumhuriyeti daha kararlı bir şekilde bu mücadeleyi sürdürür. Çünkü demokrasilerde ana muhalefet önemli bir güçtür. MHP’nin aldığı tavrı CHP alsa Türkiye’nin işi daha çok kolaylaşır. Bu noktada CHP tabanında da ciddi bir rahatsızlık olduğunu görüyoruz."
(İHA)