Bakan Kurum: Çevre haberleri ne kadar artarsa bu konuda toplumsal farkındalık ve hassasiyet o kadar artacaktır
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Anadolu Ajansının (AA) düzenlemiş olduğu 'Çevre Forumu'na katıldı. Bakan Kurum, burada yaptığı açıklamada, "Bir savaş ya da terör eylemi dünyamızı ne kadar derinden etkiliyorsa, iklim değişikliği ve çevre kirliliği meseleleri de geleceğimizi o ölçüde tehdit ediyor. Bu anlamda tüm medya kuruluşlarımızdan temel beklentimiz çevre, iklim değişikliği ve sıfır atık konularında toplumda bilinç oluşturacak haberlerini artırmasıdır. Çevre haberleri ne kadar artarsa bu konuda toplumsal farkındalık ve hassasiyet o kadar artacaktır. Çevre ile ilgili gelen her bir habere titizlikle bakıyoruz ve hızlıca harekete geçiyoruz" dedi.�
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Anadolu Ajansının (AA) iklim krizi ve çevre konularındaki farkındalığı artırma hedefiyle düzenlediği "Çevre ve iklim krizlerinin anlatısını yeniden şekillendirmek" ana temasıyla bugün İstanbul'da gerçekleştirdiği Çevre Forumu'na katıldı.
Burada konuşan Bakan Kurum, "Şunu özellikle vurgulamak isterim ki; bir savaş ya da terör eylemi dünyamızı ne kadar derinden etkiliyorsa, iklim değişikliği ve çevre kirliliği meseleleri de geleceğimizi o ölçüde tehdit ediyor. Bu anlamda tüm medya kuruluşlarımızdan temel beklentimiz çevre, iklim değişikliği ve sıfır atık konularında toplumda bilinç oluşturacak haberlerini artırmasıdır. Bugün özellikle haber siteleri bir günde milyonlarca tekil izleyiciye ulaşıyor. Yazılan bir haber, yapılan analizler, paylaşılan fotoğraf ve görüntüler, ülkemizde ve dünyada iklim değişikliği ve çevre kirliliğine dair insanımızın bakış açısının genişlemesine önemli katkılar sağlıyor" dedi.
"ÇEVRE HABERLERİ NE KADAR ARTARSA BU KONUDA TOPLUMSAL FARKINDALIK VE HASSASİYET O KADAR ARTACAKTIR"
Bakan Kurum, "Çevre haberleri ne kadar artarsa bu konuda toplumsal farkındalık ve hassasiyet o kadar artacaktır. Bu noktada; Anadolu Ajansı başta olmak üzere tüm medya kuruluşlarımızdan ve tabi ki üniversitelerimizin iletişim fakültelerinden beklentimiz; alanlarında uzmanlaşmış çevre ve iklim muhabirleri yetiştirmeleri ve onları her anlamda desteklemeleridir. Bunun yanı sıra televizyonlarda, gazetelerde, internet sitelerinde yoksa çevre editörlüklerini kurmalarını varsa bu alanı daha aktif hale getirerek çevre haberlerine daha sık ve daha geniş yer vermelerini arzu ediyoruz" diye konuştu.
"ÇEVRE İLE İLGİLİ GELEN HER BİR HABERE TİTİZLİKLE BAKIYORUZ VE HIZLICA HAREKETE GEÇİYORUZ"
Çevre ile ilgili gelen haberlere titizlikle bakarak hızlıca harekete geçtiklerini ifade eden Bakan Kurum, “Bugün yeni iletişim mecralarıyla ve özellikle sosyal medya üzerinden bazen Bakanlığımızın bazen Cumhurbaşkanlığımızın sosyal medya hesabına etiketlenerek çevre ile ilgili gelen her bir talebe ve habere titizlikle bakıyoruz ve hızlıca harekete geçiyoruz. Anında duruma gerekli müdahaleleri yaparak, sorunların çözümü için adımlarımızı atıyoruz" dedi.
"20 YILDIR YÜRÜTTÜĞÜMÜZ ETKİLİ ÇEVRE POLİTİKALARIYLA ÜLKEMİZİN BU KRİZDEN ETKİLENME ORANINI AŞAĞILARDA TUTTUK"
Yapılan bilimsel araştırmaların ve yayınlanan raporların bugün dünyanın, Sanayi Devrimi öncesi döneme göre 1,2 derece daha sıcak olduğunu gösterdiğini bildiren Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ciddi krizlere neden olan bu ısınmanın 1,5 derecede kalmasını sağlamak için ortaya koyacağımız küresel iş birlikleri, uygulayacağımız her politika büyük önem arz ediyor. Bu nedenle, ülkelerin emisyonlarını düşürmesi, tüm ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele planlarını daha iddialı hale getirmesi gerekiyor. Aksi takdirde bütün dünya, her geçen gün etkisi artan bir şekilde sel ve yangın gibi afetlerle karşı karşıya kalmaya devam edecek. Bir Akdeniz ülkesi olan Türkiye de benzer şekilde bu ısınmadan etkileniyor. Biz, Türkiye olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 20 yıldır yürüttüğümüz etkili çevre politikalarıyla ülkemizin bu krizden etkilenme oranını aşağılarda tuttuk. Burada tarihi sorumluluğumuza da bakacak olursak ülkemizin, dünyanın kirlenmesindeki tarihi sorumluluğu yok denecek kadar az bir seviyededir. Bu mücadeleyi daha etkin bir şekilde yürütmek için Meclisimizden bu yıl çıkmasını beklediğimiz 'İklim Kanunu' için önemli bir çalışmayı tüm taraflarla, bakanlıklarımızla, üniversitelerimizle, STK'larımızla, çevre gönüllülerimizle birlikte yürütüyoruz. Yine güncellediğimiz Ulusal Katkı Beyanımız ve Türkiye'nin Uzun Dönemli İklim Stratejisinin de çalışmalarını 2022'nin sonuna kadar tamamlayacağız" dedi.
"SADECE ÜLKEMİZ İÇİN DEĞİL, TÜM DÜNYA İÇİN YENİ BİR YAŞAM KÜLTÜRÜ İNŞA ETMEYİ HEDEFLİYORUZ"
Çevre kirliliğinin önüne geçmek, tasarruf kültürünü yaygınlaştırmak için Türkiye'nin en büyük çevre seferberliğini, Sıfır Atık Hareketini, Emine Erdoğan Hanımefendinin öncülüğünde yürüttüklerini aktaran Bakan Kurum, "Atık oluşumunu en asgari düzeye çekecek tedbirleri alıyor, oluşan atıkları da geri dönüştürerek ekonomimize kazanç sağlıyoruz. Su kaynaklarımızın korunması, iklime duyarlı, sıfır atık uyumlu, enerji verimli şehirlerin kurulması, millet bahçelerinin, korunan doğal alanlarımızın artırılması başta olmak üzere binlerce çevre yatırımını 81 ilimizde sürdürüyoruz. Bu hareketle, sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için yeni bir yaşam kültürü inşa etmeyi hedefliyoruz."
Emine Erdoğan'ın öncülüğünde Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu vesilesiyle imzalanan "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı" ile Sıfır Atık Hareketi'nin artık bütün dünyada bir model olarak uygulanacağı belirten Bakan Kurum şunları söyledi:
"Ben bu vesileyle destekleriyle her daim yanımızda olan, Sıfır Atık Hareketini uluslararası bir çevre hareketine dönüştüren Saygıdeğer Hanımefendiye, sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın hedeflediği 28 Ekimde tanıtımını yapacağımız Türkiye Yüzyılı'nı, çevre, şehircilik ve iklim değişikliği konularında da hayata geçirmek gibi tarihi bir vazifemiz var. Bu aynı zamanda Sıfır Atık Yüzyılını da işaret etmektedir. Kadim medeniyetimizden gelen yüksek çevre hassasiyeti, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleriyle perçinlenmiştir. Bu sayede ülkemiz, adil bir anlayışla sürdüreceği kalkınma hamlesini doğasını, yeşilini, su kaynaklarını, biyoçeşitliliğini koruyarak gerçekleştirecek ve bütün dünyaya örnek olacaktır."