Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum depremin vurduğu Osmaniye’ye geldi. İl Jandarma Komutanlığında kurulan Afet Koordinasyon ve Kriz Merkezi’nde kurum yetkililerinden bilgi alan iki bakan ardından açıklamalarda bulundu. Depremin etkilediği 11 ilde hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Şimdi hızlıca hasar tespitlerimizi, 7 bin 328 uzman personelimizle 11 ilimizin her noktasında, her yapıyı titizlikle inceleyerek sürdürüyoruz. Deprem bölgesindeki illerimizde toplam 3 milyon 9 bin 563 bağımsız bölümden oluşan 684 bin 778 binayı inceledik. 332 bin 947 bağımsız bölümden oluşan 84 bin 726 binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Osmaniye’mizde ise 3 bin 157 binada 11 bin 300 bağımsız bölümü yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik” dedi.
“Yeni afet konutlarıyla bereketin coğrafyası yeniden ayağa kalkacak”
Türkiye’nin her daim zorlukları aşan bir devlet olduğunu belirten Bakan Kurum, milletin ise zorluklara karşı asla yılmayan bir millet olduğunu vurguladı. Mart ayında 30 bin konutun temellerini atacaklarını ifade eden Bakan Kurum, “Biz bugüne kadar, milletimizin sağlığı ve mutluluğu için; TOKİ’miz eliyle, 1 milyon 180 bin depreme dayanıklı konut yapmış, 20 yılda 3.3 milyon konutu dönüştürmüş bir milletiz. 24 milyon insanımızı eski yapılardan kurtardık. Özel sektörümüzün yaptığı yüz binlerce konut ve etkin yapı denetim sistemimizle bu süreci kararlılıkla yürüttük. Şimdi aynı hassasiyetle 11 ilimizde eş zamanlı olarak Cumhuriyet tarihimizin en büyük afet konutu seferberliğini gerçekleştireceğiz. Her bir afetzede kardeşimize, yeni, güvenli, mutlu hayatının ilk anahtarını vereceğiz. İnşallah Mart ayında, 30 bin konutun temellerini atacağız. Bölgede sadece konut yapmayacağız. Bu dönüşümle birlikte şehirlerimizin geleceğini, 100 yılını planlayacak. Çevre düzenlemesiyle, parklarıyla, bahçeleriyle, camileriyle, okullarıyla, kültür, sanat, spor salonlarıyla, sosyal donatı alanlarıyla vatandaşlarımıza yeni yaşam alanları sunacak ve bunu 1 sene içinde teslim edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Gerekirse imar planlarında değişiklik yapacağız ve kat sayılarını düşüreceğiz”
İnşa sürecinde yeni ve eski yerleşim alanlarının depremsellik haritasını çıkarttıklarını ve detaylı zemin etütlerinin yapıldığını ifade eden Bakan Kurum, “Teknik olarak mikro-bölgeleme denilen çalışmayı yürütüyoruz. Biz bugüne kadar devlet olarak, TOKİ olarak yaptığımız tüm inşa faaliyetlerinde mikro-bölgelemeyi gerçekleştirdik. Bugün milyonlarca kardeşimiz bu güvenli alanlarda hayat sürüyor. Yine asrın felaketini yaşadığımız tüm illerimizde deprem sonrası yeni fay kırıkları oluştuğu için halihazırdaki mikro-bölgeleme etüt raporlarını baştan aşağı tekrar inceliyoruz. Tüm bu incelemelerin ardından çıkacak sonuçlara göre; gerekirse imar planlarında değişiklik yapacağız ve kat sayılarını düşüreceğiz, yapılaşma yoğunluğunu azaltacağız, yerleşime yasak alanları belirleyeceğiz. Evlerimizi inşa edene kadar hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Eşya, taşınma, kira yardımı gibi tüm yardımları yapacağız. Konteyner kentlerde kalmak isteyen vatandaşlarımız için de altyapı çalışmalarımızı tamamlıyoruz. Milletimiz müsterih olsun. Maddi-manevi vatandaşımızın tüm ihtiyaçlarını devletimizin tüm imkanlarıyla karşılayacağız” şeklinde konuştu.
Kirişci: “14 bin 149 personelimiz 12 gündür sahada canhıraş çalışmaktadır”
Devlet Su İşleri ve Orman Genel Müdürlüğünü devreye soktuklarını ifade eden Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ise, “4 bin 987 makine ve ekipmanı ve bunlarla beraber 14 bin 149 personelimiz 12 gündür sahada canhıraş çalışmaktadır. Amacımız buradaki insanların yaralarını bir nebzede olsa sarmak. 6 bin 364 yatak kapasitesine sahip misafirhanemizde depremzedelerimizi ağırlıyoruz. Onların her bir ihtiyacını karşılıyoruz tabi soğuk bir mevsim. Her yer Osmaniye gibi Adana gibi şanslı değil. Birçok ilimiz kışı çok ağır geçiriyor. 25 bin 608 ton odunu da ısınma maksatlı vatandaşlarımıza dağıtmış bulunmaktayız. 2 bin 433 adet hayvan çadırını da hayvanlarımızı da bu depremde zarar gördüğünü düşünerek kırsala dağıtmış bulunmaktayız. Et Süt Kurumu 3 bin 500 ton sütü vatandaşlarımızdan toplamış. 7 bin 668 ton yem vatandaşlarımıza dağıtılmış olup, bölgedeki üreticilerimize verilmiştir. Sokak hayvanlarımıza da 45.5 ton mamayı dağıttık. Böyle zamanlarda gıdanın ve gıda üreten işletmelerin kontrolü çok önemli. 269 görevli uzman personel ile 6 bin 776 gıda denetimi de bu vesile ile gerçekleştirilmiştir. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun gıda denetiminde bir zafiyet göstermemek için büyük bir çaba sarf ettik” dedi.
“Tarımsal üretimimizin aksamaması gerekiyor”
Osmaniye’nin bir tarımkenti olduğunu ifade eden Bakan Kirişci, tarımın aksaması halinde gıda sektörünün olumsuz etkilendiğini söyledi. Gıda noktasında bir eksiklik olmadığını söyleyen Bakan Kirişci, “Çok şükür ülke olarak gıda noktasında herhangi bir aksaklık yok. Bizim bütün derdimiz göç. Depremden kaynaklı yerinden mutsuz ve endişeli vatandaşlarımızı cesaretlendirici, örneğin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız binaların hasar tespit düzeylerini belirliyor. Vatandaşlarımız kendi takdirleridir ama amacımız bu binalara tekrar dönmeleri. Bizim de tarımsal üretimimizin aksamaması gerekiyor. Kırsalda bu nüfusu tutmak için de var gücümüzle çalışıyoruz. Her ne kadar 36 ahırda hasar oluşmuşsa da 15 büyükbaş, 91 küçükbaş hayvanın telef olduğunu biliyoruz. Bunun yanında 40 büyükbaş, 35 küçükbaş hayvan için de ilgili birimlerimiz gayret göstermiştir. 226 ton yemi bu ilimizin ilgili köylerinde hayvancılık faaliyeti gösteren işletme sahiplerine dağıtılmıştır. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin buradaki binası ağır hasar gördüğü halde kısa sürede giderilmiş ve hizmetlerine devam etmektedir. 71,5 milyon lira Şubat ayı sonuna kadar çiftçilerimizin hesaplarına yatırılacaktır” diye konuştu.
Depremzede bir kıza kendi kıyafetlerini gönderen bir kız çocuğu ile telefon görüşmesini anlatan Bakan Kirişci, “Dün Doğanşehir’deydik. Bolulu Defne isimli bir kızımız Doğanşehir’de kendi akranı olan bir kızımıza kendi eşyalarını hazırlayıp gönderiyor. Defne ile telefonda görüştük. ‘Ben başka ne yapabilirim diye düşündüm’ diyor. Adeta biz büyüklere de nasihat düzeyinde cümleler kuruyor. Ben bu yavrularımızı, geleceğimiz olan bu evlatlarımızı gördükçe geleceğe daha umutlu ve mutlu bakar hale geliyorum. Rabbim bir daha bu aziz millete bu tür felaketler, acılar yaşatmasın. Osmaniye’mize tekrar geçmiş olsun” dedi.