Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevini de sürdüren Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından her yıl 7-13 Nisan tarihleri arasının Sağlık Haftası olarak kutlandığını söyledi.
Sağlıklı yaşam koşullarının çok çeşitli nedenlerle etkilendiğini ifade eden Öztürk, bu hafta içinde, toplum sağlığını tehdit eden yaygın hastalıkların, önlemlerin alınabilmesi açısından ele alındığını ve tüm dünyada bu anlamda çeşitli etkinlikler düzenlendiğini bildirdi.
Öztürk, nörolojik hastalıkların, yaşlılıkla paralel artış gösterdiğini ve halk sağlığını ciddi düzeyde etkilediğini belirtti.
Nörolojik hastalıkların beyin, omurilik, çevresel sinirler ve kasların etkilenmesi ile ortaya çıkan hastalıklar olduğunu ve hafif işlev bozukluklarından ölüme kadar giden sonuçlara neden olduğunu anlatan Öztürk, bu hastalıkların, kişilerin yaşam kalitelerini çok önemli ölçülerde etkilemesinin yanı sıra toplumsal sağlığı ve verimliliği de en fazla etkileyen hastalık grubu olduğunu dile getirdi.
"İnme hastaları için hastanelere ödenen para 230 milyon lira civarında"
"Dünyada en yaygın 50 hastalık sıralamasında baş ağrıları birinci sırada yer alırken, diğer nörolojik hastalıklar da ilk 20'de yer almaktadır" diyen Prof. Dr. Öztürk, şunları kaydetti:
"Nörolojik hastalıkların yıllık maliyeti Avrupa'da 2010 yılında 798 milyar avro olarak hesaplanmıştır. Türkiye'de inme hastaları için bir yılda hastanelere ödenen para 230 milyon lira civarındadır. Bu masrafa hastane sonrası rehabilitasyon masrafı, ilaç masrafı, kişinin iş gücü kaybı, hastaya bakanın iş gücü kaybı gibi maliyetler de eklendiğinde, 230 milyonluk maliyet onlarca kat artmaktadır. Türkiye'de toplam sağlık harcamalarının yüzde 20'si beyin hastaları için harcanmaktadır. Nörolojik hastalıkların oluşturduğu hastalık yükü oranlarına baktığımızda ilk sırayı beyin damar hastalıklarının aldığını görmekteyiz. Bu hastalık grubunu, demans, parkinson, baş ağrıları, epilepsiler, kas-sinir hastalıkları ve diğer toksik ve metabolik hastalıklar izlemektedir."
Öztürk, nörolojik hastalıkların diğer sistemleri etkileyebileceği gibi, diyabet, tiroid hastalıkları gibi sistemik hastalıkların da nörolojik etkilenmelere ve hastalıklara neden olabildiğini ifade etti.
Nörolojik hastalıklardan geçen yıl 38 bin 412 kişi öldü
Nörolojik hastalıklardan ölümün, dünyadaki ölümlerin yüzde 12'sini oluşturduğunu aktaran Öztürk, beyin damar hastalıklarının dünyada en fazla fonksiyon kaybına neden olan, yaşam kalitesini en fazla etkileyen ve ölüm nedeni olarak da ikinci sırada yer alan hastalık grubu olduğuna işaret etti.
Prof. Dr. Öztürk, TÜİK raporlarına göre, Türkiye'de beyin damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin sayısının 2014 yılında 37 bin 403 olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu rakam 2015 yılında 38 bin 412'ye ulaştı. İnme hastalarının risk faktörlerini azaltacak yaşam tarzı değişiklikleri konusunda aydınlatılmasının, bu konuda toplumun bütün organlarının uygun ortamı hazırlaması ve sürdürmesinin ilaç tedavileri kadar etkili olduğu kanıtlanmıştır. Okullardan başlamak üzere, doğru beslenme alışkanlıklarının edindirilmesini, fiziksel aktivite yapılmasını sağlayacak, sigara ve alkol kullanımını önleyecek stratejiler, bir bütün olarak ele alınmalıdır. İnme tedavisinde en önemli faktör, tedaviye çabuk ulaşabilmektir ki; biz bunu 'zaman beyindir' şeklinde ifade ederiz. İnme tedavi imkanlarının daha yaygın uygulanabilmesi için bu konuda özelleşmiş ünitelerin sayısı ve olanakları artırılmalı, yeterli insan gücü sağlanabilmesi için eğitimler sürdürülmelidir."
(VATAN)
