Hastalarda baş ağrısı şikayetini iki gruba ayırdıklarını belirten Trabzon Özel İmperial Hastanesi Noroloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, “Çok az kişide baş ağrısı yakınması olmayabilir ancak hemen hemen herkeste yaşamının bir döneminde baş ağrısı yakınması olmuştur. Baş ağrıları kadınlarda daha sık görülmektedir. Özellikle migren kadınlarda erkeklerden 3-4 kat daha fazladır. Baş ağrılarını iki gruba ayırıyoruz. 1.grupta iyi huylu baş ağrıları, bu hastaların muayenelerinde herhangi bir bozukluğa rastlanmıyor. 2. grup baş ağrıları kötü huylu olan baş ağrılarıdır ve bu hastaların muayenelerinde ek bulgu vardır ve çoğunlukla da yapılan beyin görüntüleme tetkiklerinde bozukluk gözlenir” dedi.
Baş ağrısı ile doktora başvuran hastanın tanısı koyulmadan evine gönderilmemesi gerektiğine dikkat çeken Özmenoğlu, “Baş ağrısı ile doktora başvuran bir hasta önemlidir. Özellikle baş ağrılı bir hasta doktora geliyorsa bu hastanın tanısı konmadan evine gönderilmemesi gerekir. Hastanın yakınması, anlattıkları tanıda önem taşır. Hastalara yeterli zaman ayırıp, yakınmalarının doğru değerlendirilmesi, tanı yanlışlıklarını ve gereksiz tetkikleri önler. İstenen tetkiklerin başında öncelikle beyin MR’ıdır. Birinci grup baş ağrıları içerisinde migren, gerilim türü baş ağrıları ve kümeler tarzında gelen baş ağrıları vardır. Bunların hepsinin tanısında bazı özellikler vardır ve buna göre biz baş ağrılarını ayırabilmekteyiz. Baş ağrılarının tanımında uluslararası baş ağrısı federasyonunun kullandığı, 2013 yılında yenilenen baş ağrısı sınıflamasını kullanıyoruz” diye konuştu.
"MİGRENLERİN YAKLAŞIK YÜZDE 80’NİNİ TEDAVİ EDİYORUZ"
Migrenin sadece bir baş ağırısı olmadığını kaydeden yüzde 80’nini tedavi edebildiklerini ifade eden Özmenoğlu, “Migren sadece bir baş ağrısı değildir. Baş ağrısı ile birlikte tüm vücut sistemini ilgilendiren bazı bozukluklar beraberinde vardır. Örneğin bulantı, kusma gibi. Migren sadece bir baş ağrısı değil tüm vücut sistemini ilgilendiren özellikler taşır. Migren öncesi her hastada değişken olan davranış değişikleri, iştah artışı veya azalımı, tatlı yeme isteği vs gibi öncü bulgular olabilir. Migren tedavisinde iki türlü tedavi seçeneği vardır. Birinci tedavi seçeneğinde hastanın ağrısı kesmeye yönelik tedavilerdir. Diğer tedavi yöntemi ise koruyucu tedavi seçenekleridir. Hastanın ağrı şiddetini ve sıklığını azaltmaya yöneliktirler. migrenlilerin yaklaşık yüzde 80’ ini tedavi edebiliyoruz ancak bazen çok dirençli hastalara maalesef çok yardımcı olamıyoruz” şeklinde konuştu.
GERİLİM TÜRÜ BAŞ AĞRISI NEDİR?
“Gerilim türü baş ağrısı” konusunda bilgilendirmede bulunan Özmenoğlu, “Bazen buna kas kasılması baş ağrısı adı da verilir. Daha çok sıkıntı, üzüntü, psikiyatrik bazı yakınmaların tetiklediği, hastaların muayenelerinde ve beyin görüntülemelerinde herhangi bir bozukluğun bulunmadığı, daha hafif ve orta şiddette baş ağrı yakınması olan hastalardır. Bu hastalarda da migren tedavisinde yaptığımız gibi iki tedavi seçeneğini uyguluyoruz” ifadelerini kullandı.
Küme baş ağrısı özelliği, ağrının çok şiddetli olması olduğunu ifade eden Özmenoğlu, “Küme baş ağrısı adı üzerinde kümelenmeler tarzında gelen ve hemen hemen hep ayni mevsimde olan, günün belirli saatlerinde tekrarlayan, gün içerisinde birden fazla olan nadir baş ağrılarıdır. Önemli özelliği ağrının çok şiddetli olması ve hastayı huzursuz edecek tarzda ve şiddette olmasıdır. Bu hastalarda ağrının olduğu tarafta ağrı ile beraber olan gözde kızarıklık, gözde yaşarma, yüzde kızarıklık hissi, burunda akıntı gibi bulgular vardır” ifadelerini kullandı.
(İHA)
