RÖPORTAJ: AYCAN LİZOR
Bursa’daki TED Koleji’nin İlköğretim Okul Müdürü Sayın Necati Çakır kimdir?
Rize’nin Pazar ilçesinin bir köyünde büyüdüm. Her gün 5 km yürüyerek okula gittim. Kısa yoldan hayata atılma dürtüsü ile mi yoksa ailemin yönlendirmesi yüzünden mi öğretmen oldum bilmiyorum. Aslında fazla hatırlamıyorum.
1968 yılında Trabzon’da bulunan öğretmen okulundan mezun oldum. O zamanlar öğretmen okulları lise muadili idi. Üniversitede lisans eğitimi yok idi. 18 yaşında çok genç yaşta sınıf öğretmeni olarak Rize’nin Pazar İlçesi’nin Alçılı köyüne tayin oldum. 126 öğrencim vardı. Benden büyük öğrencilerim vardı. 2 derslik daha vardı ama öğretmen yoktu. Hiç unutmuyorum, 3 dakika bir sınıfa, 5 dakika diğer sınıfa, 8 dakika öteki sınıfa tam 2 yıl çalıştım. Oradaki başarıyı, ilk yıllarımın heyecanını, öğretmen okulunun bizlere verdiği öğretme aşkını, o iki yılın verdiği hazzı bir daha bulamadım.
Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Pedagoji adı altında müfettiş yetiştiren bölümüne devam ettim ve 1977 yılının sonunda okuldan mezun oldum. Mardin’e tayinim çıktı. 3.5 yıl müfettiş olarak çalıştım. Mardin’de ki süreç çok zordu tabi. Dönemin valisi 3.5 yıldan sonra beni çok genç yaşta Milli Eğitim Müdürü yaptı. Çok ağır sorumluluktu, daha sonra çok gurur duyacağım işler yaptım orada. 786 köy vardı Mardin’e bağlı, bunlardan 278 tanesinde okul yoktu. Hepsine okul yaptırdım, okulsuz köy bırakmadım. Okuma yazma oranı %41 idi, %49’a çıktı. Çok uğraştım ama %50 olmadı.
Bir gün bir telgraf aldım ve tayinim Tunceli’ye çıktı. Buda çok uzun hikâye. 2 yıl Tunceli Milli Eğitim Müdürü olarak görev yaptım. O dönemde, Tunceli ile Mardin arasında eğitim altyapısı ve üstyapısı itibari ile çok fark vardı. 1984-1986 yılları arasında Tunceli’de okuma yazma oranı %99 idi. Köylerde bile üniversite mezunu insanlar vardı. Hatta ilkokul mezunları için hizmetli kadrosu açılıyordu okullarda atanacak ilkokul mezunu bulamazdım, lise, üniversite mezunu atardım. Tunceli’de çok huzurlu çalıştım.
Bursa’ya nasıl geldiniz ve TED Koleji ile bulaşmanız nasıl oldu?
1969 yılında turistik bir gezi ile Bursa’ya geldim. O zamanlar sanayi başlamamıştı, küçük bir şehirdi. Bursa’ya müfettiş olarak 1986 yılında geldim. Uzun süre Bursa’da köy köy dolaşıp ilköğretim müfettişi olarak çalıştım. 28 yılımı meslekte tamamladığımda Namık Sözeri Özel Okulu’ndan teklif geldi ve böylece özel sektörde çalışmaya başladım. 7 yıl burada müdürlük yaptım ve Namık Sözeri Okulları kapandıktan sonra, daha önceden TED Koleji’nden gelen teklifi tekrar değerlendirdim ve burada çalışmaya başladım. TED Koleji’nde 11. yılım, meslek hayatımda 46 yılı geride bıraktım.
İş hayatında bahsedilen X kuşağı problemi sizce neden var?
Bütün iş kollarında aynı problem mevcut maalesef. Özellikle eğitim sektöründe, öğretmen yetiştirme ve eğitim politikaları, kısacası hepsi çok önemli. Eğitim işinde çıktı insan ve artık beklentiler çok yüksek. Özellikle aday veli görüşmelerinde en az %50’sinde anne babaların beklentilerinin farklı olduğunu görüyoruz. Bir kısmı mutlu çocuk olsun, hayata farklı baksın istiyor, diğer kısmı ise makine mühendisi olsun, doktor olsun, sınavda başarılı olsun istiyor. Hatta mühendis yapacaksanız kayıt yaptıracağız diye gelen velilerimizde var. Bu o kadar acı bir şey ki. Çocuğun analitik zekâsı var mı? O işi sevecek mi? Bunlara hiç bakmıyorlar.
Bireysel eğitime en yakın sistemi uygulayan İskandinav ülkelerinin eğitim sistemleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Her çocuk kendine özel ama her çocuğa özel öğretmen veremezsiniz. Zaten bu sağlıklı olmaz. Toplu eğitim, örgün öğrenim olması gerekli. İleri medeni ülkeler olarak kabul ettiğimiz Norveç, İsveç, İsviçre, Danimarka, Hollanda bunlara ek olarak Amerika kıtasından Kanada eğitimde pedagojik temelleri esas alıyor. Onların en büyük avantajları nüfus artış oranının düşük olması. Ben oralarda incelemelerde yaptım. Okul binaları 80-100 yıldır aynı, yeni bina yapmaya gerek görmüyorlar. Türkiye iç göçün ve dış göçün, devinimin yüksek olduğu bir ülke. 1986 yılında Bursa’da 76 tane okul vardı. 2015 yılında 1000’e yakın okul var ve hepsi dolu. Bunun altyapısını ve eğitim planlarını hazırlamak kolay değil. Bu yıl 28 özel okul var Bursa’da önümüzdeki yıl 63 tane yeni özel okul daha açılacak.
Kariyer planlaması nasıl olmalı sizce?
Kişinin hedef koyması gerekiyor. Haz duyduğu ve mutlu olacağını varsaydığı şeyleri seçmeli. Kişinin bir başkası ile yarışmaması gerekli, hele ki tanımadığı kişilerle. Gençlerimiz sınavda öncelikle mühendislik, avukatlık, doktorluk gibi meslekleri ön sıralara yazıyorlar, en arkalarda ise öğretmenlik. Yani istemeden öğretmen oluyorlar. Puanım buna yetiyor diyerek öğretmen olduklarında iş meslek aşkından uzaklaşıyor.
Yurtdışında öğretmenlik eğitimi neden daha uzun, örneğin Kanada’da 6 yıl?
Ülkeler geliştikçe eğitim ihtiyacının şekli ve boyutu çeşitlenir ve artar. 46 yıl önce lise muadili 3 yıllık eğitim öğretmen olmak için yetiyordu. Sonra 3 yıllık eğitim fakülteleri çıktı, bunlar daha sonra 4 yıl oldu. Şimdi ise mastır ve doktoralar gerekebiliyor.
TED Koleji öğretmenlerini nasıl seçiyor?
35 tane TED koleji var ülkemizde. Bütün okullar ihtiyacı olan öğretmen kadrosunu Ankara’da bulunan merkeze bildiriyor. Hizmet süresi 3 yıldan az olanlar yazılı sınava giriyorlar, geçenler komisyon elemelerine katılıyor. 3 yıldan fazla hizmeti olanlar direk komisyon elemelerine katılıyor. Komisyonumuzda akademisyenler, profesyoneller ve yetkin okul müdürleri görev yapıyor.
Paylaştığınız tüm bilgiler ve içten sohbetiniz için çok teşekkür ediyoruz…