Mülteci krizinin ele alındığı AB-Türkiye zirvesi öncesi konuşan Davutoğlu, "Bugün Türkiye'nin AB süreci için tarihi bir gün. Bugün AB liderleriyle beraber kıtanın geleceğini tartışacağız. Bu yeni başlangıç nedeniyle tüm AB liderlerine teşekkür etmek istiyorum. Bu, yeni bir sürecin başlangıcı" ifadesini kullandı.
Zirvenin açılışında konuşan Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk ise, "AB olarak hem Türkiye'ye hem de bölgedeki mültecilere yardım etmeye devam edeceklerine" dair güvence verdi. Tusk, bu yıl içinde yaklaşık 1.5 milyon insanın yasa dışı yollarla Avrupa girdiğini söyledi.
Zirvede Tusk’ın ardından söz alan Başbakan Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları:
- Metninizdeki bir cümleyi çok beğendim: Katılım sürecini yeniden canlandırma…
- Ankara ve Paris’te olanlara karşı durmak zorundayız.
- Sadece göç konusunu değil, 'birleşik Avrupa' emelini konuşacağız. Bunun ötesinde bu büyük ideali nasıl yeniden canlandıracağız. Bu ekonomik krizle jeopolitik sorunlarla nasıl başa çıkacağız buna bakacağız.
- Sizler hepiniz bir aile olarak Türkiye’yi de ailenin bir üyesi olarak görüyorsunuz.
- Yüzde 97 oranında temsile sahip olan bir parlamentomuz var Türkiye’de. Burada karşınızda yüzde 49,9 oy almış bir partinin başkanı olarak bulunuyorum. Türkiye’de çok dinamik bir demokrasi var. Temsil oranı çok yüksek bir parlamento var.
- Yarın da güvenoyu alacağız. Yarınki TBMM’deki teşekkür konuşmamda sizin de selamınızı söyleyeceğim.
- Bu toplantıyı yılda iki kez yapmak da Türkiye-AB ilişkilerinde yepyeni bir sayfa açılması anlamına gelir.
- Ankara’dan açık bir mesaj vermek istiyorum: Biz bir Avrupa halkıyız. Kıtanın kaderi hepimizin ortak konusudur ve Türkiye bu konuda elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır.
- Türkiye daima aileye olumlu katkıda bulunan bir aile mensubu olacaktır.
EKİM 2016 HEDEFİ
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yapılan zirve sonunda yayımlanması öngörülen ortak bildirinin son taslağına ilişkin görüşmeler dün gece tamamlanmıştı.
AB adına 28 üye ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının Türkiye adına ise Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılacağı zirvede nihai onay verilecek belgeye göre, Türk vatandaşları Ekim 2016’dan itibaren Avrupa'ya vizesiz seyahat gerçekleştirebilecek. Ancak bunun için geri kabul anlaşmasının uygulanması şart koşuluyor. Geri kabul anlaşması (GKA), temel olarak, Türkiye üzerinden Avrupa'ya giden kaçak göçmenlerin Türkiye’ye geri gönderilmesini öngörüyor.
ÜYELİK MÜZAKERELERİ
Zirvede gündemi belirleyecek diğer bir konu da durma noktasına gelen üyelik müzakerelerinin yeniden canlandırılması. Fasıllar üzerindeki vetoların kaldırılması ve yeni fasılların açılması Türkiye açısından öncelik taşıyor.
Türk tarafı, enerji (15. fasıl), ekonomik ve parasal politikalar (17. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ile dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl) olmak üzere 6 faslın açılmasını istiyor.
14 Aralık 2015'te, ekonomik ve parasal politika başlıklı 17. faslın açılacağı kaydedilen taslakta, "Buna ek olarak Komisyon, üye ülkelerin pozisyonlarına bağlı olmaksızın, 2016'nın ilk çeyreğinde bazı fasılların açılması için çalışmalarını tamamlayacak" deniliyor.
Taslak belgede hangi fasıllarla ilgili çalışmaların tamamlanacağı belirtilmiyor.
3 MİLYAR EURO KAYNAK
Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için finansman sağlanması da taslak kararlarda yer alıyor. Belgede, "AB, başlangıç olarak 3 milyar euro kaynak sağlayacak" deniliyor. AB iki yıllık bir süre için bu paranın sağlanmasını isterken Türkiye, yıllık olarak verilmesi taraftarı. Görüşmeler neticesinde metne "başlangıç olarak" ifadesinin eklenmesi bu açıdan önem taşıyor.
“BİRBİRİMİZE İHTİYACIMIZ VAR”
Zirve öncesi açıklama yapan AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ise, "AB ve Türkiye aynı sorunlarla karşı karşıya ve iki tarafın birbirine ihtiyacı var" dedi.
Geniş resme bakıldığı takdirde AB ve Türkiye'nin birçok konuda beraber çalışmasının çok önemli olduğuna vurgu yapan Mogherini, "En acil konu Suriye. Avrupa'daki sığınmacılar meselesinin temelinde Suriye var" diye konuştu.
Mogherini, Türkiye'de seçimlerin yeni tamamlandığını anımsatarak, "Türkiye'de hükümet kuruldu ve birkaç yıl görevde kalacak. Türkiye ile sığınmacılar meselesi ve benzer konularda tam diyalog kurulması gerekiyor. Bugünden itibaren, Türkiye ile AB arasında katılım süreci, fasıl açılımları ve sığınmacı konularında yüksek seviyeli diyalog kurulması çok önemli. AB ve Türkiye aynı sorunlarla karşı karşıya ve iki tarafın birbirine ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de çözüm sürecinin yeniden başlaması gerektiğini ifade eden Mogherini, Diyarbakır'da gerçekleştirilen terör saldırısında hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin ailesi ve yakınlarına başsağlığı diledi.
İşte zirveye katılan diğer liderlerin açıklamaları:
TUSK
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, "Ana hedefimiz, Avrupa'ya sığınmacı akınını durdurmak" dedi. Tusk, Brüksel'de düzenlenen AB-Türkiye zirvesi girişinde, zirvenin AB ve Türkiye'nin Avrupa'daki sığınmacı krizinin çözümü için ne yapması gerektiğini görüşmek üzere yapıldığını söyledi.
AB ile Türkiye arasında haftalar süren çalışma ve görüşmeler yapıldığına dikkati çeken Tusk, "Ana hedefimiz, Avrupa'ya sığınmacı akınını durdurmak. Görüşmeler sonunda bir anlaşmaya vardık. Umarım bugün bütün taraflar bu anlaşmayı kabul eder" diye konuştu.
Tusk, yapılan zirvenin geniş bir boyutu olduğunu belirterek, "Türkiye'nin AB'ye giriş süreci de dahil Türkiye ile ilişkileri daha canlandırmak amacındayız" ifadesini kullandı.
Tusk, "Türkiye tek başına bu sığınmacı krizinin çözümü için anahtar ülke değil. AB'nin dış sınırlarını korumak bizim sorumluluğumuz ve görevimiz. Üçüncü ülkelere bu görevi yaptıramayız. Dış sınırları korumazsak Schengen tarih olur" şeklinde konuştu.
MERKEL
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye ile bugün bir anlaşma sağlayarak, Avrupa'ya göçmen akınına bir düzen getirmek istediklerini söyledi.
Merkel, "AB-Türkiye eylem planının ana unsurlarından biri de kaçak göç yerine yasal göçmenliği nasıl ikame edebileceğimize ve Türkiye'deki mültecilerin durumlarını nasıl iyileştirebileceğimize ilişkin konular" dedi. Merkel, Türkiye'nin mülteciler konusunda AB'den yardım beklemekte haklı olduğunu sözlerine ekledi.
ÇİPRAS
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, mülteci krizi konusunda Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki müzakerelerde, Türkiye'nin AB perspektifiyle ilgili önemli adımlar atılabileceğini söyledi.
Çipras, Avrupa'da yaşanan mülteci krizinin İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan en dramatik durum olduğunu ifade ederek, kimsenin bu şekildeki muazzam göç akınlarıyla tek başına başa çıkamayacağını kaydetti.
Çipras, AB'nin bu konuda bir an önce harekete geçmesi gerektiğini belirterek, "Zirve, mülteci krizinin çözümü için önemli bir adım. Var olan müzakere çerçevesinde, Yunanistan'ın ve AB'nin komşu Türkiye ile diyaloğa katkı sağlaması gerekir. Bu diyalog, mülteci akınlarının önlenmesi yönünde olacak. Ortak hedeflerimiz olması ön koşuluyla temas halinde çözüm bulacağımızı düşünüyorum. Zirve toplantısının sonuç verici olacağına inanıyorum" dedi.
Kısa bir süre önceki Ankara ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bu konuda son derece yapıcı görüşmeler gerçekleştirdiğini dile getiren Çipras, "Bir yandan da Türkiye'nin üyelik süreciyle ilgili önemli adımlar atabileceğimize inanıyorum. Ancak, aynı zamanda Türkiye ve Türk makamların da mülteci akınlarının azalması için gerekli olan her şeyi yapacaklarından emin olmalıyız" diye konuştu.
TUSK VE JUNCKER'LE 25 DAKİKA
Başbakan Ahmet Davutoğlu zirve öncesi AB Konseyi Başkanı Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile görüştü. Avrupa Konseyi binasında basına kapalı gerçekleştirilen görüşme 25 dakika sürdü.
HÜRRİYET