Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle:
"TBMM çatısı altında bu milletin istikbaline bir kere daha AK Parti grubu adına söz veriyorum. Millet de tasalanmasın. Milletin ideallerini savunun AK Parti var ve daima olacak.
Biz 7 düvele karşı istikbalimizi savunmuştuk. Bu sabah Brüksel’de meydana gelen saldırıyı lanetliyoruz. Belçika halkına taziyelerimi sunuyorum. Geçen hafta Brüksel’deydik. Her türlü teröre karşı bütün insanlığı birlikte davranmaya davet ediyorum.
Zor bir dönemden geçiyoruz. Bir çok terör grubu ülkemizi hedef almış bulunuyor. Adları farklı olsa da aynı talimatla hareket ediyor. Karşıymış gibi görünün örgütler bize karşı toplanıyor.
Peşpeşe gelen bu saldırılar nasıl çalıştıklarını gösteriyor. Bazen PKK’nın imdadına DEAŞ yetişiyor, sürekli olarak da paralel örgüt yetişiyor. Terör dolayısıyla sivil, asker bütün vatandaşlarımıza rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Onlar Çanakkale şehitleriyle birlikte anılacaklar, bu şehitlerimizin ruhu 21. Yüzyıl şehitleri olacak yaşayacak.
'ARTIK BU MASKELER İNMİŞTİR'
Terör örgütleri saldırdıktan hemen sonda gazeteci, sözde aydınlar seferber oluyorlar, bazen onları aklayarak, bazen tek laf etmeden hükümeti suçlayarak kendilerine verilen rolleri icra ediyorlar.
Terör örgütleri de, sözde aydınlar ve bazı gazeteler aynı hain planın parçası olarak hareket ediyorlar. Sözde akademisyenler bizleri suçlayan ama terör örgütüne tek laf etmeyen bildiri yayınladılar. Artık bu maskeler inmiştir. Kim terörün yanındaysa, kim karşısındaysa net tavrını ortaya koysun.
'AYAKTA OLACAĞIZ'
Yıkılmadık, ayaktayız, yıkılmayacağız. Korkmadık, korkmayacağız. Yılmadık yılmayacağız. Allah milletimizi, devletimiz kadim eylesin. Allah devletimize zeval vermesin. Hangi köşelerden saldırırlarsa saldırsınlar dimdik ayakta olacağız. Sizler bu milletin iradesini sarsamayacaksınız. Sözde barış havarilerine soruyorum. Onlarca insan katledildi, şehitlerimiz var neredesiniz nerdesiniz ey akademisyenler?
Neden PKK’ya karşı bir cümle eleştiri yapamıyorsunuz. Bir kez daha herkesin sınavda olduğunu, bugünlerde aldığı tavırla tarihe geçeceğini söylüyorum. Maalesef Türkiye’de bu olaylar sırasında ülkeyi karamsarlığa sürükleyen bazı yayın organları var. Bazı gazeteler teröre tek cümle etmez, yer yer överler. Terör örgütleriyle birlikte çalışanları dünyanın hiçbir yerinde görmezseniz.
Medya ve basının aldığı tavır da önemlidir. Türkiye düşmanı medya kuruluşları da var. Ben eylemimi yapayım, bu medya beni aklar diye canice saldırmaya devam ediyorlar. Belçika’da medyada saldırı sonrası bir hassasiyet ortaya çıkar ama Türkiye’de hükümet suçlanır.
'BİZİ MİLLETİN DUASI KORUR'
Teröre sahip çıkan partilerimiz var. Terörist cenazesine gidenler var. HDP’yi size ve milletime açıklamama gerek yok. Asıl şaşırtan CHP’nin durumu… Kılıçdaroğlu’nun ezber bir tutumu var. Net bir tutum görmüş değiliz kendisinden. Tek bir cümle ciddi söz demeden AK Parti’yi eleştiriyor. CHP ana muhalefet olmasına rağmen değişik bir topluluğa bürünüyor. Paralel yapının ele başısı Amerika’da kalıp Rus gazetesine demeç veriyor, sonra masum olduğunu iddia ediyor, bizlere beddua ediyor. Yeni bir beddua kaseti çıkmış görmüşsünüzdür. Bizi milletin duası korur.
Türkiye yönetilemiyor diyor Sayın Kılıçdaroğlu, sürekli bizi eleştiriyor ama Türkiye’yi kimin yöneteceğini siz değil halkımız karar verir ve kararını verdi. Şimdi Belçika’da ana muhalefet çıkıp hükümeti eleştirir mi eleştirmez, terör örgütüne destek verir mi, vermez.
Halk bir bize baktı, bir CHP’ye baktı ve kararını verdi. Terör saldırıyla birlikte acılarımız henüz tazeyken, saldırılar sonrası bizi bizzat arayarak görüşmek isteyen Sayın Bahçeli’ye buradan teşekkür ediyorum. Bakanlar Kurulu'nu yarıda kestim, görüştük, 'sadece ve sadece destek için geldik, Bakanlar Kurulu etkilenmesin, desteğimiz yanınızda’ dedi.
Umarım Sayın Kılıçdaroğlu bundan ders alır, beklediğimiz ana muhalefet tavrı işte budur. Lütfen teröre karşı net tavrınızı ortaya koyun ve sesinizi çıkarın. Kılıçdaroğlu sen önce partini yönet de sonra bizi eleştirirsin.
'İSTİKLAL VE İSTİKBAL MÜCADELESİ'
Bu zor günlerde önemli olan devletimizin yanında olmaktır. Maalesef ortada hain bir plan var. Terör örgütleri de buna iştirak edenler de kendilerine verilen rolleri oynuyorlar. Milletin bize verdiği emaneti son nefesimize kadar koruruz. Ne söylerlerse söylesinler, emanete sahip çıkacağız. Gezi’de bunları hedeflediler yine aynı şeyi hedefliyorlar. Açıkça ifade ediyorum bu bir İstiklal ve İstikbal mücadelesidir. İçimize kapanmamızı istiyorlar, hain emellerine ulaşmak için çalışmamızı istemiyorlar.
Hepsi tek bir hedef doğrultusunda çalışıyorlar. O hedef kardeşliğimiz ve insanlığımızdır. Teröristlere ve sivil uzantılarına sesleniyorum; size bu milletin hiçbir değerini çiğnetmedik, çiğnetmeyeceğiz. Canımız pahasına bu ülkeyi koruruz. Başaramadınız, başaramayacaklar.
Terör öncelikle paniğe kapılmamızı ister… Halkıma sesleniyorum. En iyi çözüm el ele vermektir, asla umutsuzluğa kapılmayın asla inancınızı kaybetmeyin.
Sabrınızlar, basiretinizle birçok aşamadan geçtik. Emin olun bu kurabilecekleri son pusu. Terör kaybedecek, millet kazanacak inşallah.
AK Parti kurulduğu günden bu yana güçlü adımlar attı. Siyasi bir yol haritası izledik.
Bu meclis çatısı altında teröre destek veriliyor olması milletimizi yaralıyor. Terörü destekleyenlerin yargılanabilmesi için dokunulmazlıkların kaldırılması lazım.
Sandılar ki biz geri adım atacağız. Biz hodri meydan dedik.Hesap çok açıktı. HDP’lier her türlü tahriki yaparak mağdur edebiyatı yapmaya çalışacaklardı.
Biz öyle kuru sıkı meydan okumalara fırsat vermeyiz. Fezlekeleri değil milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıralım dediler. İpe un sermektir bu.
Siyasetçi kimseden korkmadan hür vicdanıyla konuşabilmelidir. TBMM’nin hür iradesine dokundurmayız, ipotek altına aldırmayız.
Çok net bir karar aldık, amaçların ne olduğunu açıkça ortaya çıkaracağız. Birçok maskeyi daha düşüreceğiz.
Eski mülteciler alınmayacak, illegal yollarla geçen mülteciler alınacak aynı sayıda mülteci AB ülkelerine gönderilecek.
Mülteci sayısında artış olmayacak.
O canımızı yakan görüntüler yaşanmayacak, Aylan bebekler ölmeyecek.
Yeni bir yükün altına girmiyoruz hem drama son veriyoruz hem de mültecileri peyder pey azaltmaya çalışıyoruz.
Türkiye olmadan Avrupa’nın kaderi yazılamayacak inşallah. 11 saat süren bir bakanlar kurulu toplantısı yaptık. Reformların yüzde 65’ni vaatlerin yüzde yüzünü gerçekleştirdik.
Bir müjdemizi daha paylaşmak istiyoruz.