Başbakan Binali Yıldırım Bosna Hersek’te Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zvizdic ile düzenlediği ortak basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Başbakan Binali Yıldırım, “TÜİK’in açıkladığı verilere göre Türkiye ekonomisi 2017 yılında yüzde 7.4 büyüdü. Bu dünyadaki en yüksek büyüme oranı. Gelişmiş 20 ülke de dahil dünya genelinde en yüksek büyüme oranı. Bu büyüme oranı bizim için bir sürpriz değil. Bunun böyle böyle olacağını aylar önce zaten gelişmelerden görmüştük. Türkiye 2018 yılı için de sürdürülebilir, istikrarlı ve orta vadeli planda hedeflediği büyüme oranını tutturmak için gerekli projelerini, hazırlıklarını yapmıştır ve büyüme devam edecek. İş, istihdam üretimi devam edecek diye düşünüyorum" dedi.
Türkiye’nin Bosna Hersek’te yeterince yatırım yapmadığına sorusuna karşılık Yıldırım, "Türkiye Bosna Hersek’te yatırım yapıyor. Bir kere bu yatırım yapmıyor düşüncesine çok katılmıyorum. Türkiye’nin, yatırımcıları hatta Bosna Hersek’te ticari büyüklük bakımından ilk 5’e giren yatırımcıları var. Tabi sayın başbakan da ifade etti. Daha fazla yatırım olması için yatırımcının geleceğe yönelik güveninin daha fazla gelişmesine ihtiyacı var. Yatırım ortamının daha da iyileşmesine ihtiyaç var. Bunu sadece Bosna Hersek’e yönelik söylemiyorum, kendimiz için de söylüyorum. Biz son haftalarda büyük bir reform yaptık. Yatırım ortamını iyileştirmek için birçok bürokrasiyi azaltacak birçok yasal düzenleme yaptık”
Yıldırım, "Bosna Hersek’te istikrar var, güven var. Yatırım ortamıyla ilgili bir sorun yok. O yüzden de biz yatırımcılarımızı her zaman teşvik ediyoruz. Şu anda Bosna Hersek’te Türk yatırımcıların üstlendiği projelerin yaklaşık tutarı 600 milyon dolar civarındadır. Ayrıca TİKA az önce de söyledim. Sağlık, içme suyu veya başka konularda bir çok proje gerçekleştirdi. Bunun tutarı da yaklaşık 300 milyon dolar civarındadır. Ayrıca Ziraat Bankası marifetiyle orta ve küçük ölçekli yatırımcıların kullanması için çok makul, çok cazip şartlarda Türkiye 100 milyon avroluk bir kredi imkanı sundu ve bu kredi şu anda kullanılıyor. Bunun dışında tabii bu krediyle yerinden, yurdundan gitmiş olanların dönüşü hedefleniyor. Burada da ciddi bir mesafe kat edildiğini, 6 bin 500 kişinin tekrar dönüş yaptığını görüyoruz. 2015’te yine Bosna Hersek ekonomisine destek olmak ve ilk işe başlayan işletmecileri teşvik etmek için 50 milyon avroluk yeni bir kredi hattını da devreye aldık. 2014’te yaşanan sel felaketinden sonra kırmızı et ithalatında bir çalışma başlattık. Bugün bu hala devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda da en az 5 yıl aynı şekilde devam edecek. O bakımdan tabi ki daha fazlasını yapmak mümkündür ancak Türkiye, Bosna Hersek’e gereken ilgiyi göstermiyor şeklindeki bir serzenişin mesnetten yoksun olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Bölgenin refahı hepimizi ilgilendiriyor diyen Yıldırım, “Bu bölgelerin hangi birinde, hangi bir ülkede bir sıkıntı meydana gelse bir zincirleme reaksiyon gibi bütün ülkeleri olumsuz etkiliyor. Bunun acı tecrübelerini yakın geçmiş tarihimizde gördük. Tekrar böyle hadiseler yaşamamak için çok daha fazla işbirliği, çok daha fazla dayanışma, karşılıklı ticaretin, turizmin artırılması yönünde gayret göstermemiz gerektiğinin bilincindeyiz ve bunun gereğini de yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin Saray Bosna’da açılımları olacak mı? sorusuna karşılık Yıldırım, “Türkiye’de tabi AK Parti denince akla istikrar ve güven geliyor. 2002’den bu tarafa AK Parti Hükümetleri Türkiye’de iş başı yapıyor ve Türkiye iktidarlarımız döneminde 3 kat büyüdü. Hem milli gelir açısından hem alt yapı hem ihracat açısından çok büyük bir mesafe kat ettik. Dolayısıyla güven ve istikrarın ne anlama geldiğini yaşayarak gördük. İstikrarsızlığın nelere mal olacağını 15 Temmuz darbe girişimiyle yaşadık. Bu tecrübeleri bildiğimiz için ben sık sık güvene, istikrara, huzura vurgu yapıyorum. Esasen Bosna Hersek de buna yabancı değil. Bosna Hersek, bu coğrafya tarih boyunca 3 kez yıkıma uğradı. Son 100 yıl içerisinde Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı ve 1990-1991 yıllarında başlayan o acı olaylar, malesef iç savaş çok büyük bedeller ödetti. Onun için ben bundan Bosna Hersek’te yaşayan bütün entitelerin gerekli dersi aldığını düşünüyorum ve istikrarı bozacak herhangi bir girişme izin vermeyeceklerine inanıyorum” şeklinde konuştu.
(İHA)