Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’de olağanüstü koşullar, talepler, ihtiyaçlar ortaya çıkmazsa yeni yerlerin imara açılmasına gerek olmadığını belirterek, "Yoğunluk ve kat yüksekliğini artıran imar planı değişiklik tekliflerini artık meclise sunmamalısınız. Bu konuda kesinlikle çok kararlı olmamız lazım" dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin 2023 Yılı Mart Ayı Olağan Toplantısının Birinci Birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Gündem dışı konuşmalar bölümünde ülke ve Mersin gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Seçer, deprem felaketinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara da şifa dileğinde bulundu. "Ekiplerimiz deprem bölgesinde görev yapmaya devam ediyor"
Korkunç afetin üzerinden bir ayı aşkın bir zaman geçtiğini aktaran Seçer, acıların unutulmayacak kadar derin olduğunu dile getirerek yaraları sarmayı sürdürdüklerini kaydetti. Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Seçer, "Bugüne kadar 3 bin 423 arama-kurtarma ve destek personeli, bin 292 araç, 376 iş makinesi ve ekipman bölgede görev yaptı. Mersin itfaiyemiz 484 vatandaşımızın enkaz altından canlı olarak çıkarılmasına destek verdi. Bugün itibariyle 112 personel, 47 araç, 16 ekipman deprem bölgesinde görev yapmaya devam ediyor. Yine deprem bölgesine bugüne kadar yaklaşık 1 milyon kişilik su, mama, hijyen ve gıda malzeme desteği sağladık. Şu anda günlük 10 bin kişilik çorba, su, yemek desteği vermeyi de bölgede sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
Destek çalışmaları çerçevesinde Hatay’da bin 500 kişi kapasiteli çadırkent, Adıyaman’da ise 3 bin 500 kişilik konteyner kent kurulumunun yapıldığını aktaran Seçer, "Hatay’da bin 500 kişilik çadır kent kurduk. Adıyaman’da ise içinde kreş, okuma ve spor salon alanları ile Sahra Hastanesinin de olduğu 670 konteynerlik 3 bin 500 kişiye barınma olanağı sağlayacak olan konteyner kent kurulumu, diğer belediyelerimizin ve bazı kurumlarımızın desteği ile devam ediyor. Yine Adıyaman, Gölbaşı, Tut, Yaylakonak, Pınarbaşı ilçe ve beldelerimizde MESKİ ekipleri, vatandaşlarımızın temiz içme suyuna ulaşması için çalışmalar yaptı, halen de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu. "Teksin çağrılarında yüzde 200 artış var"
’Alo 185’e gelen çağrıların da yaşanan depremin ardından geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 200 oranında bir artış gösterdiği bilgisini paylaşan Seçer, "6 Şubat-6 Mart arasındaki ’Teksin Alo 185’ Çağrı Merkezine vatandaşlarımızdan gelen çağrılar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 200 artmış. Geçen yıl 6 Şubat-6 Mart arasında ’Teksin’e 54 bin arama gelmiş. Bu yıl bu arama sayısı 160 bine çıkmış. Tabi ki bunlar, bu aramanın nedenleri deprem bölgesinden Mersin’e gelen yurttaşlarımızın barınma olanaklarından faydalanma, gıda talebi ya da diğer taleplerle ilişkilendirildiğiniz zaman burada ne kadar ilave göçün ya da insanın geldiğini görme imkanına sahip olabilirsiniz" şeklinde konuştu. "Minimum 40 bin ailenin kalıcı olacağını düşünüyorum"
Mersin’in depremden dolayı zorunlu bir göç aldığını yineleyen Seçer, "Yaklaşık olarak 70 bin civarında aile Mersin’e geldi. Bunların önemli bir kısmı hala burada. Bir kısmı başka şehirlere gitti. Bir kısmı deprem tehlikesi geçti, ortalık rahatladı, kendi bölgelerine döndü. Ama yaklaşık olarak bölgemizde minimum 40 bin ailenin kalıcı olarak yaşamak için çaba göstereceğini düşünüyorum. Mersin zaten deprem öncesi yaklaşık olarak 2.3 milyon insanı barındırıyordu. Deprem nedeniyle oluşan nüfus artışıyla beraber şu anda nüfusun 2.7 milyon seviyelerinde olacağını, geri dönüşler olsa dahi bu nüfusun 2.5 milyonun altına düşmeyeceğini öngörüyorum" dedi. "Yaşanabilecek sorunlar için tedbirler almamız lazım"
Mersin’in yaşadığı nüfus yoğunluğunu kaldırabilmesi için tedbirler alınması gerektiğine dikkat çeken Seçer, bu konuda STK, iş insanları, siyasilerle görüşme sağladığını hatırlatarak şunları söyledi: "Bu konuda yetkililerin dikkatini çekmeye çalıştım. Su sıkıntısı, altyapı, okul, hastane sorunu yaşayabiliriz. Her kurum mutlaka tedbirlerini alıyordur ama belediyelerimizin de tedbir alması gerektiği düşüncesindeyim. Bizim de eğer suyumuz yetmezse ne yapacağımızı, nasıl bir tedbir alacağımızı şimdiden görmemiz lazım. Araç sayısı arttı, trafik tıkanıyor, konut yok, kira fiyatları, mülk fiyatları arttı, kiracı kiraya ev bulamıyor, bulsa parasını ödeyemiyor. Bunların tedbirlerini almamız lazım." "Mersin’e özel bir statü verilmesini istiyoruz"
Mersin’in altyapı yatırımlarına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Seçer, "Bizim bir an önce Pamukluk Barajında yıllardır çalışma yaptığımız yeni isale hattını çekmeye ihtiyacımız var. Temel ihtiyaç sudur, temel ihtiyaçlar kanalizasyon, arıtma ve daha sonra arkası gelecek birçok ihtiyaç var. Başta konut ve düşük gelirli yurttaşların yararlanacağı konutlar. Mutlaka konut konusunda tedbirler alınması gerektiğini söylüyorum, düşünüyorum ve biz belediye olarak üzerimize düşeni yapacağız. Mersin’e özel bir statü verilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu. "Hasar tespit için Çevre Bakanlığının 181 No’lu hattına bildirim yaptırmalı”
Kentteki hasarlı bina tespitleri konusunda Büyükşehir Belediyesi yetkisinin olmadığını aktaran Seçer, vatandaşların binalarındaki hasarı tespit ettirmek için Çevre Bakanlığının 181 No’lu hattına bildirmeleri gerektiğini belirtti. Deprem sonrası hasarlar ortaya çıkan Kırmızı Lacivert İşhanını boşalttıklarını söyleyen Seçer, hasar tespiti yapılan tüm yapıların derhal boşaltılması gerektiği uyarısında bulundu. Seçer, "Şu anda Kırmızı Lacivert İşhanı boş. Çevre Bakanlığı bize bugün evrak göndermiş, daha önce Akdeniz Belediyesine göndermiş. Diyor ki; ‘Bu bina risk taşıyor bunu derhal boşaltın. Varsa orada dükkanınız kiraya verdiğiniz, onlara da tebligat yapın onlar da çıksın’ O bina çökerse şu andan itibaren benim yasal bir bağlayıcılığım yok ama ben gerekeni yapıyorum, evraklarımı yazıyorum ama insani olarak bir sorumluluğum var. Şu anda hasar tespiti yapılan apartmanlar, binalar, müstakil evler derhal boşaltılmalı. O vatandaşların farklı bölgelere taşınmasının sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Bütün kurumlarla da işbirliğine hazırız. Biz destek olmaya hazırız. ‘Bu bize ait değil, bu sorumluluk bize ait değil’ deyip bir yerlere kaçamayız. Bütün bunlardan sonra artık adım atmamız lazım" ifadelerini kullandı.
Büyükşehir tarafından kurulması planlanan Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığından da söz eden Seçer, kurulacak daire başkanlığı ile bundan sonraki süreçte Mersin’de afet riskini resmi olarak yönetmek ve gerekli tedbirleri almak, kenti bu anlamda iyileştirmek, kötü yapı stokunu ortadan kaldırmak, vatandaşı bilgilendirmek, imar planlarını daha düzenli yapmak, yapıları denetimi altına almak ve bunları kurumsal bir hüviyete büründürmek için çalışacaklarının altını çizdi. İlçe belediyelerine imar planı değişikliği uyarısı
Mersin’de olağanüstü koşullar, talepler, ihtiyaçlar ortaya çıkmazsa yeni yerlerin imara açılmasına gerek olmadığına işaret eden Seçer, ilçe belediyelere ve yetkililere seslenerek, "Yoğunluk ve kat yüksekliğini artıran imar planı değişiklik tekliflerini artık meclise sunmamalısınız. Bu konuda kesinlikle çok kararlı olmamız lazım. Bu yöndeki taleplerimizin makro veya mikro belgelendirme çalışması sonrasında bir plan bütünlüğü dahilinde hep beraber değerlendirdikten sonra gelmesi, vatandaşımızın can ve mal güvenliği açısından çok daha uygun olacaktır" dedi.