Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla 34. İl Müftüleri İstişare Toplantısı gerçekleştirildi. Grannos Otel’de düzenlenen toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, toplumun içinde farklı düşüncelere sahip kesimler olsa da Başkanlığa, müftülere, vaizlere ve diğer din görevlilerine dönük ölçüyü aşan, haksızlığa varan eleştiriler yapılsa da Türk toplumunun büyük bir kesiminin çok net şekilde Diyanet İşleri Başkanlığına, müftülere, vaizlere, Kur’an kursu öğreticilerine, imam hatiplere ve müezzin kayyımlara güvendiğini ifade ederek, onlardan istifade edildiğini, dini konularda bilgisini arttırma içerisinde olduğunu söyledi. Bu güveni önemsediklerini dile getiren Bozdağ, "Diyanet İşleri Başkanlığının, il müftülerinin ve diğer personelin anayasa ve yasalarımızla kendilerine yüklenilen görevleri başarıyla yerine getirmesinin olmazsa olmaz şartlarının başında bu güveni muhafaza etmek gelmektedir. Türkiye’nin dört bir yanında veya başka ülkelerde bu güveni zedelemek için planlı çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Bazı çevreler özellikle planlı çalışmalar yapıyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve din hizmeti sunan görevlilerimizin toplumun nezdinde oluşturduğu güveni yıkmak istedikleri çok açık. Özellikle son günlerde bazı medya organlarında 5-10 yıl önce olmuş bazı konuşmalar çıkarılıyor, çarpıtılıyor ve sürekli bir şekilde televizyonlarda, medyada yer veriliyor. Gelin bu tür şeyleri toplumun önüne getirerek İslam’ı, din görevlilerimizi yıpratan çalışmalara yer vermeyelim. Güven müessesesi olan bu kurumları korumak, ülkemizin birlik ve beraberliğini korumaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk milletinin birlik ve dirliğinin çimento kuruluşlarından birisidir" şeklinde konuştu.
Afganistan ziyaretinden bir anısını paylaşan Bozdağ, "Büyükelçimiz ’burada cuma namazı 3 buçukta kılınıyor’ dedi. Nasıl olacağını sorduk, burada her grubun cuma namazı saatinin ayrı olduğunu söyledi. Millet cami cami bölünmüş. Orada birlik dirliği muhafaza etmek mümkün değil, halbuki camiler birlik ve dirliğin de merkezidir. Allah’ın huzurunda yan yana omuz omuza duranlar ibadet yapmanın hazzını yaşıyorlar. Ama birileri bu birliği zedelemek istiyor. Bu konuda müftülerimize çok önemli görevler düştüğünü düşünüyorum. Değerli müftülerimiz başarı ve özveri ile yaptıkları görevlerini daha etkin bir şeklide planlayıp, uygulayacaklardır" ifadelerini kullandı.
"SAHİH BİLGİYE DAYALI DİN ANLAYIŞI KONUSUNDA MİLLETİMİZE REHBERLİK ETMENİN ÖNEMİNİN FARKINDAYIZ"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise, toplantılarda din istismarı, Başkanlığın hizmet stratejisi, değişen dünyada din hizmetlerinin güncellenmesi ve gelecek perspektifi gibi konuları ele aldıklarını dile getirdi. 10 birimin 5 oturumda hizmet politikalarını ve gelecek planlamalarını anlattığını dile getiren Erbaş, "Toplantımızda yarın bir sonuç bildirgesi olacak. 4 günün hasılatı olarak insanlığın ve İslam coğrafyasının geleceği, dini bilgiye dayanmayan dini anlayışların ortaya çıkardığı sorunlar, din istismarının önüne geçilmesi, dini değerlerin menfaate ve popülist yaklaşımlara alet edilmemesi gibi konular ele alınmış olacak. Sahih bilgiye dayalı din anlayışı konusunda Başkanlığımızın milletimize rehberlik etmesinin öneminin farkındayız. Bunun için Diyanet İşleri Başkanlığımız toplumu din konusunda aydınlatma, din eğitimi ve hizmeti gibi alanlarda yaptığı çalışmaları devletimizin ve milletimizin desteği ile her geçen gün daha kapsamlı hale getirmektedir" diye konuştu.
(Yağmur Yıldız - Derya Yetim - Pelin Üzek Kılıç/İHA)